13 Mayıs 2012 Pazar

Yüz yaşında, binlerce yılı sesinde taşıyor


Yüz yaşında, binlerce yılı sesinde taşıyor
Ezilmişlerin, destanların, aşkların, mücadelenin tınısını sesinde taşıyan büyük bir ustanın doğumunun yüzüncü yılını kutluyoruz. Yüz yıllık hikayesine dönüp baktığımızda sevinçlerin, acıların iç içe geçtiğine şahitlik ediyoruz.
Pasaport verilemediği için yurtdışında tedavisi mümkün iken, tedavisini engelleyenlerin yargılandığı ve yargılanacağı günlerde Ruhi Su dimdik ayakta ve başı dik olarak durmaya devam ediyor.
Öksüz yetişti, hayata yalnız başladı ama hep yoldaşları ile birlikte yürüdü, o sevenlerinden oluşturduğu bir evrende yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.
Ruhi Su, kavganın sesi oldu.
Anadolu’nun, Mezopotamya’nın seslerini günümüze taşıdı, kavganın içinde geçmişin birikimini sundu.
Müzik eğitimi çok seslilik üzerine kurdu, tek sesli saza çok sesini kattı, saz sesinin yanında durdu.
Ruhi Su, öğrenciler yetiştirdi, korolar kurdu, onun öğrencileri onun izinden onu yaşatamaya devam ediyor.
Ruhi Su, engin bir yüreği ile hala aramızda yaşıyorsa onun su gibi temiz ve aydın olduğunun göstergesidir.
Mahpus damlarında bir saz sesi gelir, Ruhi Su orada dostları ile bir koro kurmuştur, sallanır duvarlar, sallanır koridorlar ne zulüm fayda eder, ne işkence, aydınlık insanlar; aydınlık sesleri ile karanlığa inat yaşarlar, yaşatırlar.
Binlerce yıldır yaşayan söylenceler, sesten sese bırakılır, o ara duraklardan biridir Ruhi Su, kendisine gelen sesi billurlaştırarak geleceğe aktarmıştır. Unutulmasını istenenleri inat ile unutturmadı diye onu unutturmak istiyorlar. Unutturmak isteyenlerin çabasını Ruhi Su bugün dahi boşa düşürüyor, çünkü onun sesi çağlayandır, kimse onun sesinin önüne bent kuramaz, yıkarak, yükselerek, gün geçtikçe daha da büyüyerek onun sesi geçmişi bugüne taşır, bugünden geleceğe…
Bu topraklar şanslıdır, çünkü Ruhi Su bu topraklarda yaşadı, destanları, öyküleri duydu, duyduklarını duymakla kalmadı seslendirdi, kendisinden bir şeyler kattı, çünkü geçmişin o çok sesli birikimini, sesin çok sesi içine kattı, katarken kendisinden de bir tını koydu. Bugün onun söylediği türküler kulaktan kulağa geçiyorsa, o bıraktığı tınıda gizlidir büyüsü.

benim kabem insandır
kuran da kurtaran da
insan oğlu insandır

benim kabem sevidir
kuran da kurtaran da
sevili insanlardır

benim kabem emektir
kuran da kurtaran da
emekçi insanlardır

benim kabem dünyadır
kuran da kurtaran da
dünyayı insanlardır

ellerin kabesi var
benim kabem insandır
kuran da kurtaran da
insan oğlu insandır

ellerin kabesi var
benim kabem sevidir
kuran da kurtaran da
sevili insanlardır

ellerin kabesi var
benim kabem emektir
kuran da kurtaran da
emekçi insanlardır

ellerin kabesi var
benim kabem dünyadır
kuran da kurtaran da
dünyayı insanlardır 

Ruhi Su

İsmail Cem Özkan



http://www.galatagazete.com/o/index.php/galatadan/aramzda-yaayanlar/4949-yuez-yanda-binlerce-yl-sesinde-tayor.html