26 Eylül 2011 Pazartesi

Emir emirdir…

Emir emirdir…

Faili meçhul cinayetlerin muhatapları ortada olmasına rağmen, gözle görülmezler. Gazete sayfalarında, mahkeme tutanakları arasında mürekkep ile isimleri yazılı olması dışında çoğu kimse ilgilenmez bile. Çünkü bilinir ki onlar bir emir ile yok edildiler. Emir emirdir diyerek görevini yerine getirenler vicdan sorunu ile de baş başa kalmazlar, çünkü onlar verilmiş kutsal telkinler ve eğitim ile vicdanları rahattır, çünkü görevlerini yapmışlardır.

Emir; sorgulanamaz, yargılanamaz, ancak yerine getirilen bir sözdür. Peki, emir verene verilen bu hak nasıl oldu da verildi? Nasıl oldu da emirler tartışılmaz, sorgulanamaz, yargılanamaz oldu?

Bir şeye sahip olanlar; kendilerinde emir verme yetkisi olduğunu düşünürler, çünkü sahipse bir şeye; onu yönetme ve yönlendirme hakkını kendisinde görür ve hatta buna kutsal bir ifade ile taçlandırır, çünkü emir vermek kutsaldır, kutsal olan ise tartışılmaz!

Kutsallık verilerek emirler kesinlikle tartışılmaz, sorgulanamaz, yargılanamaz kılınır. O yüzden bugüne kadar faili meçhul cinayetleri, yasal olarak işlenen cinayetlerin hesapları, tarih önünde sorgulanmamış, yargılanamamış, sonuçlanamamış olduğunu görürüz, çünkü bir kere yargıladınız mı, kutsallık zırhı ortadan kalkar ve basit bir cinayetin parmak izi ortaya çıkar.

Emri sorgulamak demek, güce sahip olanların güçlerinin sorgulanması demektir…

Toplumun en küçük biriminden, en üst yönetimine kadar emir verenlere bakın; hep kendilerinin sahip, emri uygulayanların kapı kulu, emre muhatap olanların ise köle, kişiliksiz, suçlu olarak görüldüğünü görürsünüz. Bir kölenin yaşam hakkı, bir sahibin rahatından önemsizidir, o yüzden rahatsız olmamak için işledikleri suçlar hep gölgede kalmasına özen göstermişlerdir.

Korku; toplumu yönetmek için en önemli araçtır, korkuyu besleyen, büyüten ise emirdir. Emirler ile sorgusuz, kutsal iktidarlar devamlılığını korur, eğer emir sorgulanırsa kutsallık perdesi ortadan kalkacak ve köle ile sahip arasındaki eşitsizlik gün yüzüne çıkacaktır. Tarih boyunca verilen mücadeleye bir halka olmak kaçınılmaz olur. Emri verene karşı başkaldırının adı Spartacus olur, çünkü insanlar eşitsiz yaşadığı sürece mutsuz, yaşam kalitesi düşük, dengesiz, doğa ile kavgalı olarak tarih boyunca olduğu gibi yaşamaya devam edecektir.

Emir veren ile emre muhatap olanlar arasında kalanlar ise; emir uygulayanlar olarak kendi varlıklarını yaşatmaya devam edecektir. Devlet mekanizmasında ki adı bürokrasidir, uygulayanda bürokrat. Aile içinde en küçük kardeştir. Bürokratlar, toplumun içinde emri yerine getirenler olarak adlandırabilinir. Faili meçhul cinayeti işleyen bir memur ile elektrik faturasını tahsil edene arasında biçimsel olarak aslında büyük fark olmadığını yukarıdan bakarsanız daha çıplak olarak görürsünüz. Sonuçta her ikisi de verilen görevi; yani emri yerine getirmek ile mükelleftir, yaptıkları işe göre ödülleri de, aldıkları risklerde farklıdır doğal olarak.

Emir emirdir, sorgulama yap! Emir sorgulandın mı, tarihin çizgisinde sapma olabilir!

Emre itaatsizlik cezası büyüktür, çünkü emir verenin gücünün ortaya çıkmasına sebep olur. İtaatsiz olanlar toplum içinde sevilmezler, çünkü tarih çizgisinin değişmesine neden olurlar.