13 Haziran 2009 Cumartesi

Bahar temizliği!

Bahar temizliği!

Bahar temizliği vardı eskiden, kıştan çıkınca her evde bir telaş, bir telaş olurdu. Mahalle sokakları sanki su ile yıkanırdı. Bahar temizliği, şehir yaşamı içinde yok oldu gitti!

Bahar temizliği vardı eskiden, çünkü soba vardı. Soba üzerinde kavrulan kestanelerinde tadı yok oldu. Çünkü bahar demek, kış boyunca sobadan çıkan dumandan bir anlamda evi arındırmaktı. Ne eski sobalar kaldı, ne de kestane.

Bahar temizliği vardı eskiden, içe kapanık düşünceden sıyrılmak için gökyüzünde parıldayan güneşi görmek demekti. Bahar demek, Newroz demekti, kimileri için Hıdır ile İlyas demekti. Bazıları ise Hızır’ın gelişi olarak görürdü… Bahar, bu geleneklerin bıraktığı umudu taşımak demekti.

Bahar temizliği, geçmişin kirlerini sokağa atmak demekti. Sokaklara atılan kirlerde, yıkanan halıların ve kilimlerin suyu ile kanala doğru yol alması demekti.

Bahar temizliği imece ruhun yaşanması anlamına gelirdi, komşular el eder, gönül korlardı ve birlikte yaparlardı. Badana yapılacaksa, mahallenin delikanlıları gelir, bir çırpıda evde ne var ne yok bahçeye taşınır, sonra badanalar için kireçler hazırlanır ve bir türkü tutturulurdu, fırından gelen pide kokusu eşliğinde.

Bahar temizliği, aynı zamanda komşuların birbirine kahve sunması ve koyu bir muhabbet demekti…

Baharın geldiğini açılan pencerelerden, çırpınan halılardan anlaşılırdı. Bahar demek telaş demekti, çocuk seslerinin sokağa kavuşması anlamına gelirdi. Toplar alınır, sokakta futbol karşılaşmaları başta olmak üzere, kız erkelerin karıştığı oyunlara dönerdi. Bir de hava kararmaya görsün, saklambacın keyfine diyecek olmazdı! Çocuklar saklambaç oynar, titrek ışık altında çocukların büyükleri sohbet ederdi.

Bahar demek, geleneklere bir kez daha sarılmak demekti, kimi hayır duası eder, kimi ölmüş büyüklerinin kabristanına giderdi. Bahar orada da hissettirilirdi. Çiçekler ekilir, sulanır, dualar edilir, sonra o hüznü dağıtan mahalleye geliş olurdu. Ölüm ile yaşamın bir çizgide ayrılmasını her bahar hissedilirdi. O yüzden yaşama daha çok sarılır, komşuluklar, akrabalıklar daha çok önemsenirdi. Uzakta olana bir mektup yazılırdı, okuma yazma bilmeyenler torunlarını yanlarına çağırır, onlar söyler, torun yazardı.

Bahar temizliği ruhun temizlenmesidir bir anlamda. Kışın çamurun ve karından sonra açılan bir kardelendir. Her çiçeğe verilen su gibi, komşuların ve sevdiklerin sesi kulaklara fısıldanırdı.

Bahar temizliği demek, güzelliklere açılan kucak demektir.

Bahar temizliği aynı zamanda yalancıların başka diyarlara doğru yol alması demektir, çünkü o yalancıların mazereti kalmaz, yollar açıktır. Toplum kendi içinde temizliğini de yapar. Bahar temizliği yeniye açılan kapıdır, güneşin evleri ısıtmaya başladığı günlerdir. Güneşin girdiği yerde parazitlerin ortaya çıkardığı hastalıkta yok olur gider!

Hiç yorum yok: