7 Eylül 2008 Pazar

Besleme insanlar!

Besleme insanlar!

Besleme insan beslendiği yere sadıktır, sahibin sesi olmayı onur olarak kabul eder. Beslenen kişi efendisinin tüm arzularını emir olarak kabul eder ve kendisince yorumlar. Kraldan çok kralcıdır.

“Biyolojik geri-besleme, insan vücudunda olan bir biyolojik işleyişin kopya edilmesi ile geliştirilmiştir. Izdıraplarımız, neşelerimiz ve dünyanın telaşı ne olursa olsun, organlarımızın temposu pek az değişir. Hücrelerimiz işlerine hiç şaşırmadan devam ederler, iç durumlarımızda büyük bir istikrar vardır.”

Biyo-feedback, ağrı, hastalık ve strese karşı vücudun bu aktif durumlara verdiği cevabı düzenleyen bir sistemdir. Kötü bir öğrencinin, güler yüzlü bir öğretmenle arıza çıkarmadan yetiştirilmesi ve başarılı bir piyano ustası olması gibidir.” (Sızıntı Dergisi, Kadir Can, Mart 2000 Yıl :22 Sayı :254)

Yukarıdaki satırları bir cemaatin siyasi dergisinden aldım. Onlar besleme insanı seçerken bazı kriterlere göre ve bilimsel olarak seçtiğini düşünebiliriz. Her seçtiği kişinin başarılı bir piyano ustası olmasını istemektedir.

Besleme insan gerektiği gibi kontrol edilebilmekte ve o yönlendirilmektedir, kapıkulu değildir, geldiği ve içinde bulunduğu kültürü korumaktadır. Besleme insanın hangi kökten geldiği önemli değildir, önemli olan ona verilen ödevleri harfiyen yerine getirmesi ile ölçülür.

Besleme insan yaşamın her alanında uzman olduğu alana göre yerleştirilir. Bazıları basın emekçisi olur, bazıları başka meslekten. Cemaat üyelerinin her türlü ticari işlerde, devlet kademelerinde başarı göstermeleri tesadüfi değildir. Besleme insan verilen her görevi karşılıksız yapar!

Cemaat üyeleri dışında besleme insanların olması örgütsel yapıyı güçlendirmektedir. Yapı, demokratik bir yapı gösteriyor gibidir. Her türlü görüşe ve kültüre saygılıdır ve içinde barındırır durumdadır görünüm sergiler. Eğer çıkarına ve ideolojisine karşı her hangi bir saldırı görmediği sürece besleme insanı içinde barındırır. Besleme insan ise orada bulunmaktan mutluluk duyar, çünkü özgürce görüşünü açıklama yapmasına izin verilir. Bulunduğu ortam kendisine gerçek anlamda sansür uygulamaz, yasak getirmez! Fakat besleme insan bu olanakları kaybetmemek için zaman içinde o ortamın rengini alır ve kendisince bazı çekinceleri olur. O dünya görüşüne saygısı gereği görüşlerinde ve davranışlarında dikkat edeceği ilkeleri oluşur. Sansür yoktur, özdenetim vardır. Sansür uygulanan bir arkadaşının durumu karşısında arkadaşına telefon ederek üzüntüsünü belirtir ama o gazetede bulunmaya devam eder!

Öldürülen arkadaşının hakkını yıllar sonra görünürde savunur, arkadaşı yaşarken dillendirmediği bazı olayları yıllar sonra bir saldırı aracı olarak kullanır ve solu kendisince eleştirir. Onları ortodoks sol olarak suçlarken, solu da kendisince kategorize eder.

Solun geçmişini bir çırpıda yok eder ve onları demokrasi düşmanı, özgürlüğe ve özgünlüğe önem vermeyen insanlar olarak damgalar, fakat suçlarken arkadaşının söylenen o konuşma sonrası yine köşesinden yazdığını göz ardı eder. (Arkadaşını sol çevrenden koparmak istemektedir, ona sahip çıkması gereken AKP’yi demokrat görenler olmalıdır. ‘Hepimiz Ermeniyiz!’ diyenler aslında Ermeni düşmanı ve azınlıklara karşı hoşgörüsüz demek istemektedir! Bunu yaparken yönetiminde olduğu AGOS gazetesini de kullanmaktadır, orada yaptırdığı röportajlar ile AGOS okuyucusunu soldan uzaklaştırmak istemektedir, bir cemaat gazetesini besleme olduğu kapıya yanaştırmak istediğini düşünüyorum.)

Fettulah / AKP beslemesi sol, bugünlerde solu nasıl AKP taraftarı yaparız sorusuna yanıt arıyor gibidir. Onlara göre demokrasi havarisi AKP’nin yaptıklarını görmezler! 1 Mayıs’ta atılan gaz bombaları onlara ulaşmadığı, Tuzla’da ölümler onlardan uzak olduğu ve AKP bir dava açtığı için, emekli olan suçluların peşine düştüğü için dokunulmaması gereklidir, çünkü demokrasi geliyor, demokrasi önünde her engel kalkmalıdır.

Onlar besleme olduklarını gizlemezler, görevlerini tam yaparken gazetenin nereden beslendiğini ise göğüs gere gere sorarlar, var mı ispatı diyerek! Fakat aldıkları reklamların görüldüğünü görmezler. Reklamlar ispat için yeterli değildir, gazete reklam ile yaşar ve o halde her işverenin reklamı yayınlanır, işveren tercih ettiyse bunun altında bir şeyler aramaya gerek yoktur!

Başka bir soru ile bitireyim yazımı, besleme insan dışında besleme basın olur mu?

Hiç yorum yok: