19 Mayıs 2010 Çarşamba

Gençlik bayramı!

Gençlik bayramı!

19 Mayıs birkaç anlamı içinde barındırır. Birilerine göre; doğum günü, birilerine göre; jimnastik günleri, birilerine göre gençlik bayramı ama yasalara göre 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı…

Milli bayramlar yasalara göre kurulur ve kaldırılır… O yüzden bir dönem sonsuza kadar sürecek gibi algılanan bayramların ömrü, rejim değişikliği ile ortadan kalkmıştır. Rejim ile bağlantısı olmayan dini ve geleneklerden gelen bayramlar ise, toplum yerini yeni bir topluma bırakana kadar devam eder. Yeni yaratılan toplum, bayramlarını da beraber oluşturur. Bir süre yeni düzen içinde eski bayramlar devam etmiş olsa da, bir süre sonra ya anlam kaybından ya da rejimin ihtiyacını karşılayamadığından dolayı yok olur.

12 Eylül rejimi, bayramlar ile de oynamıştır ve kendisine uygun bayramlara yeni isimler ve biçimler vererek hayat vermiştir ama 12 Eylül rejimini izleyen günlerde, o günlerin ruhuna uygun başka bir bayram daha uydurulmuştur. Bunların içinde en dikkati çeken Kutlu Doğum Haftasıdır, bayramlaşmak yolunda önemli adımlar atıyor ve İslam dünyasının ilgisi ve bilgisi dışında, o gün, rejimin ihtiyaçlarına uygun olarak; propaganda ve topluma yeni biçim verme aracı olarak, geçmiş bayramlar ile bağlantı kurmaktadır. Bayramlar; toplum mühendisliği içinde önemli birer araçtır ve bu bayramlar ile rejim kendisinin neden vazgeçilmez olduğunu tabasına anlatma fırsatını yakalamaktadır.

23 Temmuz 1908'deki II. Meşrutiyet'in ilanını Hürriyet Bayramı ülkemizde olarak uzun süre kutladı. Bu bayramın kutlama alanı ve önemi bir dönemin iktidarları için çok önemliydi. 1935 yılında bu bayram bir yasal düzenleme ile kalkmıştır. Bugün o bayramlara ait anısı olan bile bulmak zordur. O bayramın kutlama alanı, bugün kendi sessizliği içinde, gökyüzüne doğru doğrultulmuş bir top heykeli ile geçmişin izlerini üzerinde taşımaya devam etmektedir. O günlerin coşkusu içinde kutlanan bu bayram ve bayramın ritüelleri bugün yoktur. Değişerek ve zamanını değiştirerek başka bayramlar içinde belki kendisini hissettirmeye devam etmektedir ama artık o da bayramlar çöplüğü içindeki yerini almıştır.

Her dönem, rejime uygun bayramlar yaratılır ve yok edilir. Bayramların anlamları zaman içinde değişir ve yeni anlamlar yüklenilir. Devletlerin var olduğu sürece de bayramlar var olacaktır, çünkü bayramlar; devletlerin varlığının toplum için ne kadar önemli ve bir arada tutma aracı / harcı olduğunu kanıtlama günüdür. Yıl boyunca devletin basksının bir nebze olarak azaldığı ve toplumun nasıl yan yana gelerek eğlenebileceğini kanıtladığı günlerdir. Bayramlar, tek kutlanmaz ve alanlar bu yüzden şehirler için önemlidir. Gerçi alanları şehir merkezleri yerine stadyumlara, arenalara sıkıştırmak devleti elinde bulunduran erkler için daha önemlidir. Geniş ölçekli kutlamalar için arenaların şehirler için önemli olduğu kutlamalar sırasında daha iyi görülür. Tam yıl boyunca boş olan bu alanlar, sene de bir görevini en iyi şekilde yapmak için korunur. Her bayramda buluşma alanları bellidir ve bu belli alanlara insanlar akar!

Dini bayramların ulusal bayramlara göre çok olması, toplum mayası içinde, dinin hala ne kadar çok önemli olduğu kanıtlar ve rejimi elinde bulunduran erk için, bu gelenekselleşmiş bayramların etkisinden ve tecrübesinden yararlandığını gösterir ve bu sayede riske girmeden devletin varlığı kutsanmaya devam eder. Dini bayramlarda devlet ve devleti elinde bulunduranlara şükran sunulması bir tesadüfi gelenek değildir.

Her bayram bir kategorizeyi de yanında getirir, bugünlerde kutlanan bayram, tüm gençler ve genç kalanlar içindir. Bu bayram içinde ve bayramı yaratan parti; değişimin eşiğindedir, umarım bu eşik; eşitlik, adalet, özgürlük ve demokrasi yönüne atlanarak geçilir. Gelenekselleşmiş despot ve hadım edilmiş toplum yerine; üretken, konuşan, örgütlenen toplumun gelişeceği özgür alanlar yaratılır.

Hiç yorum yok: