8 Ocak 2008 Salı

Onlara sahip çıkın!

Son dönemlerde bir şeyler daha dikkatimi çekmeye başladı. Senin de dikkatini ama garip şeyler çekiyor diyebilirsiniz. Haklısınız, garip ama ne yapayım dikkatimi çekiyor!

Son günlerde kaçırılan kızlar bir anda artmaya mı başladı, yoksa gazetede yer bulmaları mı fazlalaştı bilemiyorum, fakat dikkatimi çekecek kadar haber okumaya başladım ve doğal olarakta bunun üzerine düşünmeye başladım!

Çocukluğumu düşündüm, her köyde kız kaçırmaları yüzünden kan davaları olurdu. Zaman içinde bu kan davaları dal budak salar, hatta bir sülalenin sonu gelene kadar sürerdi. Bunlara da kader kurbanı derdik. Doldururdu hapishaneleri genç genç çocuklar!

Sadece kız kaçırmaları yüzünden mi, eskiden otlak yüzünden de kavgalar olurdu, bir damla su için yapılırdı. Hatta tarlalara gelecek küçük bir su için nice kanlar dökülmüştür bu topraklarda. Kız kaçırmalar bu olaylar yanında gözle görülür gibi yer tutmazdı. En çok adam öldürmeler namustan önce toprak için olurdu.

Hiç yapıldı mı bilmiyorum, acaba kader kurbanlarının kaçta kaçı hangi suçtan cezaevine girmiş, bunlardan kaçı toprak paylaşımı sonucu cinayetten, kaçı kız kaçırmaktan?

Şu istatistikî bilgiler bir kamuoyuna dökülse de, hangi dönemde hangi suçlar sonucu cezaevinde yatanları öğrensek. Bu sayede, hangi dönem, hangi olaylar insanlar için can alıcı olduğunu öğreniriz!

Günümüzde su ve toprak yüzünden cezaevine gelenlerin sayısı sanırım çok azalmıştır. Son dönemde kız kaçırmalar, kapkaç suçu ve hırsızlık daha çok yer kaplıyordur. En vahimi de sanırım çeteler!
Çeteleşme şehirleşme ile ilgili olsa gerek, benim çocukluğumda çeteler bu kadar yaygın değildi. Nerede gazino ve pavyon varsa, orada gözükürlerdi, yani kamuoyu içinde kendilerini bu kadar rahat sergileyemezlerdi. Şimdi ise suç işleyen, büyük bir gurur ile ortada dolaşmakta, suç işlemeden yaşayanlara ise aydan gelmiş muamelesi yapıyorlar!

Son günlerde kız kaçırmalar fazlalaştı ya, benim aklıma garip garip düşüncelerde gelmeye başladı. Çünkü eskiden kız evlenilmek için kaçırılırdı, şimdi öyle olduğunu pek sanmıyorum!

Ülkemiz hayat kadını kazanma konusunda dünyanın en önde gelen ülkelerden biri. Her dakika içinde bir kadın kendisini hayat kadını olarak sokakta görmeye başlamış okuduğum haberlere göre. Cinsellik para ile alınıp satılan birer metaya dönüştü. Bunu sadece kadın ticareti olarakta görmeyin, İstanbul’da bazı hamamlarda erkekte alınıp satılıyormuş, bir ara magazin haber programında görmüştüm.

Hayat kadını, günlük deyim ile sokağa düşenler her geçen gün artıyor. Peki, bu artış serbest ekonominin bir sonucu mu? Bunu en iyi açıklayacak olanlar ekonomistler ve sosyologlar! Fakat bu konuda da elimizde yeteri kadar ne bilgi birikimi var, ne de istatistik? Gerçekten istatistik kurumu ne yapar, sadece enflasyonu mu inceler?

Neden kan döker insanlar?

Durduk yere kan dökülmez, eğer psikolojik bir hastalığı yoksa!

Bir çıkarı olması gerekli!

Eskiden tarlalara su gelmiyor diyerek, otlak yüzünden ve benzeri konular için birçok insan hayatını kaybetti. Birçok insan cezaevinde yattı. Şimdi bu nedenlerden dolayı cinayet işlendiğini duydunuz mu?
Ben duymuyorum, çünkü artık toprak ve ziraat yeteri kadar gelir getirmiyor. Yani verimli değil. Şimdi uğruna kanlar dökülen otlaklar bomboş!

Şimdi o uğruna canlar verilen tarlalar boş, otlar bağlamış!

Kızlar kaçırılıyor, çünkü ondan gelir elde ediliyor!

Bugünün verimli alanı kızlar olarak gözüküyor!

Hatta o kadar verimli alan ki, yurtdışından kız getiriliyor satılıyor!

Satmakla kalmıyor, komşu ülke Suriye’ye ülkemiz üzerinden kadın gönderiyoruz!

Geçen günlerde Suriye’de kadın ticareti üzerine bir yazı okudum! Genelde ülkemizden geçen veya giden kızlardan oluşmakta oradaki can pazarı! Üstelik o ülkede yasak olmasına rağmen!
Fuhuş resmi olarak yasak ama Şam sokaklarında Rus güzeller ve Türk güzeller boy gösteriyor, bizim laleli sokaklarında olduğu gibi!

Çocuk yuvalarından kaçırılan kızlar, ailelerden alınan kızlar şimdi nerede?

Ne yapmaktalar?

Kaçı gerçekten evlenmek için kaçtı evinden?

Kaçı evli, kaçı sokakta?

Cinselliğin bir an önce ticari araç olmaktan çıkarılması gerekli, fakat nasıl?

Liberal ekonominin bir sonucu değil mi bu durum?

Bir şeyler değişmeli, yoksa her şey paraya dönüşebilmekte, her şey alınıp satılmaktadır. Üstelik eskiden gurur için kan akıtanlar, şimdi gururlu inanları aydan gelmiş olarak görüyorlar!

Çeteleşmenin, fuhuşun önlenmesi için sistemli olarak sitemin eleştirilmesi ve yeniden yaratılması ile mümkündür. Bu sistem içinde mümkün değildir, çünkü sistem kendisi yaratmaktadır bu durumu!

Uyuşturucu, mafya ve kadın ticareti iç içedir. Hiç bir diğerinden ayrılamaz! Biri ile mücadele etmek demek hepsi ile mücadele etmek demektir.

Çocuklarınızın geleceği için yaşadığınız dönemi köklü eleştirin!

Çünkü bir gün sizinde canınız yanabilir!

Çünkü bu sistem belli insanlar için ayrıcalık yapmaz!

Bataklık herkesi içine çeker!

En iyisi bu bataklığı kurutmak, onun içinde işin kaynağını iyi tespit etmek gerekli!

Eskiden toprak yüzünden kanlar akardı, şimdi onlar tarih oldu!

Şimdi kanlar ne için aktığını bilen dahi yok!

Kızlarımız birer satılık eşya değildir!

Onlara sahip çıkın!

Eğer bir yerde satılık bir şey varsa alıcıda vardır, o yüzden alıcılar lütfen almayın! Boykot edin!

Eğer bir yerde karısını aldatan koca varsa, aldatan kadın da var demektir!

Tüketici toplum olmayalım, önümüze gelen her şeyi tüketmeyelim lütfen!
06.05.2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: