6 Ocak 2008 Pazar

tanrı bana "git" dedi fakat yönümü belirtlemedi


Doğduğum günden beri bir yerlere gidiyorum. Yollar yürümekle tükenmez gereği, yollarda yürüyorum. Bazen uçak, otobüs, bisiklet gibi araçları kullansam da son zamanlarda trenden vazgeçer olmadım. Tren yolları boyunca gidiyorum.

Önceleri babam öğretmen olması nedeni ile gidiyorduk, şimdi ise zorunluluk gereği gidiyorum. Bir yerim dahi olmadı. Gemiler bile bir yere demir atar, ben de demir bile yok!

Türkiye’de yaşar iken, faşist darbeye kadar (12 Eylül 1980) okulumda, sokakta faşistlerle taşlaşır, bazen kuşlama atardım. Sabit değildim. Darbe sonrası durulacağımı sandılar, durulmadım, bu sefer de nerede deniz, göl kenarı ben oralarda, kış aylarında ise okulumdaydım.

Bu bir alın yazısı mı, gerçi inanmam. Fakat bana öyle geliyor! Bir kaç yıl dahi aynı noktada durmadım. Yurtdışına geldim. Gerçi gelişim gönüllü ya da gönülsüz, fakat zorunlu!

Geldiğim günden itibaren demiryolunu izlemeye başladım. İlk zamanlar dil kursu için seksen kilometre gidip geliyordum. Sonraları ise tramvay ile yoluma devam ettim. Simdi ise teleferikle evime gidebiliyorum.

Sanmayın dağda oturuyorum. Hayır değil! Dortmund üniversitesinin yurdunda kalıyorum. Düz bir arazi üzerine kurulmuş olan Dortmund Şehri’nin dışında yerleşke olarak planlanmış ve uygulanmış olan üniversiteydim. Üniversite iki kısımdan (Kuzey ve güney) oluşuyor. Ben güney kesiminde oturuyorum. Kuzey kısmındaki okula tabi ki teleferikle gidiyorum. Burada her şey yapay olarak yerleşmiş. Sonradan yapılmış. Bu yapaylık sadece doğaya yansımamış, insanlara da. Sevişirken dahi yapay sesler çıkarıyorlar!
Bu yapay dünyada ben de doğal olamıyorum.
Gitmeli buralardan!
Bu duyguyu daha öncede duymuştum içimde!
Gitmeli nereye?
Tanrı bana ”git” dedi, fakat yönünü belirtmedi!
Doğal bir yer kaldı mı, oralara gitmeli.
Orası neresi?
”O” ralarda savaş var, açlık var, sefalet var. Ya yaşam?!
Orada insanlar ölüyor, ya burada,
Televizyondan seyrediyoruz.
Sanki film seyreder gibi!
Ekrandan kan boşalıyor, hiç umursamıyoruz.
Ya savaşın olduğu ülkede,
"O” rada yaşayamayanlar!?!..
Buradayım,
Bir şeylerden kaçıyorum.
Biliyorum,
Yarım kalan bir şeyler var...
Not: Yukarıdaki yazı ben Dortmund’da okurken (1991) yazmıştım. Şimdi Köln’de oturmaktayım. Hala demiryollarını izlemekteyim. Tren yolları boyunca gidiyorum.

ismail cem özkan

Hiç yorum yok: