7 Ocak 2008 Pazartesi

pazar sohbeti

pazar sohbetime bu hafta da devam edeyim dedim, çünkü nasıl olsa sohbetime karşı gelen ve düşünce belirten çok az!
her konuştuğum demek ki kabul görüyor, şikayet dahi gelmiyor!
kendi düşüncesini her hangi bir konuda açıklayanda yok!
genelikle kendilerine gelen mailleri iletmekten başka bir işlev göstermeyen dostlarım olduğu sürece, ben de istediğimi söylerim!..
bu hafta sonu hiç ilginiz dahilinde olmayan bir konuya değineyim dedim!
ermenistan ve azerbeycan arasındaki dağlık karabağ sorunu!
şimdi durduk yere nereden çıktı bu dağlık karabağ sorunu diye düşünebilirsiniz.
geçen hafta içinde rusya toprakları içinde buluşan bu iki ülkenin devlet başkanları toplantısı sırasında yapılan bir açıklama üzerine ben de düşüncemi belirteyim dedim.
bu açıklamayı abd dışişler bakanlığ ve genelkurmay başkanlığı ortak yaptı!
dediler ki, anlaşın, ne olursa olsun anlaşın ve bu sorun ortadan kalksın!
hemde en kısa zamanda sorunu çözün diye direkt olarak iki devlet başkanına yazılı ve sözlü olarak söylendi!
peki bu söylemi yapma yetkisi var mı bu ülkenin?
açıklayayım evet var, çünkü arabulucu ülkelerden bir tanesi abd!
ben bu açıklamayı duyduktan sonra kafamda hinlikler, cinlikler dönmeye başladı!
hem de binlerce tilki dolaştı, hiç birinin kuyruğu diğerine değmedi!
abd o bölgeye son yıllarda daha çok önem verdi, hatta beşbin askeri gürcistan’da koşullandırdı!
aynı zaman içinde gürcista’nın abhaza bölgesine de rus askerleri koşullandı, resmi dışı doğal olarak!
fakat bu anlaşma gürcistanı direkt etkilemiyor!
direkt etkilenecek ülke daha güneyde bir ülke, bizimde doğumuzda olan ülke!
evet anladınız iran!
iran her iki ülkenin aralarındaki bu sorunu çözdüğü an direkt etkilenecek bir ülke!
peki nasıl?
iran'ın coğrafyasına ve kültür mozaiğine bir bakalım hemen anlaşılır!
iranın kuzey batısı azeri ve ermeni vatandaşlardan oluşmakta, fars halkı o bölgede azınlığı oluşturmaktadır.
abd nükleer santralı bahane ederken, işin içine birleşmiş milletleri de katmaya çalışırken ırak kadar eceleci davranmadığını belki ilginizi çekmiştir.
hem kendi kamuoyunda, hem de dünya kamuoyunda haklı olma durumunun kazanmasını ortaya getirecek olayları başlatacak düğmeye gerektiği kadar şiddetli basılmadı!
düşük yoğunluklu bir savaş durumu var, fakat bunu sıcak çatışmaya getirecek kamuoyunu hazırlayacak bir durum henüz ortada gözükmüyor. fakat bunu her an yapabilecek gücüde var!
azerbeycan ve ermenistan arasındaki sorun hemen çözülürse, abd iran içinde daha güçlü ittifaklar kurabilecek olanağa kavuşmuş olur!
çünkü iran azerbeycanı içinde yaşayan ermeniler iran davleti ile iyi ilişkilerini sürdürmekte, ermenistan devleti ile de çok yönlü ilişkiye devam etmektedir.
iran devletine azeri bölgesinde direnecek güçte bir yapı yok!
elbette örgütler var, o bölgede azeri milliyetçiliği yönünde örgütlenmiş.
birini belki söylersem anımsarsınız!
eski fedai örgütünün liderleri şu anda azeri milliyetçiliği temelinde o bölgede dergi çıkarmaktadır!
iki ülkenin anlaşması, şu andaki düşük yoğunluklu savaş sıcak savaşa dönüştürebilir.
yeter ki ülke içinde abd askerlerine destek verebilecek bir milliyetçi unsur olsun!
şah'ın ortadan kaldırdığı iran azeri cumhuriyet ve mahabat kürt devleti yeniden kurulabilir! ya da daha özerk ve ayrıcalıklı bölge olarak üniter yapısı korunabilir!..
bütün bu planlar sıcak saldırı sonucu ortaya çıkabilecek durumlardır!..
iran'ın petrol üzerindeki etkinliği var olduğu sürece paylaşılma tehlikesi her zaman varlığını koruyacak!
yeter ki çevre ülkelerde istikrarlı ülkeler olsun!
ırak işgalindeki kuveytin rolünü yapabileceği bir ülke olmak zorunda kuzeyde!
iranın en zayıf karnını oluşturan kesim ise hep kuzey batı olmuştur!
abd'li yetkililerin hemen anlaşın dediği zaman aklıma bunlar geldi!..
yakın bir zaman dilimi içinde acaba doğumuzda yeni bir savaş mı başlıyor demeden duramıyorum!..
ve biliyorum ki, iranın güçlü devlet yapısı bugüne kadar bir çok dış saldırıyı engellemiş gözükmektedir, şimdi acaba bu güçlü duruş kuzey bölgesindeki milliyetçilik dalgası karşısında nasıl ayakta durabilecektir?
iran hakkında bir şey daha söyleyeyim, iran türkiye’den daha laik bir ülke, tek bir din hariç bütün dinler her türlü ibadet etme ve kendini geliştirme hakkına sahiptir. türkiye gibi bir baskı söz konusu değil, gerçek anlamda laik devlet yapısını korumaktadır! türkiye gibi 'sözde' bir laik ülke değildir!
bu durum ülke içindeki dini inanç gruplarını her hangi bir ayrılığa destek vermeyeceğini şimdiden belirtebilirim! top yükün olarak herhangi bir işgale karşı ortak savunma içinde olacaklarını düşünüyorum!..
iran üzerine yazmayacaktım, fakat iki ülke başkanına direkt verilen mesaj bana bunları düşündürttü!...
yuvasına buğday tanesi götüren bir karınca gibi düşünüyorum kendimi, çünkü dışarıdan gelebilecek büyük bir sel hem buğday tanesini, hem de karıncayı götüreceğini düşünemiyoruz!..
içine kapanık, kendi dünyamızda yaşadığımız için olsa gerek tüm dış gelişmelerden uzağız! her gelişmeye hayretler içinde bakmamız gerekirken, hayır hiç bir şey bizi etkilemiyor, sanki biliyor gibi davranıyoruz! o kadar içine kapanmışız ki, hiç bir olay karşısında şaşırmıyoruz dahi!...
şaşırmayı unuttuk sanırım!..
düşünmeyi unuttuğumuz gibi, verilen görevi yerine getiren bir dişli olduğumuzu kabul ediyoruz artık!
elimizden hiç bir şey gelmiyor ne yapayım!
boş ver hayat öyle böyle geçiyor, sen kendi refahın için her şeyi yap mantığı ve düşünce yöntemi içimize işlemiş olarak görmekteyim!
dostluklar birer birer çıkar uğruna rahat harcanabiliyor, bir merhaba derken karşılığı para olarak bekleniyor!
iyi bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum..
iyi bir çalışma haftası içinde her şey gönlünüzce olsun!..
sevgiyle..
28.08.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: