4 Haziran 2010 Cuma

Hadım edilmişlerde hadım eder!

Hadım edilmişlerde hadım eder!

Tarih öyle ilginç olayları sayfalarında saklar ki, o saklandığı yerden günü gelince sırıtır. Bizim tarihimiz içindeki sayfalardan da bize sırıtan olaylar vardır. O kadar sansür yapılır, unutturulmaya çalışılır ama hiçbir şey onların sırıtmasına engel olamaz. Çünkü yaşananlar sanki geçmişte olayın zaman değiştirilerek yaşaması gibidir. Her şey elbette birer bir aynı değildir ama çağrışımları fazladır.

Hadım edilmiş biri, başbakan olur mu?

Soru sorulursa eğer yanıtı da hazırdır! Çünkü sorunun içinde cevap saklıdır. Evet ile bitecektir ya da başlayacaktır cevabı. Osmanlı dönemi içinde hadım edilmiş başbakan mevcuttur. Birden fazladır üstelik ve diğer başbakanlara göre daha şanslıdırlar, çünkü iktidardan indikten sonra tekrar iktidara gelmişlerdir. Hareminin kapısında ve içinde izin verilen hadım edilmiş kölenin başbakan olması kadar doğal bir şey yoktur, çünkü padişah, namusunun bekçisine güvenmeyecekte, kime güvenecektir?

Hadım edilenler Osmanlıda genelde kölelerdir. Köleler, köle ticaretin olduğu ülkelerde olduğu gibi pazarlarda alınır ve satılırdı. İstanbul’da köle pazarları mevcuttur. Bir çok hanın ortasında yer alan bahçelerde köle alınıp satılırdı, üstelik yakın tarihe kadar bu köleler varlığını korudu. Bazı köleler şanslıdır, çünkü sarayın içinde görevlerini yapmışlardır. Saray içinde görev alanların bir bölümü, devletin en üst kademesine kadar çıkmıştır. (Devletin sürekliliği içinde, alması gereken bütün dersleri yaşatarak almış ve ona göre davranışlarını belirlemiştir. Eğitilen insan, hadım edilmiş kadar sadıktır.) Bugün İstanbul sokaklarında gezdiğinize önünüze çıkan bir çok eser, eski köle ama sonradan Müslüman olan dönmelerin isimlerini taşır, çünkü mevki sahibi olanlar, para sahibi de olmuşlardır, onlarda bunun karşılığında köle olarak geldikleri bu şehre, bir gölge bırakıp gitmek istemişlerdir.

Osmanlı rejimi içinde kölelerin Müslüman olduktan ve özgürlüklerine kavuştuktan sonra nasıl oluyor da devletin en kritik noktalarında görev alıyorlar? Bunu padişahın tabasına güvensizlik duygusunda aramak gerek, çünkü kendisi gibi olanların saltanatı alacağı korkusu vardır. Bir de köleler, özgür bireylere göre daha sadıktırlar. Kölelere kapı kulu olmayı öğretirler. Azat edildikten sonra bile o eski köle, kapı kulu olarak eski sahibinin yanında ya da yakınında yer alır. Bizim tarihimiz içinde kölelerin özgürlük mücadelesi yoktur, daha çok efendiye karşı kazan kaldırma vardır ve kazan kaldırmaların genelde nedeni maddidir. Maddiyatını yani yaşam kalitesini yükseltemeyen efendisinin yerine, efendisinin yakını getirmiştir. İktidarı almak düşüncesi yoktur. İktidar, ancak özgür yetişen bireylerin arasında hedef olarak vardır, o da Fransız devrimi sonucunda oluşmuştur.

Hadım edilmiş bir kölenin başbakan olması pek şaşırtıcı gibi gelebilir ama bu başbakanlar tarihimiz içinde bugüne doğru bakarak gülümsemekteler. Çünkü hadım edilmiş olanlar, kendilerini iktidara taşıyanlara sonsuz bağlılık içindedirler. Efendilerine ihanetleri tarih içinde pek görülmemiştir.

Sonuç olarak hadım edilmiş padişah yoktur ama hadım edilmiş başbakan tarihimiz içinde yerini korumaya devam ediyor. Bu hadım edilmiş başbakanlarda, devletin sıhhati ve devamlılığı için başkalarını hadım etmiştir. Efendisine, güvenebileceği yeni hadım ağalarının olması için köle seçimine gitmiş ve onları hadım ettirmiştir. Efendisinin namusu devletin namusudur. Onu da en iyi hadım ağası korur.

Hadım edilenler, sorgulamadan kabul edenlerdir. Hadım edilen birey, gereği görüldüğünde lavabonun deliğinden geçerek, çöpteki yerini almaya hazırdır. Görevde olduğu sürece sadık olmaya devam edecektir.

Hiç yorum yok: