Yüz yaşında, binlerce
yılı sesinde taşıyor
Ezilmişlerin,
destanların, aşkların, mücadelenin tınısını sesinde taşıyan büyük bir ustanın
doğumunun yüzüncü yılını kutluyoruz. Yüz yıllık hikayesine dönüp baktığımızda
sevinçlerin, acıların iç içe geçtiğine şahitlik ediyoruz.
Pasaport
verilemediği için yurtdışında tedavisi mümkün iken, tedavisini engelleyenlerin
yargılandığı ve yargılanacağı günlerde Ruhi Su dimdik ayakta ve başı dik olarak
durmaya devam ediyor.
Öksüz
yetişti, hayata yalnız başladı ama hep yoldaşları ile birlikte yürüdü, o
sevenlerinden oluşturduğu bir evrende yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.
Ruhi
Su, kavganın sesi oldu.
Anadolu’nun,
Mezopotamya’nın seslerini günümüze taşıdı, kavganın içinde geçmişin birikimini
sundu.
Müzik
eğitimi çok seslilik üzerine kurdu, tek sesli saza çok sesini kattı, saz
sesinin yanında durdu.
Ruhi
Su, öğrenciler yetiştirdi, korolar kurdu, onun öğrencileri onun izinden onu
yaşatamaya devam ediyor.
Ruhi
Su, engin bir yüreği ile hala aramızda yaşıyorsa onun su gibi temiz ve aydın
olduğunun göstergesidir.
Mahpus
damlarında bir saz sesi gelir, Ruhi Su orada dostları ile bir koro kurmuştur,
sallanır duvarlar, sallanır koridorlar ne zulüm fayda eder, ne işkence,
aydınlık insanlar; aydınlık sesleri ile karanlığa inat yaşarlar, yaşatırlar.
Binlerce
yıldır yaşayan söylenceler, sesten sese bırakılır, o ara duraklardan biridir
Ruhi Su, kendisine gelen sesi billurlaştırarak geleceğe aktarmıştır.
Unutulmasını istenenleri inat ile unutturmadı diye onu unutturmak istiyorlar.
Unutturmak isteyenlerin çabasını Ruhi Su bugün dahi boşa düşürüyor, çünkü onun
sesi çağlayandır, kimse onun sesinin önüne bent kuramaz, yıkarak, yükselerek,
gün geçtikçe daha da büyüyerek onun sesi geçmişi bugüne taşır, bugünden
geleceğe…
Bu
topraklar şanslıdır, çünkü Ruhi Su bu topraklarda yaşadı, destanları, öyküleri
duydu, duyduklarını duymakla kalmadı seslendirdi, kendisinden bir şeyler kattı,
çünkü geçmişin o çok sesli birikimini, sesin çok sesi içine kattı, katarken
kendisinden de bir tını koydu. Bugün onun söylediği türküler kulaktan kulağa
geçiyorsa, o bıraktığı tınıda gizlidir büyüsü.
benim
kabem insandır
kuran
da kurtaran da
insan
oğlu insandır
benim
kabem sevidir
kuran
da kurtaran da
sevili
insanlardır
benim
kabem emektir
kuran
da kurtaran da
emekçi
insanlardır
benim
kabem dünyadır
kuran
da kurtaran da
dünyayı
insanlardır
ellerin
kabesi var
benim
kabem insandır
kuran
da kurtaran da
insan
oğlu insandır
ellerin
kabesi var
benim
kabem sevidir
kuran
da kurtaran da
sevili
insanlardır
ellerin
kabesi var
benim
kabem emektir
kuran
da kurtaran da
emekçi
insanlardır
ellerin
kabesi var
benim
kabem dünyadır
kuran
da kurtaran da
dünyayı
insanlardır
Ruhi
Su
İsmail
Cem Özkan
http://www.galatagazete.com/o/index.php/galatadan/aramzda-yaayanlar/4949-yuez-yanda-binlerce-yl-sesinde-tayor.html