7 Ocak 2008 Pazartesi

dünyanın en yüksek dağı...

everest dünyanın en yüksek dağı, sanki dünyanın zirvesi diyebiliriz.
bu dağ ile ilgili bir film izledim, orada benim ilgimi çeken dağa tırmananlar değil elbette, onlar kendi egolarını tatmin için en tepeye çıkmaları benim açımdan ilginç değil. fakat beni ilgilendiren bölüm, bu dağın en doruğuna çıkarken yanlarında bir çok eşya taşımaları ve taşıdıklarını geri götürmemeleri üzerine olan bölüm.
dünyanın zirvesini bile insanoğlu kirletmiş.
yanlarında götürdükleri oksijen tüplerini, bittiği yere bırakıp dönmüşler.
dağın zirvesine çıkmak için kurulan ve daha çok turistlik tesis haline dönmüş olan kamplarda ise içme suyunda koli basili varmış, yani insan pisliği!
düşünebiliyor musunuz, dağın zirvesinde içme suyu dahi kirlenmiş!
şimdi içme suyu dediğimiz, bildiğimiz musluktan akan değil elbet, kar ve buzdan oluşuyor.
bunları eritip içme suyu elde ediyorlar.
insan dışkısı o karı kirletmiş.
zirvenin biraz üzerine çıkalım, ne göreceğiz?
bir çok uydu!
lojistik amaçlı, televizyon vericisi, bilimsel, askeri vs. vs. vs. diye giden bir çok araç!
uzay boşluğunda dünya yörüngesinde dönüp duruyorlar.
orada da bir pislik yaratmış insan!
gök, yer, su her yerde pislik!
dağın zirvesinde insan dışkısı olurda uzayda olmaz mı?
bence olur!
yaşam boktan oldu deriz ya ara sıra, gerçekten oldu mu dersiniz?
uzay filmlerinde neden insandan başka canlı olmadığını şimdi daha iyi anlamaya başlıyorum!

20.10.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: