6 Ocak 2008 Pazar

insan kasvetli bir havada ne yapabilir?


insan kasvetli bir havada ne yapabilir?
adı üstünde kasvetli, ağır!
kurşun eritmeye çağırır nazım, ferhat - şirin için!
ama ben onun gibi yürekli değilim!
belki onun yaşadığı kasvetten daha hafif bir yükün altındayım, belki de daha ağır!
onun zamanında somut bir şeyler vardı, uğruna savaşacak!
şimdi elimizde sadece hayallerimiz!
ve de geçmiş.
geçmişin ağırlığı da biniyor bu havalarda insanın üzerine.
ders çıkarılması gereken geçmiş, ama o kadar da becerikli değiliz, çünkü 70 günlük bir iktidardan 70 yıllık sonuç çıkaran kadar bilge değilim!..
elimin altında bir kitap, bana bakıyor, ben de ona.
bu kasvetli havada okuyamıyorum.
sayfalar benim ile dalga geçiyor sanki, kelimeler kendi havalarında. onların düzene girip cümle kurmalarını bekliyorum. fakat ben kendimi toparlayamıyorum.
yağmur yapsa kurtulacağım bu havanın basıncından!
yok yağmıyor, iki gündür yağdı yağacak diye bekliyorum, yağmıyor!
benim ile sanki inatlaşmış gibi.
gazete başlıklarına bakıyorum, her biri farklı şeyler söylüyormuş gibi duruyor, fakat aynı kafadan çıktığı nasıl da belli!
şimdi farklı bir başlık arıyorum, farklı duruşu olan!
bütün insanlar belli bir yerde mi toparlanmış, hepsi aynı tepkiyi verecekmiş gibi geliyor bana!
elimin altında bir kitap bana bakıyor ben de ona, kelimelerin bir düzene girmesini bekliyorum!.

15.11.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: