12 Ocak 2008 Cumartesi

Elimde bir fotoğraf var!

Bugün elime bir fotoğraf aldım. Baktım, geldiğimiz noktayı gördüm!

Elimdeki fotoğraf henüz çok yeni, bugün anayasa başkanını seçti, fotoğraf tamamlanmak üzere.

Bir ülke düşünün, gericiliğe, yobazlığa, alaylılara karşı yürütülen mücadele sonucunda kurulmuş, onların yerini, çağdaş eğitim, ilericilik ve demokrasi düşüncesi hakim kılınmaya çalışılmış.

Elimdeki fotoğrafın ilk temeli 12 Eylül 1980 yılında atıldı, çünkü solun panzehiri o zaman tespit edilmişti. Okullarda din dersi zorunlu oldu, imam hatip liseleri ülkenin her tarafında cami hocası yetiştirilmek için kuruldu. Çünkü, ülkede iman sorunu olduğunu ABD yeşil kuşak doktrini söylüyordu. Doktrin öyle söylerde biz yapmaz mıyız?

İlk poz verenler belli, bu fotoğraf karesinin içi zaman içinde doldu. Bugüne geldik, fakat ben kare içine gireceklerin sayısının bu kadar hızlı artacağını düşünmemiştim.

Elimdeki fotoğrafa bakıyorum, günümüzde durduğumuz noktayı görmekteyim.

Kare içinde, en üstten aşağıya doğru sayayım en iyisi, sizde merak ediyorsunuzdur, gerçi tahminleriniz vardır.

En başta cumhurbaşkanı, arkasından onu orya taşıyan başbakan, bakanlar kurulu ve anayasa başkanı. Ülkenin dışa ve içe açılan yüzü bunlar. Bu fotoğraftakilerin ortak özelliği, çoğunluğunun hanımlarının başları belli bir biçimde bağlı olmasıdır.

Ülkemizi tanımalarken ne derdik, çağdaş, demokrat, laik bir cumhuriyet.

O tanımdan elimizde ne var?

Cumhuriyet!

Onun dışında hangilerini ölçüt olarak elimizde tutuyoruz?

Günlük konuştuğumuz dil askerilerin yönetimi aldığı gün değişime uğramıştı. Devrim yerine inkılap!

Çağdaşlık yerine şimdi ne demekteyiz?

Elimde bir fotoğraf var, gün geçtikçe fotoğrafa katılanlarda artmakta. Bu fotoğraf bir değişimi bize gösteriyor. 12 Eylül’den bugüne kadar olan süreç içinde hangi yönde nasıl dönüştüğümüzün bir fotoğrafıdır!

23.10.2007

Hiç yorum yok: