12 Ocak 2008 Cumartesi

Erdal İnönü ölmüş…

Amerika’da tedavi görürken çağın hastalığına yenik düştü, doğal olarak da benim için Erdal İnönü ne anlama geliyordu onu paylaşayım dedim.

Erdal İnönü ismini 12 Eylül askeri darbesi sonucu duydum. Darbeci askerler sivil yaşama geçmek için siyasi partilerin kurulmasına izin verilmişti. Kim aday olursa olsun bu beş generalin onayından geçerek siyaset girebilecekti. İnönü isimi sol kesim için kurtarıcı olarak öne çıkmıştı. Bir bilim adamı ve İsmet İnönü’nün oğluydu. Devlet geleneğinin çocuğunu askerler ret edecek değildi ya, fakat beş general kötü oyunlar oynanıyor hisleri ile bilim adamını da ret etmişti. Seçime giremiyordu, fakat sosyal demokrasinin temsilcisi olmuştu. Üstelik bir bilim adamının alçak gönüllüğü ile yapıyordu.

Ben İnönü ile karşılaşmam Ankara’da yalpan bir seçim gösteri sırasında oldu. Sahnede Arif Sağ saz çalıyordu, nutuk atmak için mikrofonun kendisine gelmesini sabır ile bekliyordu. O dönemde ben de Mayıs dergisi kadrosu içinde, her şeye muhaliftim. Kalabalık meydanı doldurduğunda, dünya görüşüme uygun olarak hükümeti eleştiren sloganlar atıyordum. İlk defa orada canlı canlı görmüştüm, bir daha da meydanlarda görmeyecektim, (Behice Boran’ın cenaze töreninde meclis bahçesinde görecektim) çünkü ben hiçbir zaman sosyal demokrat düşünceyi paylaşmadım, ülkemizde sosyal demokrat olduklarını söyleyenleri ise ilkel milliyetçi görmüşümdür genel olarak. (İçlerinde de güzel ve değerli insanlar vardır, fakat yan yana geldiklerinde nedense hepsi ilkelleşiyor ve bir anda milliyetçi olabiliyorlar.) Olması gereken yerde tepki veremeyen bir güruh görünümünü korumuştur sosyal demokratlar.

Yıllar içinde, siyasette olanlar bir kez de olsa iktidara taşınmıştır. İnönü’de Süleyman Demirel ile birlikte iktidara taşınmıştır. Generallerin ret ettikleri iktidara gelmiş, o dönemde başbakan olan Süleyman Demirel Kürt realitesini tanımıştır, Diyarbakır’da. Meclise giren Kürt milletvekilleri birer suçlu gibi cezaevine gidecektir bir süre sonra. Demirel’de cumhurbaşkanı olacaktır.

İktidar döneminde başına başka bir önemli olay gelecekti. Başbakan yardımcısı olduğu dönemde Sivas’ta gerici bir gösteri ile kıyım yapılmıştı. O zaman devletin üst yönetiminde olan İnönü sessiz kalmış, gücü Sivas’ta sıfırlanmıştır. O gösteri sonucunda aydınlar öldürülmüştür. Devletin bekası için, başbakanını arayıp, bu konuda yanlış düşünüyorsun, bak içeride benim milletvekillerim var, onları kurtarın dahi diyememiştir. Çünkü o yangın içinde Arif Sağ milletvekili olarak duruyordu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ;“Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” dedi, o da karşı karşıya getirmedi! Türkiye tarihine kara bir leke olarak kaldı bu katliam.

Kurallara katı bir şekilde uyan, kurallar dışında bir şey yapmayan bir devlet adamlığı özelliğini gösteriyordu. Siyaset içine bir darbe ile sürüklenmiştir, fakat yeteri kadar halkına hizmet edememiş, devletine hizmette kusur işlememiştir.

Erdal İnönü tesadüfi olarak girdiği siyasette, daha fazla kirlenmeden çekilmiştir. Onun adını kullanarak kotluk kavgasına girenler, artık onun ismini kullanmadan koltuk kavgasına devam ederler.
31.10.2007

Hiç yorum yok: