7 Ocak 2008 Pazartesi

yarışma içinde olan gençler!

son dönemde türkiyede sahneye çıkan sanatçılara ulaşabilmek için büyük mücadele veren genç kesim ile ekranlar aracılığı ile sık karşılaşıyorum.
birbirini ezmekten çekinmeyen ve biran önce sahneye ulaşıp, sahnede işini icra eden kişiye dokunmak için her türlü zoru göze alan bu insanları nasıl tanımlarsınız?
avrupanın değişik yerlerinde bir çok konser izledim. hiç bir zaman sahneye ulaşmak için bu şekilde mücadele eden ile karşılaşmadım. burada karşılaştıklarımı ise hayretler içinde önceleri izliyordum. fakat bir gün bunları düşünürken anladım!
çünkü bu insanlar ilk eğitime başladıkları günden itibaren yarışma içinde yetiştiriliyorlar. amaç hedef, nasıl ulaşırsan ulaş!
sürekli yarışma içinde olan bu gençler, kendilerini gösterebildikleri her alanda yarışıyorlar!
bir hedef olduğunda hiç düşünmeden koşuyorlar!
sonuçta ne olursa olsun!
sahnedeki sanatçıya dokunup aşağıya inen gencin yüzündeki mutluluğa hiç baktınız mı?
çıkarken hırpalandığından hiç iz yok!
büyük bir gurur içinde elleri yukarıda sahneden iniyor!
acaba bu sahnelere koşan gençler mi suçlu, yoksa popüler kültür mü?
gelin ikilem içinde kalmayın, çünkü sorun başka yerde yatıyor!
sahneye koşan gençleri görürken, bir hediye dağıtılırken yaşanan kaosu gördüğümde her birinin ortak yönünü gördüm. amacına ulaşan büyük bir mutlulukla çevresine gülen insanlar ve ona hınç ile bakanlar!

son dönemde bu sahne ve eşantiyon dağıtımlarda yaşanan kaoslar yanında benim ilgimi bir başka şeyde çekti!
ee kardeşim senin ilgini ne çekmiyor ki diyebilirsiniz!
haklısınız, dünyaya yeni gelmiş biri gibi çevreme bakıyorum da ondandır!
hala çocuk gözlüyüm yani!
konuma döneyim, kendimi bu kadar övdüğüm yeter!
son dönemde yaşanan linç girişimleri!
evet linç girişimlerinde de aynı gözlere ve hareketlere de şahit oldum!
hedef kitle belirleniyor ve hiç birbiri ile alakası olmayan kişiler o hedefe doğru koşuyor. bu sefer dokunmak değil, kaba kuvvet öne çıkıyor. çünkü hedefe ne kadar sert vurursa o kadar kendini kalabalıkta gösterecek!
hedefe vuran hemen geri çekiliyor, sonra bir daha hamle yapıyor! hamle yapmadan önce çevresine baktığına dikkat ettim. hedefe varan kişi önce etrafına bakıyor. sonra düşünmeden yeniden hedefe doğru yöneliyor. eğer biri iteklerse onu o an, geri çekiliyor. çünkü yarışı kaybettiğini düşünüyor!
linç girişimleri sanki bir maraton yarışmasındaki gibi toplu başlangıçları çağrıştırdı bende!..
hiç dikkat ettiniz mi, insanların hareketlerine?
ya da istem dışı yeşil ışık yanar yanmaz karşıya koşar adım giden yayaları?
aynı şey arabalar içinde geçerli!
her an bir yarışma içinde olan insanlar olmak için çok mu enerji harcadık?
yoksa doğduğumuz günden beri yarışma içinde miyiz?
bizi bu yarışma içine sokan kim oldu?
kim salladı bayrağı, da bu yarış kulvarına girdik?
hadi bakalım yanıt verin!
kolay mı, her soruya yanıt vermek!..

13.09.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: