8 Ocak 2008 Salı

Bir hastane gözlemlerim IV

Ben bugüne kadar anju diye yazdım aslında angio (=damar) olarak yazılıyormuş. Ben de yazımını düzeltmiş oluyorum!

Annem bugün yaşadıklarını anlattı, ben de anlatılanlardan yola çıkarak durumu açıklayayım. Doğal olarak Türkçe söylenişini yazıyorum. Anju odasına girince anneme nasıl olacağını detaylı bir şekilde anlatmışlar. Bilgilendirme sonucunda anjuya başlamışlar. Kasıktan girilmiş, bir damar içinde verilen ilaç ile birlikte başlamış. Damar içindeki görüntünün ekrana yansıtılması olarak algılanır. Annemin kafatası her açıdan görüntülenmiş. Kısaca içten filmi çekilmiş. Anju sırasında ameliyata gerek duyulduğunda orada hastaya bilgi verilip ve doğal olarak kanuni şartlar yazılı anlaşma ile belgelendikten sonra kapalı ameliyat yapılabilmekteymiş. Anju sonrası 24 saat boyunca hareketsiz kalması gerekiyormuş. Ve hastane içinde bir kalarak eve çıkışı verildi. Sonuç olarak ameliyat için tarih verilmiş oldu.

Bayram tatili için hastane çalışanları, tatile gitme hazırlıklarına başlamış oldular. Çalışanlar hastalardan hediye beklemeye başlamışlar, eh bayram geliyor ya hediyesi de gelir!..

Ege üniversitesi hastanesi başarılı doktorları yanında çalışanlarının başıbozuk davranışı ilk etapta dikkati çekiyor. Temizlik firması sanırım kaba temizlik yapıyor, yerler görebildiğim kadarı ile pek temiz değil. Kapıda bekçilik yapanlar, kadınlar koğuşu ve erkekler koğuşuna göre refakatçi alıyor ama temizlik ortalarda pek gözükmüyor.

Annem bayram sonrasında ameliyata girecek. Doktorları çok başarılı ama ameliyat sonrası da o kadar önemli. Ben görebildiğim kadarı ile ameliyat sonrası bakım o kadar titiz yapılmıyor.

Umarım ege üniversitesi bu konuda diğer örneklerden ders alır, çünkü para olunca çok titiz davrananlar hizmette de titiz davranmak zorundadır.

Döner sermaye adı altında tedavilere ücret tespit edenler aynı şekilde hizmette de belli bir düzeyi tutturmalılar. Hizmet sadece ameliyat değil, hastaneye adım atıldıktan sonra başlar ve çıkışa kadar süren bir devamlılık gösteren davranış biçimidir.

Ege üniversitesi bünyesinde yaşadıklarımı zaman zaman yazıyorum. Gördüklerimi duyduklarımı yazmaya devam edeceğim.

11. 10.2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: