4 Temmuz 2010 Pazar

yeni sitede daha köşe yazısı yazmaya başladım...

yeni sitede daha köşe yazısı yazmaya başladım...

ilk yazımı buradan paaylaşmak istedim..

http://www.eskelim.com/


Merhaba

Yeni bir site ve yeni bir dünya. Yenidünyaya açılan bir pencere. Bu pencereden dünyaya bakacağız, birlikte yorumlayacağız. Her yazı yeni yorumu beraberinde getirir. Bu yorumu yazan yanında, okuyanda yapar. Her okunan yazı aslında yeniden yazılmış yazıdır ve yeniden yazılan yazının bakış açısı da değişik olur. Her okunduğunda başka şeyleri anlatır.

Bu köşede; renkli, sesli bir dünyaya bulunduğumuz noktadaki pencerenden bakacak olan bizleriz ve bir sohbet ortamında olduğumuzu düşünün. Bu sohbet ortamında; dostlar arasında ve dostlar ile birlikte güzel günlerin özlemini duyacağımız, yaşadığımız dünyanın çirkinlilerini göreceğimiz, yorumlayacağımız bir alan olacaktır.

Temmuz ayı içinde tarihimizde bizi yakından ilgilendiren bir çok olay olmuştur. Çorum, Sivas, Rıfat Ilgaz’ın acıdan kalbinin yetmemesi… Temmuz ayı da ‘acıyı bal eğlendiğimiz’ günlerdir.

Binlerce yıldır, bu ülkenin topraklarında bir çok acıya şahitlik yapmışız, bir çoğunu artık hissetmez, bilemez hale geldik, çünkü o kadar acı ile biçimlendirildik ki, hangi acıyı anlatacağımızı şaşırdık. Acılar bizi biçimlendirmesine izin vermedik, çünkü bizim dünya görüşümüzde; acılar ile değil, sevgi ile kucaklamak ve sevgi ile biçimlendirmek vardır. Bizim cemlerimiz, dünyamız, sevgi ile kardeşliğin güçlendirilmesi üzerine kuruludur.

Devletler kuruldu, yıkıldı ve yenisini kurdular ama sonuç olarak onlar; ne barışı getirdi, ne huzuru. Çünkü onlar güvensizlik içinde, çatışma ile beslendiler. Bu çatışmalar içinde bize acı düştü, üstelik taraf olmadığımız kavgalarda bile ezilen ve vurulan biz olduk.

Bizim ellerimizde büyüyecektir yarınlar ve geleceğimiz. Onların ellerine bırakamayacak kadar geleceğimize ve geçmişimize sahip çıkmak zorundayız. O yüzden, geleceğin nüvelerini bugünden kendi içimizde büyütmek ve geliştirmek zorundayız, çünkü geleceği için bir şey yapmayanların, geleceği olmuyor.

Geleceğimiz için bu köşe ortak düşüneceğimiz alan olacaktır. Bu köşede olayların arkasına takılıp gitmeyeceğiz, kendi gündemimizi konuşacağız, kendimizi anlatacağız. Tanışacağız ve tanıştıkça aramızdaki sevgi bağını daha da büyüteceğiz. Düşmanlığı ve ayrılığı değil, bir arada yaşamayı daha da geliştireceğiz. Bir birbirimizin farklı düşünceleri, dilleri, kültürlerini yok saymadan, belki hayatımızda ilk defa, bir birimizi olduğu gibi anlamaya çalışacağız. Çünkü bize verilen eğitim; değiştir ve değiştiril üzerine oturdu. “Hayır, değişmek istemiyorum! Beni böyle kabul edin, bende seni olduğun gibi kabul etmeye hazırım” demek bana daha doğru geliyor…

Bir arada yaşamayı daha da geliştirmek ve aramızda olan çatışmayı yok edip, gerçek anlamda barış ortamında yaşamak için merhaba… Savaşa hayır demek için, barış ortamını yaratmak için merhaba… Merhaba güzel insanlar, okuduğunuz bu yazıdan yeni yazı üreten güzel yürekli dostlarım merhaba!

Hiç yorum yok: