12 Ocak 2008 Cumartesi

Memurlara bakış…

Aşağıya yazmaya çalıştığım bir deneme henüz bitmiş değildir, o yüzden hep beraber bu konuda düşünelim ve ekleme yapalım, bakalım nasıl bir sonuca ulaşacağız?
Var mısınız bu konuda düşünmeye ve yazmaya, hadi o zaman, yazıyı başladım ve sonucunu siz getirin!
Cem

Memurlara bakış…

Memur kelimesi kökü Arapçadan emredilen anlamından gelirmiş. Memurların tarihi ne zaman başlar? Bu konuda yapılmış bir araştırma var mıdır?

Memurluk kavramı devletin ortaya çıkması ile başladığını düşünüyorum. Modern devlet kavramı içinde memurlar özel konumlara bürünmüş ve işçilerden ayırmak için uydurulmuş bir isimdir. Sonuçta memurda bir işçidir. Emredilen kişidir, fakat zaman içinde konum nedeniyle beyaz yakalı işçilere memur denmiştir.

Modern sosyal devletin kuruluşu sanayi devrimi ile mümkün olmuştur. Almanya dünya tarihine çıkarken, işçileri bir şekilde kategorize etme ihtiyacı duymuştur. Bu sayede işçi sınıfı daha rahat kontrol altında tutulacaktır. Gelişen işçi sınıfı ile birlikte memurlar, sınıfına sosyal demokratların yaptığı ihaneti baştan yapacaktır, çünkü rahat ve çalışıyormuş gibi gözüken işçiler diğer işçileri devlet adına yönetecektir. Memurluk kavramı devlet kurumlarında vardır, özel sektörde memur olmaz.

Devlet kurumlarının işleyişine bakınca memur kavramının ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır, çünkü devlette önemli olan devamlılıktır. Ne olursa olsun, şartlar neyi gösterirse göstersin, devlet işleri yürümek zorundadır, o yüzden kritik alanlarda grev veya iş yavaşlatma eylemi dahi yoktur. Devlet en büyük işverendir. İşçisini kategorize ederek çalışanlarını yönetme sanatını en iyi şekilde yerine getirir. Memurluk sıfatını kullanarak, işçiler arası oluşması mümkün olan birliktelik çıkar ve kariyer yüzünden imkansız gibi hale getirtilmiştir.

İyi bir idareci, çalışanlarını bir hedef ve amaç yönünde motive etmesidir. Devlet ise iyi bir idarecidir, çalışanlarını devletin hedefleri yönünde beli bir disiplin altında organize etmekte ve yönlendirmektedir. Devlette önemli olan sürekliliktir, orada amaç ulusaldır. Kişisel çıkarların üzerindedir. Soyut hedefler yönünde çalışanlarını kendisine bağlarken, toplum içinde de statü kazanmalarına ve devleti temsil ettiğine çalışanını ikna etmelidir. Bir çalışan (memur) kendisini devlet yerine koyup, hedefler yönünde karar alması istenmektedir. Bu kararlar her zaman doğru olacak diye bir kaide yoktur, yanlış alınan kararlar, denetleyici memurları sayesinde doğru kanallara sevk edilebilinir. Devlet içinde denetim, kendi içindedir ve süreklidir. Hiçbir memur tek başına karar veremez, kararı belirleyen yılların birikimi olan mevzuatlardır. Memur kurallar içinde çalışan ve kurallar dahilinde düşünebilendir. O yüzden devlet kurumları ve işleyişi çabuk değişemez. Zaman içinde gelişen bilgi birikimine göre değişimler gösterir fakat hızlı olamaz. Kontrol mekanizması işleyişi yavaşlatır.

Memurluk kavramı içinde birey yoktur, işleyişin bir parçası vardır. Kişiler değişebilir, yerlerine hemen o işi yapacak biri hemen bulunur.

Devlet zaman içinde siyasi yöneticiler (iktidara geldikten sonra) yandaşlarına iş bularak bir yatırım alanına dönünce, bürokrasi doğdu. Devletin işleyişi zaman içinde hantallaşmıştır. Bir işi tek kişi yaparken, zaman içinde aynı işi yapan emekçi sayısı artmıştır. Günlük deyişle iktidara gelenlerin yandaşlarını beslediği alan oluvermiştir. Devlet üretici değildir, üretileni aslında denetlemek ve sosyal düzeni korumakla yükümlüdür, fakat sermaye birikimi içinde ulus devlet aynı zamanda üretici olmuştur. Üretim alanları zaman içinde karlı kuruluş olmaktan çıkmış, birer yağma alanına dönüşmüştür. Toplumdaki işsizliği azaltarak, ortada dolanan mayın gibi patlamaya hazır enerjiyi kontrol etme alanı olarak da görmüştür, sanayi ataklarını yaparken. Devlet her şeyi kontrol etmeyi ister.

Günlük dile giren arpalık sözü devletin aynı zamanda yağmalanmasını, dolaylı olarak da toplumun belirli güç tarafından sömürülmesi anlamına gelmektedir. Memurlar zaman içinde topluma yük olmuştur. Toplumun sosyal kamburu işlevini görür hale gelmiştir. Dengesiz ekonomik büyüme sonucu, memurların gelirleri düşmüş, zaman içinde devlet çalışanın maaşını veremez hale gelmiştir. Memurlara ödenen ödenekler devletin en büyük gideri konumundadır.

5.11.2007

Hiç yorum yok: