18 Eylül 2009 Cuma

Burs veriyorum, bakıyorum, tecavüz etme hakkına sahibim!

Burs veriyorum, bakıyorum, tecavüz etme hakkına sahibim!

Parası olanların bazıları evinde hizmetçi çalıştırır, hizmetçinin sadece emeğinden değil, bazıları etinden de yararlanır! Çünkü bir anlamda köle olarak görür karşısındakini, ‘parasını veren ben değil miyim, satın aldığım zaman diliminde her şeyi yapabilirim, yaptırabilirim’ anlayışı hakimdir bir çok insanda.

Sonradan zengin olanlar veya zenginliğine hiç emek sarf etmeden ulaşanlar, bir anda sosyal projeler içinde görürüz. Adı duyulmamış burs verenler çıkar. Burs için üniversite öğrencileri seçilir. Üniversite öğrencilerin arasından belirli kriterlere uyanlara burslar verilir. Bu kriterler, burs verenin amacına göre değişir. Öyle burslar verilir ki, para veren burs verdiği öğrenciyi yakından takip eder! Bu bursların süresi ve miktarı bu yakın takip sırasında oluşan kriterlere uygun olarak devam eder.

Genelde bazı burs verenler, burs vereceği öğrenci hakkında her türlü bilgiye sahip olmak ister. Dışarıdan bakıldığında bir kurumsal ilişki varmış gibi gösterilen burslar sayesinde, bir çok zengin insan, hayalindeki yaşamı yaşamaya çalışır. Parası ile değil mi, para her şeyi alır ve değiştirir!

Burs verenlerin bir bölümü yaşlı olabilir, gençliğinde yaşayamadıklarını, yaşlandıktan sonra yaşmaya özen gösterenlerdir. Hani eskiden yaş 60 iş bitmiş gibi laflar vardı ya, onların rafa kaldırıldığını gazetelerde çıkan düğün haberlerinden öğreniyoruz. Referans olarak gösterilen kişilerde, genelde kutsal kişilerin özel yaşamlarıdır. Onlardan aldıkları mirası bugün yaşattıklarını iddia ederler.

Burs veren kurumun başında olan veya bir yerinde yetkili olan kişi, burs alan öğrenciye istediğini yaptırabileceğine inanır, eğer burs alıyorsa bir öğrenci, ihtiyacı vardır. İhtiyaç ise para karşılığında ortadan kaldırılabiliyorsa eğer, o durumda o öğrencinin etinden ve bilgisinden yararlanmak gerek! Bu anlayışta olan birçok burs verenler, öğrencileri için özel evler ya da otel odalarında odalar tutabiliyor. Burada amaç, o öğrencinin tüm ihtiyacını karşılarken, birazda özveride bulunması ve kriterlere uygun davranması beklenmektedir. Bu yaşam içinde olan öğrenciler elbette şikayet edemezler, çünkü onlar şikayet etmiş olduklarında, var olan olanağından da yoksun kalma riski altındadır. İhtiyacı vardır, ihtiyacını giderebilmek içinde bazı şartlara uymak zorundadır. Bugünlerde işinden olmamak için her türlü özveriyi gösteren işçi ve memurların durumu gibidir. Karar vericisi karşısında boynu büküktür. Eline pimi verilen asker gibidir. Emire karşı gelenin sonu ortadır. İhtiyaç, para karşılığında giderilir. Parayı elinde bulunduran ise, fantezilerini gerçekleştirmek konusunda cömerttir!

Yeni toplum yaşamı, acımasızdır. Kurallar ve ahlak, parası olanın hürriyetine göre değişime uğramaktadır. Yeni dünya düzeni dediğimiz sanırım kısaca bu olsa gerek. Burs alan kız öğrencilerin kaçı, hangi koşullar altında burs almaya devam ediyor diye gerçek anlamda ve sansürsüz bir araştırma yapılabilirse, nasıl bir sonuca ulaşırız dersiniz?

Yurt dışından çocuk bakmak için getirtilen kadınların başına gelenleri, gazetelerin günlük sayfalarında okuyoruz. Basılanlar yurt dışı ediliyor, bu işi yapmaya zorlayanların durumu ise gri bir sisin altında kalmaya devam ediyor. Yaşlı bir gazetecinin, evini temizlemesi için getirttiği kadının reşit olmayan kızına taciz ya da tecavüz ediyor, eğer basının önünde olmamış olsaydı, vicdanı hür olarak aramızda dolaşıyor olacaktı. Reşit olmayan 15 yaşındaki bir kız çocuğu bir adamın altıncı kuması olarak gelin geldiği haberi gazetelere düşüyor. Buna benzer nice olaylar ile karşılaşıyoruz.

Oğlu, bir reşit olmayan kızı öldürüyor, kesiyor. Polis dinlemesine takılıyor. O oğlanın babası, okuyan öğrencilere burs veriyor, burs verdiği kızların bir bölümü adamın metresi konumundaymış. Gazete sayfalarına düşüyor ama kanıksadığımız için haberi okuyup geçiyoruz. Onun gibi kaç burs veren, öğrenciler ile ilişki içinde? Kız yurdu müdürlerinin yaşamı incelemeye alındı mı? Öğrenci yurtlarında ve çevresinde neler oluyor? Okul çevresinde yer alan eğlence mekanlarında, hangi öğrenci, hangi amaç için kullanılır konumda? Muhtaç olan konumda olan kişi, her türlü zevk için kullanılması acaba bir suç teşkil etmiyor mu? Parası olana karşı ne gibi yaptırımlar uygulanıyor? Bu zevk için kullanılan ve pazarlanan insanlar var olduğuna göre, bunları satın alanlar acaba suçlu değil mi? Satın alana karşı, her hangi bir yaptırım var mı? Hem ahlaki, hem de cezai olarak?

Söze gelince, ahlaktan, namustan bahsedenler, toplumun bu çarpık yüzü karşısında nedense söz söyleme yerine, o çarpıklıktan nemalanmaktadırlar. Bu duruma karşı nasıl bir söz söylenir? Adamın geçim kaynağı! Serbest piyasada her şey alınır, satılır, ekonomiye can suyu verilir!

Hiç yorum yok: