7 Ocak 2008 Pazartesi

hey halkım unutma bizi!

hey halkım unutma bizi!

diye yazmıştı bir gün uğur mumcu ve unutulup gitti!
unutulan sadece kelimeler mi, onun ne uğruna verdiği mücadelede birer magazin boyutu ile anılır oldu. eğer ananlar var ise!
unutulanlar sadece yer yüzünde bir ara yaşamış insanlar mı, onların alın teri ile biriktirdikleri kültürel birikimlerde teker teker unutulup yok olmuyor mu?
o birikimlerin getirmiş olduğu o zenginlik yerini sığlaşmış ve soyut şeylerin aldığını düşünmekteyim.
yaşam geçmişten bir kopuşu ifade etmeye başladı!
geçmişte yapılanlar ya destanlaştırılıyor ya da yok sayılıyor.
var olanlar ise daha çok çarp, çırp ve de zengin ol, paran varsa her şeyin vardır düzlemine indiriliveriyor.
para kazanmak içinde artık okumaya ne gerek, git istanbul’a kapkaççı ol, daha çok para kazanırsın!
ne gereği var okuyupta, sorunları mantık ile çöz, kaba kuvvet ve para bütün sorunları çözmüyor mu?
bütün verilen eğitim bunu üzerine oturmuyor mu?
çocuklarınızı okula göndermeyin, aptal yapıyorlar!
evet bu anarşist düşünceyi ilk duyduğumda şaşırmıştım, tıpkı sizin şu an şaşkınlığınız gibi!
okul çocuğun hayal dünyasını yok ediyor ve sistemin hayallerini ve ufuksuzluğunu beyne aşılıyor. o beyin asıl yeni şeyler düşünebilir?
düşünemediği için türkiye’den evrensel boyutta bilim adamı ve düşünür olmuyor!
aptallaştırılıyoruz!
aptallaştığımızı yakın zamanda anlayamayacak düzeye geleceğiz, çünkü her şey bize doğal gelecek!
kapkaç artık günlük yaşantımızın bir parçası!
profesörler dahi bilimsel çalışmalarını bu kapkaç mantığı ile yapmaktalar!
kendi ürettikleri bir yeni şey olmamasına rağmen türkiye topraklarında profesörden bol bir şey yok!
kapkaç zenginleri ise hala bu toprakların en güzel yerlerini sömürmeye devam ediyor.
sıradan gecekonduda yaşayan da aynı mantık ile bir toprağa konmamış mı?
bu toplum içinde yaşayan her birey bir şekilde kapkaç yapmıştır!
o yüzden kapkaç yapanlar yaptıkları yanlarında kalıyor ve hiç ceza almıyorlar!
hırsızlık yapıyor, polis yakalıyor sonra savcı bırakıyor!
devleti sembolize etmiyor mu savcı!
türk milleti adına suçluyu suçlaması gerekmez mi?
hayır suçlamıyor, yasalar gereği bırakıveriyor suçluyu, tutuksuz yargılanmak üzere!
tutuksuz yargılananda suç oluşturan belgeleri ortadan rahat rahat ortadan kaldırıyor ve suçsuz oluyor!
hey halkım unutma bizi diyen yazarın kaç kelimesi anımsanıyor?
türk gazeteciliğinin alfabesini yazan abdi ipekçi şimdilerde sadece bir yarışma adı olarak geçmiyor mu?
kim bilir abdi ipekçiyi?
katili yaşıyor, o daha çok gündemde kalabiliyor, hatta katilin düşüncesi daha çok tartışılıyor, ama büyük gazetecinin yazdıklarını kaç kişi okudu?
bu ülke topraklarında her zaman nedense katiller hep haklı, ölenler ise hep haksız olmuştur!
geçmişin getirmiş olduğu zengin kültür günlük yaşantımızdan çıkarken, teksas kültürü her boyutu ile günlük yaşantımıza girdi!
eski zenginliği arıyorum diyenler ise, eskiden ne varsa para edenleri hemen açık artırmaya sokup para kazanmaya çalışıyorlar!
eskiyi arayanlar sadece mezar soygunculuğundan başka bir şeyde yapmıyorlar!
ya da rakı sofrasında sohbet oluyor!
15.08.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: