12 Mart 2009 Perşembe

Partiler…

Partiler…

Türkiye’deki siyasi partileri liste olarak baktığımızda, futbol kulüplerinden fazla partimiz olduğunu gördüm, yoksa yanılıyor muyum?

Siyasi partiler ve futbol kulüpleri ne için kurulur? Biri şampiyon olmak için kurulur, öteki iktidar için. Fakat sizinde bildiğiniz gibi şampiyon olan ile iktidar olanlar genelde bellidir, arada istisna durumlar olur. Siyasi partiler her darbeden sonra değişime uğrar ama içerik olarak değiştiğini tam olarak söyleyemem!

Şimdi şu soruyu sormak gerek, bu kadar parti ve futbol takımı eğer olmaz ise, lig ya da parlamento olur mu?

Lig olmaz, orası kesin de, parlamento sorusuna yanıt, işte burada cevaplar ayrılır!

Futbol ligi olmadan yaşayan bir çok devlet vardır, parlamentosu olmayan devletlerde vardır. Şimdi iki kurum devlet için zorunlu gereklilik olarak durmaz. Devlet yapısı için takımı ve parlamentosu zorunlu değildir…

Devlet olmak için birileri tarafından tanınmak zorunluluğu yoktur. Dünyada hiç tanınmayan devletler ve liderleri vardır.

Devlet olmak için toprak birliği olması zorunluluğu da yoktur. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır.

Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birliğin lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir.

Devlet kavramı içinde siyasal kurumların en iyi örgütlenmiş olanıdır. Üstün bir yaptırım gücü, zorlama olanağı vardır. Bu olanak için örgütlenmiş olan güvenlik güçleri devletin ve hükümetin hizmetindedir, fakat bu güçler başka güçler ile iletişim içindedir ve onlar tarafından kontrol edilebilmektedir.

Bizim ülkemizde bu kadar siyasi parti neden vardır?

Bizim ülkemizde bu kadar futbol takımı?

Çoğu şampiyon olmayı düşünmez ama ligde olmak içinde mücadele ederler!

Birkaç parti parlamentoda yerini alır ve orada kalmak için mücadele ederken, dışarıda kalanlar ne yapar?

Her parti iktidar mücadelesi yapar, ister yerel, ister genel seçimler için. Fakat ülkemizdeki partilerin kaçı seçime giriyor? Kaçı yurt çapında örgütlendi? Futbol takımların bütçeleri acaba onlarda var mı? Bütçeleri bir tarafa, fanatikleri?

Devlet kavramı içinde partilerin görevleri ya da işlevleri nedir? Neden bu kadar parti varlığını koruma ihtiyacı duyuyor?

9 Mart 2009 Pazartesi

Saat kuleleri

Saat kuleleri

Saat kuleleri hakkında ne biliriz, meydanlarda pek görülmezler, fakat görsek de görmesek de saat kuleleri bizimdir. Genelde meydanlarda olur saat kuleleri, fakat deniz kenarında olanları biliyor musunuz? Neden deniz kenarında olur?

Saat kuleleri ülkemizde neden yapılmıştır? Sanayi toplumu için saat önemlidir, bizim için zaman kavramı sigara içimliği yol, ikindi vaktine kadar yapılacak işler olarak ayarlanırdı eskiden. Günümüzde zaman ile yarışıyoruz, modern insanın yapması gerekeni yapıyoruz, zaman içinde kendimizi öğütüyoruz!

İstanbul Modern Sanat Müzesi’ne yolunuz düşerse eğer, giriş kapısının hemen arkasında gözle pek dikkat çekmeyen noktada duran bir yapıyı görürsünüz, işte o yapı bir saat kulesidir. Adı; Nusretiye Saat Kulesi’dir. Adını bilmeden yanında fotoğraf çekilebilirsiniz, çünkü hiçbir yerde adına rastlayamazsınız. Adını ön tarafta bulunan Nusretiye Camiden alır. Deniz tarafında bulunan Nusretiye Saat Kulesi, "Amerikan Pazarı" denilen dükkanların arkasındaki eski gümrük sahasında yer alır. Yoldan geçenlerin dikkatini ne yazık ki çekemiyor.

Sultan Abdülmecit tarafından inşa ettirilen kule, neoklasik yapısı itibariyle farklı mimari yapıya sahip. Giriş kapısında Abdülmecit'in tuğrasını taşıyan Nusretiye Saat Kulesi, üç kattan oluşuyor. Kare kenarının uzunluğu 4.35 metre olan kulenin yüksekliği 15 metre. Nusretiye Saat Kulesi, birinci katta çift sütunları, ikinci katta sütunların iyonik düzenli gelişmesi ve üçüncü katta ise yivli dönüşümü ile etkileyici bir görünüme sahiptir.

Ancak günümüzde İstanbul Modern Sanat Müzesi bahçesi içinde kalmış ama gözle görülür yerden uzakta sessizce kaderine terk edilmiş durumdadır, ne yazık ki bakımsızlıktan harap bir haldedir.

Kafamda o saat kulesinin inşaat edildiği dönemde nasıl bir heyecan yarattığı geldi. Her yeni yapılan eser bulunduğu ortamda heyecan yaratır. Düşünebiliyor musunuz, bugün çöp alanı içinde kalan bir yerde eğlenceler yapılmış, seçkin misafirler orada ağırlanmış demektir. Bugün müzede seçkin misafirlerini ağırlıyor ama yanı başındaki saat kulesi kaderi ile baş başadır, yıkılacağı ve hafriyatın toplanacağı günü bekliyor.

Saat kulesini gizli gizli geçmişine ağlarken gördüm. Gözyaşları sıvalarıydı, gidip görebilirsiniz. O güzel sütunları eski ihtişamını koruyor ama kim görüyor ki?