12 Ocak 2008 Cumartesi

Oğullar ve babalar

Turgenyev'in aynı adlı eserinden günümüze yansıyanlar neler kaldı? Kuşaklar arası çatışmanın en güzel anlatımını yapmıştı zamanında.

Cumhurbaşkanın reşit olmayan çocuğu ticarete atılmış. Okumakta neymiş, ticarette var ne varsa.

Başbakanın oğulları neler yapar? Ticaret!

Bakanların çocukları ne yapar?

Birileri seçim zamanında verilecekleri bekler, kimileri paralarına para katmaya devam eder. Yeşil sermaye ülkede örgütlendikçe, yaşam standardımız ve yaşam biçimimizde değişmektedir. Alışıyoruz, yeni yaşam bize dayatıldıkça daha içe kapanır ve camilere sığınır oldu çoğunluk!

Boş alanlar, yeşil alanlar birer birer camilere dönüşürken, camileri biz yaptırıyoruz, biz topluyoruz oranın parasını, ne oluyor, neden itiraz ediyorsun diyenler de çoğalıyor. Camiler yerine kiliseler mi olsun diyenler de var bu ülkede. Ülkede her boş alana kilise yapan var sanırsınız, kiliseler ile camiler sanki yarıştaymış gibi sunuluyor.

Cami parfümlü siyaset toplum üzerine kendi kokusunu sindirirken, kışla parfümlerin kokusu toplum üzerinden zaman içinde yok olmaya başladı.

Biri gemi ile mal taşıma işine girmiş, biri yeni teknolojiden yararlanarak ticaret yapıyor. Oğullar ticarette, babalar bürokrasinin başında. Nüfuslarını kullanmıyorlar elbette, kullanmalarına imkan tanınacak ortamda olmaz. Çünkü onların verdiği rüzgar yelkenlerin yeteri kadar hava ile dolmasını sağlar. Yol alınır, rüzgardan bilinmez gidilen yolun hızı.

Günlük konuşma ve hareketlerimiz ne kadar değişti, gençler elbette bunun farkında olmazlar, o yüzden eski filmlere bakın, söylemlerde ne kadar fark göreceksiniz?

Bakanların başının oğlu askerliğe gitmeyecekmiş, çürük raporunu nasıl aldığını bilmiyorum. Bugün gazetelerin internet baskısında sabah haberi gördüm, öğleden sonra haber internet baskılarından çıkarılmıştı, neden acaba?

Geçmişte bir başbakan kendi oğlunun askerliğini yalısının karşısındaki birlikte yaptırmıştı. Çürük almamıştı ama evinin karşısında askerlik biriminde vatanın kutsal görevini yerine getirmişti.

Laik ülkemizin laik öğretmenleri 24 Kasım günün de bazı illerde mevlit okutarak günlerini kutlayacaklarmış. Babalar yapın demez, onlardan alınan hava gemilerin karasularında dolaşmasına yeter artar bile.

İktidarın vermiş olduğu hava gereği, eskiden solcu olan Trabzon şehrinden bol bol katil çıkması ve iki de bir linç gösterilerine tanık olunması nasıl açıklanır?

Okey oynarken yıllardır camiye gitme ihtiyacı duymayan vatandaşlarımız, kahve kenarına cami yaptırarak bir ‘yurdum insanı’ örneği sergilemişler. Peki, bu insanlar birden mi ihtiyaç duydular, iktidarın vermiş olduğu cami parfümün etkisi olamaz mı? Yıllardır okey oynayanlar bir anda para toplayıp cami yaptırmaları ve oyunlarından vaz geçmeden günlük yaşantılarına devam ettiklerini burada belirtmek gerek.

Babaların vermiş olduğu hava çocukları hangi yönde etkiler bilinmez, fakat görünen o ki, babaların yolundan gitmiyor çocuklar.
23.11.2007

Hiç yorum yok: