8 Ocak 2008 Salı

bir yerlere gitmeli...

bir yerlere gitmeli ama nereye, giderken yalnızlığım beni geçirmeye gelsin!
kaç defa söyledim bu cümleyi?
kaç defa yazdım?
kaç defa duvardan yansımasını duydum?
hep soru hep soru, yok mu bunların yanıtları!
elbette var, o yanıt insanın içinde yankılanır, yankısı zaman zaman can acıtır!
çevreme bakıyorum, çoğu insanın gelecek öngörüsü kalmamış, kimisi elinde bir mum önünü aydınlatmaya çalışıyor, kimisi gözlerine gözlük takmış, yakıcı güneşten kendini korumakta!
acılar ile yoğrulmuş bir kuşak durmakta yurtdışında!
her şeyden uzak!
hep itilmişler!
hep iteklemişler!
itekleme oldu mu, iki taraflı olur.
fakat yurtdışında daha farklı oluyor, üç taraflı!
şimdi geldiğin ülke seni iteklemiş buralara, geldiğin ülke ise iteklemiş, geldiğin ülkeye doğru, sen ise arada iki tarafa ellerini kaldırmışsın, ezilmemek için arada durmaktasın!
aslında sen de iteklemektesin iki tarafı!
iki derede kalmak sözü sana en çok uyanı!
bu duyguyu yaşamak için yurtdışına çıkmak zorunda dahi değilsin, her an iki taraf arasında kalıp, iteklediğin bir çok olay olmuştur.
zaman hızlı değişiyor, değişen zamana ayak uydurmayı bıraktım, kendi bildiğim gibi yaşamayı seçtim. çünkü ayak uydurayım derken ruhumu geride bıraktığımı gördüm!
ruh vücuttan geri kaldı mı, o zaman daha çok yıpratıyor insan kendini.
hedeflerinden daha çok uzaklaşıyor. hedeflerin belki hepten ortadan kalkıyor!
insan zaman zaman durulmalı ve dinlemeli kendini, dinlerken de ruhun ile birleşmeli. eskisi gibi kendin ile barışık olmalı.
bu hızlı değişim için de kaç insan kendisi ile barışık kaldı ki?
durmadan yeni hastalıklar çıkmakta, yeni virüsler ortalığı kavurmakta. değişim o kadar hızlı ki, doğa bile isyan etmekte!
doğal olmayan canlı konumuna geldi insan. doğa dışı olduğu içinde kendisinden olmayan doğayı rahat bir şekilde yok etmekten de çekinmiyor. sırf liberal ekonomi düşüncesi adı altında her şeyi yağmalıyor. her şeyi maddi bir gelire dönüştürme çabası içinde!
dostlukları, geçmişi, aklına ne kadar şey geliyorsa her şeyi paraya dönüştürüyor!
insan dostlukları ve geçmişini nasıl paraya dönüştürür?
seni birileri itekliyor, sen de birilerini!
iteklenen insan ise her şeyden uzak kalmıştır!
uzağa düşenler içinde olduğumuzu düşünüyorum.
sesim geliyor mu oralara!
yoksa bu evrensel köyde yalnız mıyım?
çünkü itekleme insanda yalnız olma hissi yaratıyor!

02.12.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: