5 Mayıs 2012 Cumartesi


Geçmişi unutma!
Liberal basında ve AKP yandaş partiler ve örgütlerde ayrılıklar oluyormuş, olması da doğal, çünkü estirdikleri karalama kampanyasının boşa çıktığı ve hatta bu karalama kampanyasından kendileri de karaların içinde kalma durumu ortaya çıkınca; ayrılık kaçınılmaz oluyor, çünkü her karalama kampanyasından da bir sınırı olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. O sınırın çizgileri kişilerden kişilere göre değişir, fakat sonuç olarak ortada çamur attıkları insanlar ve olaylar olduğu yerde duruyor. (belki kendileri kişisel olarak çamur atmadılar ama çamur atanlar ile aynı ortamı paylaşmadan dolayı çamura ortak olmuşlardır.)
Kendileri bu karalama kampanyasında bugüne kadar taraf olduklarını unutup, sanki ak kaşıktan çıkmış gibi karalama yaptıkları çevrelere gülümsemeye çalışıyorlar, hatta geçmişte yaşanmış ilişkiler kullanılarak o çevrelerin içinde kendilerine yaşama alanı bulmaya çalışıyorlar.
Taraf Gazetesinde gönüllü yazarlık yapan biri, 1 Mayıs 77 olaylarını solun üzerine yıkmaya çalışan eski Aydınlık Gazetesi yazarlarına tepki olarak gazetesinden ayrılmış. Bu ayrılık elinin kirini temizlemez, sadece daha fazla kirlenmesini engeller, çünkü Taraf gazetesinde gönüllü olarak yazı yazanlar, bugüne kadar sola karşı yapılmış küfürlere ortak olmuş demektir, solu Ergenekoncu olarak göstermek için uydurulan hikayelere ortak olmuş demektir...
Sola küfreden ve solmuş gibi kendilerini gösterenler AKP destekledikleri unutulmasın, bugün yaşanan her olumsuzluluğun yandaşı olarak Taraf Gazetesi ve DSİP vb. içinde kümelenmiş liberal eski solculardır...
 Taraf gazetesinde gönüllü yazı yazanları unutmamak gereklidir, çünkü orada gönüllü yazanların olanak bulduklarında çıkarları ne gerektiriyorsa orada olabileceklerini bilmekte fayda vardır... Onlardan dost, omuzdaş olmayacağı, olamayacağını bilmek için bir kenarda not olarak durmasında fayda vardır...
Tarihimiz içinde yenilgilerimizin temelinde bu geçmişi unutmak yatmaktadır. Geçmişi unutmamak ve kişilerin sözlerine değil, davranışlarına ve geçmişine bakarak ilişki kurmakta yarar vardır. Kişilere geçmişinde yaptıklarına bakarak değer verilmesi gereklidir, bugün ne söylediği o kadar önemli değildir. Bazıları için süslü laflar, lüks kıyafetler içinde ağır abi rolü oynayanlar önemli olabilir, ünü, unvanı, kariyeri birilerinin gözünü boyayabilir ama gerçek her zaman ortadadır. Çünkü sola küfredenler, sola suç yükleyemeye çalışanlar; çıkarları gereği yapıyorlardır, bir yerden bir beklentisi vardır. O beklentileri karşılanmadığı zaman geçmişte içinde bulundukları çevre ile ilişki içine girmek için fırsat kullanırlar. Bizlerin için bu kişilerin çıkarları gereği yaptığı dönemi unutmamak gereklidir, çünkü onlar yine çıkarları gereği başka şeyler yapmayacağını kimse garanti edemez.
Çevremiz geçmişin kirleri ile kirlenmiş insanlardan tamamı ile temizleyemeyiz, steril ortam hazırlayamayız, zaten öyle bir çevrede yoktur, o halde kirler ile birlikte ama kirlere karşı dirençli bir ortam yaratarak birlikte yaşayabiliriz.  Elleri kirli insanlar ellerini ne kadar yıkasalar da yıkasınlar kirleri hep tırnaklarının arasında kalacağını unutmamak gereklidir. Etrafımızda tırnakları kirli (çamur atanlar, ispiyonlar, muhbirler, korucular, itirafçılar…) olacaktır, hatta onlardan olduğu halde bilmeden çevremize almış olabiliriz, hatta bu kirli insanlara çevremizde paye vermek isteyenler olabilir, yeni bir çıkar ilişkisi kurulabilinir, fakat unutmamak gereklidir, unutursak eğer, onların suçuna ortak oluruz.
Bugün AKP iktidarını kısa da olsa çıkarı gereği destekleyenler, onlar ile birlikte hareket edenler, kamuoyu oluşturanlar bilmelidir ki, okullarda dağıtılan bozuk süte de ortak olmuş olurlar. Çünkü onların desteği ile o özgüveni AKP kendisinde duymuştur ve sorumsuzca hareket etmeye devam ediyor. İktidarı desteklemek demek; dolaylı vergilere, HES adı altında doğanın yağmasına, B2 yasası ile orman arazilerin talanına, duble yollar ile bereketli toprakların tarımdan uzaklaştırılmasına, çocukların ucuz işçi olmasına, kadın cinayetlerine, rant için yeni güzergahların ve yapılaşmanın önünün açılmasına, sanatı AKP propagandası için kullanılmasına, devlet memurunun AKP memuru haline getirilmesine, sendikal mücadeleyi yandaş sendikalar içine hapsedilmesine, kıdem tazminatın yok edilmesine, güvencesiz iş yasasına ortak olmak demektir.
Geçmiş ile yüzleşmek adına geçmişin yeniden yazılmasına, katilleri masum hale getirilmesine, azınlıkların haklarını yurtdışında savunup, içeride azınlıkları yok sayılmasına, ibadet özgürlüğü savunulurken Alevilerin ibadetinin görmemezlikten gelinmesine, asimilasyon politikalarının en katı şekilde uygulanmasına, Kürt sorunu adının konulmuş olmasına rağmen, çözüm için adım atılmamasına, kendisine göre muhatap yaratılmasına ortak olmak demektir.
Bugüne kadar yaratılan toplumsal kirlilik, bilgi kirliliği, çamur atma ve izi kalması politikasını kararlı bir şekilde yürüten erk sahibine destek verenler; bu kirliğe ortak olmuş demektir, onların iktidarının güçlendirmek için propaganda aracı olanları unutmamak gereklidir. Unutmak demek, demokrasi yerine katiline aşık olmak demektir. Demokrasi için, özgür bir dünya için, bir arada yaşama kültürünü oluşturmak için geçmiş unutmamak gereklidir.
İsmail Cem Özkan