6 Ocak 2008 Pazar

ne çabuk büyüdük ve de ne çabuk yaşlandık!


bugün pazar, ne çabuk geçiyor değil mi, sadece günler demiyorum haftalar, aylar ve de yıllar!
ne çabuk büyüdük ve de ne çabuk yaşlandık!
her şey çok hızlı gelişiyor!
o hızlı gelişen olaylar karşısında tepkilerimiz de o kadar geç oluyor!
bazen aman kaçırmayayım deyip hızla bir tepki koyuyoruz ama sonu hiçte istediğimiz gibi olmuyor!
her şeyi göze alıp yola çıkanlar, yola çıktıkları amaçlarının çok dışında başka bir evrende, başka bir serüvenin içinde bulabiliyor!
işte bende bunların içindeyim!
bana gülmeyi unutturan ülkeden yazıyorum son günlerde, geldiğim ülkenin ağız dolusu gülümsemesini hala yüzümden atamadım!
belki sokakta insanlar bana bakarken neden bu yüz ifadesini taşıdığımı düşünerek bakıyorlardır?
tabi hala bu ifadenin gülme olduğunu anımsayan var ise!
son günlerde politik sahnede gelişmelere bakıyorum da, ne kadar hızla nereden nereye geldiğimiz ve ne gibi sorunlar eşliğinde olduğumuzu düşünüyorum!
ılımlı islama alışamam diyenler ılımlı islamın getirdiği tüm töreleri kabul etmiş konumda!
teker teker yasaklanan alkol yasaklarından sonra, meydana gelen alkol alım sonucu ölümlere ne kadar hızla alıştık!
esas suçlu yerine işte birilerine ceza verdik ve işin üstünü örtüverdik!
peki bu kaçak alkolün üretimini destekleyen hükümeti neden hiç eleştirmedik?
çünkü bir yerde yasak koyan güç varsa, onun karaborsasını destekliyor demektir!
özel güvenlik örgütlerinin daha rahat iş alabilmesi için polisin gevşek davranmasını destekleyen hükümeti neden eleştirmedik?
parkları teker teker tinercilere bırakırken neden bunun nedenleri üzerinde düşünmedik?
çocuklarımızın birer yarış haline getiren yök sistemini neden gerçek anlamda eleştirmedik?
çocuklarımız bu hale getiren 12 eylül askerleri olduğunu ne çabuk unuttuk?
unutkanlık bizim temel hastalığımız oldu!
çok çabuk unutuyoruz, nasıl tepki vereceğimizi unuttuğumuz gibi!
tepki verene kadar olaylar çoktan değişmiş oluyor, fakat olaylar değişirken kendimizin de nasıl yaşamdan dışlanıp, yaşama izleyici olduğumuzu düşündünüz mü?
genel olarak bizler gerçekten yaşamı duyarak yaşıyor muyuz?

13.11.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: