7 Ocak 2008 Pazartesi

artıçılar eşliğinde...

şu anda artıçılar eşliğinde çaktırmadan sallanıyorum. sanki içimde bir şey sallanıyor, ya da öyle hissediyorum. ama sonuç olarak sallanıyorum. sabah yatağımdan kalkacağım, henüz yeni yatmıştım ama bir anda uyku tutmadı ve kalktım, ne hissedeyim dersiniz? uykuda değilim hayır, uyanığım ve hala sallanıyorum!
akşam eve geldiğimde 500 ün üzerinde sallanmışız. burada daha çok hissediliyor, çünkü deprem alanına çok uzak değiliz!..
şu anda bu satırları yazarken de sallanıyorum. ama hoş bir sallantı, içimde bir çocukça duygu hakim, sallanacakta sallanıyormuşum gibi. çocuklar gibi sallanıyorum ama bu sefer tüm izmirlilerle birlikte. kimse kimseye el ile işaret etmiyor, adama bak, kaç yaşında hala salıncağa biniyor diye! çünkü herkes salıncakta!
neyse bu salıncaklı durum bir hafta sürecekmiş, eğer sallantı durursa insanlar ani fren yapmış otobüsteki gibi yere yuvarlanacaklar gibi bir his var içimde.
içimdeki çocuk çok şımarık, durmadan dalga geçiyor kendisi ile! ne demek efendim ne demek, benim ile dalga geçiyor!
koca adam olmuş, bak bak korkuyor!
ne dersin işte bağırıyor, kızılmaz ki, çocuk işte!
geldik bugüne, bugün vallahi bir sabah hissettim, bir de şimdi hissediyorum sallandığımım. çünkü arkadaşlarla birlikte günümü geçirdim. yaşam her şeye rağmen devam ediyor ve günler şöyle böyle geçiyor!..
bir arkadaşıma müthiş bir şaka yapmışlar, onu anlatmadan geçemeyeceğim.
bu depremler sonrası sandalyesini alıp dışarıda oturmaya çıkmış arkadaş. sakin sakin otururken ağaca doğru sandalyesinin arka ayaklarını yerde tutp kendini geriye doğru itmiş. bir süre o şekilde oturmuş, sonra geri normal haline dönmüş.
bu arada çevreyi gözlemliyor, bir yandan da belki geçmişini düşünüyormuş. yani dalmış gitmiş.
bir anda sandalyesinin ileri geri sallandığının farkına varmış, gözlerini yummuş ve içinden neler neler geçiriyormuş. hani derler ya, bendi bezi atmış. tansiyonu düşmüş, paniklemiş.
ne oluyor bu kadar sarsıntı diye çevresine bakarken, sadece kendisinin o kadar sarsıldığını farkına varmış. meğer kardeşi sandalyeyi arkadan ileri geri hareket yaptırıyormuş.
deprem ile şaka olmaz ama yapılmış bir şaka..
deprem ile hep kötü anılar olacak değil ya, yaşanırken dram olanlar ileride görüldüğü gibi komik olabiliyor.
şimdi gülerek anlatıyor, ama ya yaşarkenki durumunu gözünüzün önünde canlandırabiliyor musunuz?
bugünden sonra deprem ile ilgili fazla yazmayacağım, çünkü yazacak bir şey kalmadı! olursa paylaşırım elbette!!!! ;-)))
her insan acıyı tek başına yaşarmış diye bir deyim var ya, yok arkadaş yok kitleselde acı yaşanıyormuş!..
pakistan, hindistan ve şimdi izmir hattı.. yarın belki başka bir ülke.. başka bir mekan.. ama acılar hep kitlesel yaşanacak!
umarım acıların kitlesel yaşanmadığı bir dünya kurulurda, orada yerimizi alabilelim!..
güzel günler dilerim..
sevgiyle yaşayın..
18.10.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: