8 Ocak 2008 Salı

Yemek!

Yemek!

Yemek konusuna değinmeden duramayacağım. Şimdi diyeceksiniz ne yemeği? Hepimiz biliriz, öğle yemeği, akşam yemeği diye ama bu anlatacağım yemek öyle sıradan yemek değil!

Toplu yemeklerde bir şeyler olmaya başladı son on yıl içinde. Nerede toplu bir yemek varsa, orada toplu zehirlenme vakaları ile karşılaşmamak mümkün değil.

En son olarak yine turizm başkenti Antalya’dan geldi. Önce bir işletmede 200 işçi zehirlenmiş, arkasından çevik kuvvet polisleri. Soruşturma açılmış doğal olarak. Bugüne kadar toplu zehirlenmeden ölenler oldu, ağır hastalık geçirenler, hafif atlatanlar. Ama şu yemek verenler hakkında neler olduğunu hiç basından duydunuz mu?

Sürekli yemek fabrikaları açılıyor ve sürekli dağıtılıyor yemekler. Her öğle ve akşam!

Eskiden işletmeler kendi yemekhaneleri vardı, orada yemekler yapılır, ahçıları belli, mutfakları belli yerlerdi. Şimdi işletmeler mutfak ve yemekhaneler çok yer kaplıyor ya da pahalıya mal oluyor diyerek dışarıdan yemek ısmarlamaya başlamışlar.

Ucuz etin yahnisi böyle olur! Kabul edeceksin diyerek, ucuz yemekler toplu olarak tüketilmeye devam ediliyor.

Toplu tüketilen kesim içinde de emniyet güçleri var.

Şimdi toplu zehirlenmeler sırasında Allah göstermesin bir olay olsa, kim müdahale edecek? Polislerimiz ya da görevlilerin hepsi hastanede mide yıkatıyor, işleri biter bitmez gelecekler mi denecek?

Fabrikamızda üretim durdurulmuştur, çünkü işçilerimiz toplu olarak hastanede mide yıkatıyor, yok kardeşim grev ve yemek boykotu değil, sadece zehirlenmişler, siz bugün gidin üretimi yarına yetiştirimiyiz diyecekler?

Toplu zehirlenmelere alıştık!

Eskiden topluca havadan zehirleniyorduk!

Şimdi topluca yemekten!

Başka zehirlendiğimiz şeyler var mı?

Aman aman bu yazının sonuna geldim, aklıma gelmesin toplu zehirlenmelerimiz, çükü yazıyı kısa yazıp okunur hale getirmeye çalışıyorum. Uzun yazdığım zaman kimse okumuyor!
27.06.2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: