6 Ocak 2008 Pazar

derin devlet nerede, devlet nerede?


" bizim ülkemizde iki devlet var. bir derin devlet var, bir devlet var. asıl olması gereken devlet yedek, yedek olması gereken devlet asıldır” s. demirel
" sayın demirel doğru söylüyor. derin devlet biziz. devlet zaafa uğradığına el koyarız. " k.evren
devlet kavramı nasıl da değişiyor, bir ara darbelere şak şak yapan biri, diğer yandan eski bir general!
darbeler sayesinde iktidarda sürekliliğini sağlayan biri öteki tarafta sıradan asker iken cumhurbaşkanlığına sıçrayan biri!
sonuçta ikisi de ortak bir yerde buluştu!
cumhurbaşkanı oldular!
şimdi emeklilik yıllarında yeniden geçmişe yönelik açıklamalarda bulunmaktalar.
geçmişin o kadar kanından sanki ikisi de sorumlu değilmişler gibi.
her şey devlet için!
her şey devlet içinde peki soru şu; hangi devlet için?
derin devlet, bütçenin kaçta kaçına hükmediyor?
peki normal devlet, kaçına hükmediyor?
ekonomik güç kimdeyse, ondadır iktidar etme gücü!
hep şu hazineden geçinenler deriz ya, onlar için ankara´da vilalar yapılıyor, üstelik 250 bin dolara birim fiyatı olarak satılıyor!
peki bu kadar parayı nasıl ödüyor, bu hazineden geçinenler?
derin devlet nerede, devlet nerede?
kim kimi kontrol ediyor?
ülkemizde iki devlet var, ilki sürekli vergiler ile ayakta durmaya çalışıyor, ya öteki?
ötekinin gelir kaynağı sadece hazine olmasa gerek, çünkü hazineyi kontrol eden devlet değil mi?
yılda bir de olsa hazine plan ve program yapar, neyi nereye ve hangi zamanda ödenmesi gerektiği konusunda!
peki her şey belli ise ve ayrılan para derin devletin iktidarını taşıyamayacağına göre, derin devlet nereden besliyor kendisini?
hazineden geçinen biri nasıl oluyor da 250 bin dolar bir eve yatırabiliyor?
bu soru cevaplandığında belki ülkemizde tek devlete doğru bir geçiş olabilir diye düşünüyorum!
peki bunu sorabilecek mi devlet?
onu da yaşayıp göreceğiz!..
yoksa bizden önceki kuşaklar gibi göremeyecek miyiz?
tarih kendi ekseni etrafında dönerken hiç bir şey belli olmaz, bir anda her şey değişebilir!
tarih çizgisini değiştirebilecek güç ise, emekçilerin birlikteliğinden geçiyor!
çünkü bu düzen en çok onları öğütüyor!

15.11.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: