6 Ocak 2008 Pazar

yoksa çığlıklara alıştık mı?


kadın mahkemede hakime dönüp, "şu köşedeki sefil heriften boşanmak istiyorum efendim.." demiş.."neden boşanmak istiyorsun?.." diye sormuş hakim"seks nedir bilmiyor efendim!" diye cevaplamış kadın.."kaç yıllık evlisiniz?..""14 yıldır efendim..""14 yıldır seksi bilmediğini fark edememiş miydiniz?""hayır geçen haftaya kadar fark edememiştim efendim.." demiş kadın,
"ta ki o yokken eve bir seyyar satıcı gelene kadar!.."

kuş gribi kapıya dayandı, can almaya devam ediyor.
bu devletin bu boş vermiş durumundan ve koyun gibi görülmek güdüsünden sıyrılmak istiyorum diyenlere atfetmek istedim bu fıkrayı!

istanbul fatih'te bir baba iki çocuğu ile ateşlerin içinde son çığlıklarını atarken, kayseri ve doğubeyazit'te kanatlı canlıların çığlığı yeryüzünü kuşatıyordu.

birinde itfaiye geç geldiği, iddia ediliyor, ötekinde ise itfaiye elemanları ateşten kaçanları, ateşe atmak ile uğraşıyordu!

büyük gazetelerden biri, cinsellik üzerine yazılmış dini içerikli kitapların tirajını ortaya seriyordu!

bir gazetenin satışından daha fazla tiraja ulaşmış olan bu kitaplara ilgi neden diye sormuyorum!

erkek egemenliğini ve dinin buyrukları ile süslenen bu kitaplar günlük yaşantıya ne kadar müdahil olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

ölen bir ünlü şairin kitaplarının nasıl korsan şekilde hala satıldığını ve bu işten nasıl rant ettiklerini de gazete sayfaları içinde okudum!

korsan yayına hayır kampanyası düzenleyen bir yayınevi suçlu olması ilginç değil mi?

almanya ekonomisi bir rekora daha imza attı. geçen sene ihracat şampiyonu olduğunu bir kez daha dünyaya duyurdu! iki senedir ihracat şampiyonu olan ülke, ülke içinde hızla büyüyen fakirleşme karşısında zenginler ellerini ovuşturarak daha çok zengin olma hayalleri görmeye devam ediyorlar. zenginler ile fakirler arasında uçurumun gittikçe artan bir seyir izlerken, suçu sadece global ekonomi diyerek global politikların üzerine atmak ne kadar doğru?

yaşadığım şehir kışı mı, sonbaharı mı yaşıyor belli değil, henüz kar yağmadı, fakat ayazlı geceler gecelere hükmetmeye devam ediyor.

dünyanın değişik yerlerinden çığlıklar yeryüzünü kaplarken, acaba kaçta kaçı kulağımıza gelmektedir!

yoksa çığlıklara alıştık mı?
08.01.2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: