6 Haziran 2010 Pazar

Sol bir sınavı başarısızlık ile vermiştir.

Sol bir sınavı başarısızlık ile vermiştir.

Son günlerde ülke tek vücut olmuştur. Bu tek vücut olma durumu bana 6-7 Eylül olaylarını anımsattı. O günde ülke tek vücut olmuş, ülkedeki azınlıklara ait ne varsa yağmalanmıştır. Bugün yağmalama olmadı ama bir cinayet bağlantılı olup olmadığı belli olmadığı şekilde işlenmiştir.

Günlük gazeteler ve sokaklardaki gösterilere bakarak söyleyebilirim ki, sol bu akıntıya kapılmış ve hatta Yahudi ve İsrail düşmanlığını sonuna kadar kullanmıştır. Yahudi ve İsrail düşmanlığının boyutu o kadar abartıldı ki, bir çok radikal dinci örgütten daha ileriye götürülmüştür. Buna örnek olarak kendilerine sol basın olarak tanımlayan iki gazete ana başlıkları buna uygundur. Gerek ana başlıkları, gerek köşe yazarları bu düşmanlıkta radikal dincilerden ileri boyuttadır.

Olayı bir kere anımsamakta yarar var. Bosna Hersek iç savaşında kurulmuş olan bir vakıf. Bu vakıf, radikal dini bir anlayışı savunduğunu saklamamaktadır. Bir çok ülkede faaliyet göstermektedir. Hatta Türkiye ile birlikte Afrika’da projeler yürütmektedir. Devletler ile ilişki içindedir. Kendilerine yakın gördükleri kesimlere yönelik çalışmalara katılmaktadırlar.

Hükümetin bilgisi dahilinde, şeriatçı Hamas örgütünün hakim olduğu bir bölge için yardım faaliyetleri düzenlemekte ve örgütler arası dayanışma göstermektedir. Hamas örgütü, sadece bir bölgede hakimdir. Filistin halkını temsil edemez. Filistin halkının temsilcisi bugün Filistin hükümetidir. Hamas bu hükümette yer almadığı gibi, bu hükümete karşı silahlı eylemler düzenlemekte ve bölgesinde faaliyet gösterenlere karşı cinayet işlemektedir. Hamas’ın işlemiş olduğu cinayetler ortadadır. Amacını saklamaktadır. Şeriat hukukunu savunmaktadır ve onun amacına yönelik çalışmaktadır. Yardım götürenler Hamas örgütünün hakim olduğu bölgeyi bilinçli seçmiştir. Onların seçimi kendilerine göre doğrudur, haklıdır. Sol, kendisi ile ittifak içinde olduğu Filistin Kurtuluş Örgütünün katilini bugünkü davranışları ile savunur konuma gelmiştir. Filistin halkının temsilcisini değiştirmiştir. Türkiye’deki sol, seslendiği kitleden ve amacından uzaklaşmış bir şekilde var olan akıntıya kapılmıştır. Filistin halkının temsilci olarak şeriatçı bir örgütü görmektedir. O örgütün olduğu alanı Filistin olarak anlamaktadır.

Türk hükümetinin bilgisi dahilinde hareket eden gemiler, her türlü saldırıya açık olarak yola çıkmıştır. Güvenlik önlemi yoktur. Saldırılacağı ve engelleneceği önceden bilinmiş olmasına rağmen, her şeye açık olarak yola çıkmasına izin verilen ve rotanın değişmemesini öğütleyen bu anlayışın sonucunda, sonuçlarını bugün yaşadığımız olaylar olmuştur. Bir akıntı yaratılmaktadır ve akıntının amacı hükümetin başkanın görüşlerine uygundur. Dış ve iç politika için gündem değiştirmek amaçlı olarak ortaya sürülmüş bir piyon hareketedir. Piyonun ortadan kalkması, satrancı oynayan için önemli değildir. Hükmet, bu olay da kendisine hiç beklemediği bir yandaş bulmuştur ve ülke tek vücut olmuştur, tıpkı 6-7 eylül olaylarında olduğu gibi.

Birgün gazetesi ve Evrensel gazeteleri okuyucu profilini bu olay sonunda değiştirmiştir. Onlar şeriatçıların organize ettiği olaya, insanı yaklaştığını söyleyerek, şeriatçıların amaçlarını masumlaştırmışlardır ve akıntıya kapılmışlardır. Bu sayede belki şeriatçı okuyucu kitlesi ile kucaklamak istemişlerdir. Solun okumadığı tirajlarından bellidir. Bu sayede belki tiraj artırmayı hedeflemişlerdir. Bu okuyucu profilinin değişimi, hükümetin amacına uygundur. Umarım bu amacına uygun olarak okuyucu kazanmışlardır. Ben o amaca uygun okuyucu kitlesi içinde olmadığım için gazeteyi okumayı bıraktım.

Sol basın, diğer basın ile ortak başlıklar atmış ve onların gündemlerine uygun olarak yorumlarda bulunmuştur. Solun gündemi içinde nedense gaz bombası altında Kürt siyasiler yoktur. Onların gündemi içinde tutuklanan çocuklar yoktur. Başbakan İsrail başbakanına İbranice ve İngilizce olarak öldürmeyin çağrısı yaptı. Nedense bu sözde solcu basın başbakana başka türlü çağrı yapmayı akınla getirmiyor! Tutuklama, dövme, gaz bombası kullanma… Başbakan hangi dilde anlıyorsa o başlık ile çağrı yapılması gerekleydi. Bizim başbakan Türkçeden anlamıyor, o yüzden Arapça ve İngilizce olarak başlık atılmalıydı. Öldürme, tutuklama ve dediğin açılımları laiki ile yap… bu başlıkları hiç gördünüz mü? Hamas olunca hükümet ile aynı pencereden bakmayı biliyorlar ama…

Hamas, Filistin halkının temsilcisi değildir, Hamas kimi temsil ettiğini saklamıyor. Hamas ile Türkiye devleti yan yana tutulması devletin dış politikasını yalnızlaşmasıdır. Gerçi yalnızlaşmaz, El Kaide ve Taliban’lar yanında yer alır! Türkiye sol hareketi son günlerde attığı sloganlar ile bu örgütler ile yakınlaşmıştır. Sokaklarda tekbir sesleri ile katil İsrail sloganı karışmış tek vücut olunmuştur. Bu tek vücut olmak cılız olan solu ortadan kaldırmıştır.

Adını andığım sol basını, sol olarak görmediğim için okumuyorum, çünkü onların okuyucu profilini değiştirmiştir ve ben şahsi olarak o okuyucu profili içinde kendimi görmüyorum. Kendisini hala okuyucu profilinde olarak görenler o gazeteleri okumaya devam etsinler!