10 Ocak 2008 Perşembe

Müzik kanallarına bakıyorum…

Müzik kanallarına bakıyorum…

İSMAİL CEM ÖZKAN - Müzik kanallarına bakıyorum, dinlemiyorum ne söylediklerini, dinlemeye kalksam da anlamıyorum. Bir birinin içine girmiş görüntüler eşliğinde güzellere bakıyorum. erotik görüntüler eşliğinde anlamsız danslara bakıyorum.

Kanallarda yayınlanan müzikler eşliğinde dans eden güzeller. Onlar hakkında ilginç bir haber okudum, çünkü bu güzeller yurtdışından geliyormuş. Kliplerde oynamak için getirilen dans yapan güzeller getiren kişiler tarafından pazarlanıyormuş. Bu pazarlama sanatçılar arkasında dans yanında yalakalara da yapılıyormuş. Her gün başka yatakta başka erkekler ile olan kuzey ülkenin güzelleri! Bu güzeller içinde bizim yerli olanlarda vardır elbette. Dünyada en fazla hayat kadını statüsüne katılanlar asında Türkiye üst sırlarda yer aldığını geçmişte okuduğum bir istatistikte görmüştüm. Türkiye’de bazı şeyler iyiye gidiyor! Bunların başında hayat kadını sayısının artması! Diğeri sanırım çocukların sokakta yaşama alanı seçmeleri, bunlar ile bağlantılı uyuşturucu!

Müzik kanallarına bakıyorum, bu pazarlanan güzellere. Klipinde oynatacağını söyleyerek kaç reşit olmayan kız ile birlikte olmuştur? Kaç ‘çıtırı’ yatağına atmıştır? Eskiden bir söz vardı, artist önce yönetmenin yatağından geçer, şimdilerde daha fazla insanın yatağından geçiyor gibi! Üstelik bu bir sermaye olmuş gibi, birkaç kişinin yaptığı sıradan iş olmaktan çıkmış, sanayi olarak görüyorlar! Bu işten para kazanan ciddi firmaların varlığından da bahsedilebilinir.

Müzik kanallarına ‘müşteri’ olanlarda bakıyordur, beğendiği bir dansçıyı canı çektiğinde kimden isteyeceğini bilen ‘müşteriler!’ ‘Bak gördün mü geçen bu çıtır ile şu fiyata birlikte oldum!’ havasını atanlar! Alan memnun, satan memnun, satılan memnun mu?

Müzik kanallarına bakıyorum, müzik dinlemek için değil! Neden kliplerin altına yönetmenin isminin yazması gerektiğini de anladım! Elbette bu değerlendirmem tüm klip yönetmenleri ve klip çeviren sanatçılar için değil, fakat böyle bir gerçek ile de karşı karşıya olduğumuzu üzülerek okudum. Her şeyden para kazanmak, sınır tanımayan para kazanma hırsı ve lüks yaşamak için düşülen kolay yoldan para kazanmak! İbrahim Tatlıses bir seçim konuşmasında ne demişti, ‘ben bilmez miyim, ‘çıtır kızlar’ ile Bodrum’da tatil yapmayı, sahillerde dolaşmayı?’ Evet birileri yapıyor ki, dillere düşmüş durumda.

Çıtır kız tanımı sanırım reşit olma yaşından küçük kızlar anlaşılmaktadır, çok el değmemiş güzel kızlar! Bu tanıma uygun ilişkiye girmiş ünlü, ünsüz parası olanların oluşturmuş olduğu bir piyasadan bahsedilmektedir. Bu yaşamda ülkemizde olmaktadır!

Müzik kanallarına bakıyorum, bu piyasa içine girmiş güzellere.. birkaç saniye gözüktükleri bir klip içinde oynanan yaşama, orada bir dramın gizli olduğunu öğrendiğimden beri dikkatlice bakar oldum. Her şey liberal ekonomiye uygun gidiyor değil mi?

24 Tem. 07

Hiç yorum yok: