Zulmeden ile yüzleşebilen bir lider…
Özgürlük mücadelesi yok olmaz, halkaların kalbinde yaşamaya
devam eder. Mücadeleyi başaran liderler de mücadele devam ettiği sürece her
mücadele eden gerillanın kalbinde bir umut olarak yaşamaya devam edecektir.
Efendisine boyun eğdiren devrimci, gerilla lideri Nelson
Mandela yaşamdan ayrıldı. O şanslı bir insandı, hayata devrimci olarak
başlayan, tutuklu olarak uzun süre işkencehanelerde, hücrelerde yaşama
mücadelesi veren ve sonunda kavgasını kazanıp ırk ayrımı gözetmeyen
halkalarının lideri olan insandı.
Mandela, örgütlü olarak ve inancından, doğrularından
vazgeçmeden, tavizsiz mücadelenin sonucunu başarı olarak hayat geçiren bir
liderdir.
O zulmedenine karşı kavgayı kazanmış, zulmedenin zulmünü
sorgulamış ve onu tarih önünde mahkum etmiş bir liderdir. Zulmedenin önünde
boyun eğmemiş ve her an mücadele ile yaşamını biçimlendirmiştir.
Seçilmiş bir Devlet Başkanı olarak yeni bir anayasa
oluşturdu ve toprak reformu, yoksullukla mücadele ve sağlığın iyileştirilmesi
gibi politikaları uygularken Doğruluk ve Uzlaşma Komisyonu'nu geçmişte
yaşanan insan hakları ihlalini araştırması için oluşturdu. Tam olarak geçmiş
ile yüzleşilememiş olsa da tarih önünde önemli adım atmıştır. O zulmedenlerin
zulümleri yanında kalmayacağı ve bir zaman gelecek zulüm görenlerin de iktidara
gelebileceğini göstermiş ve kanıtlamıştır.
Mandela hayatı üç kelime ile özetlendirse, gerilla, mahkum
ve liderdir.
Mandela’nın yaşadığı zaman diliminde de ülkemizde de
devrimci mücadeleye sahne olmuştur. Mücadele sürecinde diğer ülkelerde olduğu
gibi devrimciler idam edilmiş, katledilmiştir…
Mandela ile yola çıkmış ama mücadele süreci içinde
efendisine boyun eğmiş eski devrimci insanların olması kadar doğal bir şey
yoktur, tarih o boyun eğenleri yazmaz. Onlar, bireysel kurtuluşu önemseyenler,
belki daha rahat ve sorunsuz bir yaşamı ömürleri boyunca yaşamış olabilirler
ama hiç kimse ne onları ne de onların geçmişte yaptıklarını anımsamaz, tarihi
başarıya ulaşanları yazar ve tarihte başarıya ulaşmışları öne çıkarır.
Tarihimizin bir zamanında onurumuz olmuş ama onlardan
beklenen direnişi gösteremeyenlerin elbette tarihte yerlerini alması kadar
doğal bir şey yoktur, onlar hala tarihte ki yerlerini aldıklarının farkında
olmadan mücadeleye etki yapmaya devam etmeleri, onların suçu değil, devrimci
mücadelenin zaafı olarak tarih sayfasında dip notu olarak yazılmaya devam
etmektedir.
Bu ülkenin topraklarında nice Mahir, Deniz, İbrahim… Castro,
Mandela… yetişecektir, çünkü direnişin çocukları, bu ülkenin ve geleceğinin onuru
olmaya devam etmektedir.
Başaran ve son sözünü söyleyen özgürlük mücadelesi ve
mücadele insanı, halkların kalbinde yaşamaya devam edecektir.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder