10 Ocak 2008 Perşembe

İktidarı hedeflerken, muhalefet dahi olamadık!

İktidarı hedeflerken, muhalefet dahi olamadık!

Türkiye siyasi tarihi içinde bir ara kendimize yer bulmuştuk, sokakların sesi olmayı, kendi güvenliğimiz yanına çevremizin de güvenliği anlamına gelen politikaları hayata geçirmiştik. Hayatı bizsiz düşünemiyorduk. Ölürdük, bin gelirdik!

Bir gün bir panzer sokakların sesini bastırdı, yok oldu sokak! Sokaklar sessizlik içinde yeni haline çabuk alıştı, sesler kapalı duvarların arasında kalmıştı. Seslerin bastırıldığı bir zaman dilimi ile birlikte bizim hedeflerimizde daralmaya başlamıştı, çünkü acil olanlar vardı! Duvarlar arasında işkenceyi durdurun dedik, çünkü en çok işkenceye bizler maruz kalıyorduk. Tek tip kıyafete hayır demekteydik ama okullardaki tek tip kıyafetin farkında dahi değildik. Günümüzde ise okullar kendilerine göre kıyafet belirleme hakkına sahip, üstüne her türlü sponsor firmanın logosunu alarak!

Yaşam bizi doğrular demiştik, yaşam bizim doğrularımızın uzağına düşmüştü. Şehirlerin içinde küçülüyorduk. Küçüldükçe bireyselleşiyorduk. Gelecek korkusu sarmıştı her birimizi ve geleceği garantilemek için devlet daireleri ve belediyelere girmek için aracı arar olduk! Eşimizin bir çalışan ve garantili işi olmasına özen gösterdik. Fırtınalar esiyordu dışarıda, içimizde farklı fırtına. Yaşam bizi doğrulayacak diyorduk, beklentilerimizin dışında yaşam akıyordu. Hayal kırıklıkları ve yalnızlık almıştı. İktidarı hedeflemiştik, muhalefet dahi olamadık!

Hayatın doğruları farklı akarken, bizim doğrularımızda değişime uğradı. Değişen her şeydi, değişen bizdik. Farkına varmadan hayatın dışına iteklenmiş birer birey olmuştuk, geçmişin güzel günlerini anımsayan, o günleri yad etmek için eski arkadaşlarla arada bir buluşup, rakı sofralarında anıları canlandırır olmuştuk. Geçmişin alışkanlığı gereği hayatı ve ülkeyi yorumlayan ama sadece yorumlamakla kalan bireylere dönmüştük. Yemek sonrası her bir birey kendi sorunları ile baş başa kalıp, çocuklarımıza verdiğimiz isimler ile avunur olmuştuk! Yavrum devrim derken gururlanıyoruz, ama devrimi şimdi iktidarı hedefleyen her hangi bir yapının içine dahi göndermiyoruz, korur olmuştuk. Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız yaşamasın! Çocuklarımız için her türlü özveri gösteriliyor, para kazanmak ve kariyer için arkadaş dahi tanınmaz olmuştu. Her şey çocuklarımızın geleceği için!

Yaşam bizi doğrulamadı, fakat bizim teorik olarak savunduğumuz toplum gelecek için umut olarak durmaya devam ediyor! Bizler birer birey olduk, fakat özgür olamadık! İktidarı hedefledik, muhalefet dahi değiliz! İnsanı yüceleştirdik, piyasa ekonomisi garip yaratıklar olduk! İmeceyi ortadan kaldırdık, feodal ilişkiler dedik, geniş aile yok oldu! Dayanışma dedik, dayanma haline dönüştü. Hayat değişti, bizlerde değiştik!

30 Ağustos 2007

Hiç yorum yok: