7 Aralık 2010 Salı

Birlikte oynayamayanlar birlikte yaşayamazlar!

Birlikte oynayamayanlar birlikte yaşayamazlar!

Yonca İnal Eğilmezbaş tarafından yazılan ve yönetilen bir oyun. Bir çocuk oyunu olarak ilk anda dikkatiniz çekiyor, fakat oyun 7den 77 ye diye de tanıtımında vurgu yapılmaktadır. Oyun hem büyüklere hem de küçüklere mesajlar vermektedir. Bir arada yaşam üzerine…

Konusuna kısaca bakmak gerekirse; bir orman ve bir örümcek. Örümcek ağlarını örmüş, canı sıkılmaktadır, fakat bu can sıkıntısını oyun ile bozar kendisince, çevrede yaşananlara göz gezdirip, orada olanları hikayeleştirerek. Her hikaye bir oyundur ve oyunun içinde bir figür. Örümcek ağlarını örmüştür ve ördüğü ağın merkezinde canı sıkılırken yuvarlaklar ve köşeler grubunun yaşamını gözler. Ne tesadüftür ki iki çocuk karışmıştır. Köşelerin yaşadığı alanda bir yuvarlak çocuk, yuvarlakların yaşadığı yerde ise bir köşe çocuk bulunmaktadır ve bu iki çocuk bulundukları topluluğun kuralları içinde yetiştirilmek istenir ama kolay değildir fiziki koşulları bu uyuma. Bir farklılık hep vardır. Oyun ile bu iki farklı çocuğa uyum dersi verir topluluk üyeleri ama ne de olsa fiziki farklılık bu oyunlarda ne kadar zorlarsa da zorlasın bir farklılığı bir uyumsuzluğu hissettirir.

Yuvarlaklar hep birlikte gün batımı şarkısı söylerler, yuvarlak cümleler ile yuvarlak hareketlerin eşliğinde, çünkü birlikte şarkı söyleyemeyenler birlikte yaşayamazlar!

Köşeliler birlikte oyun oynamaya çalışırlar, çünkü birlikte oyun oynayamayanlar birlikte yaşayamazlar!

Günlerden bir gün dışarıdan iki farklı canlı gelir, onlar ile birlikte eğlenmeye çalışır, ilk defa yan yana gelirler yuvarlaklar ve köşeliler. Ve o birlikte yan yana geliş, farklılıklarına rağmen bir arada yaşamın var olacağını ve bir birini değiştirmemek kaydıyla ortay yeni paylaşımlar yapacaklarını öğrenirler. Birlikte oyun oynarlar, birlikte şarkı söylerler. Görürler ki, bir birlerini değiştirmek için zorlamadıklarında tüm farklılıklara rağmen oynayabiliyorlar, şarkı söyleyebiliyorlar.

Kısaca konu bu; bu konunun içinde ise bedensel özürlülerin profesyonel oyuncuların desteği ile birlikte aynı sahneyi alması. Yani yuvarlaklar ve köşeliler aynı sahnede aynı mesajı vermekteler. Birlikte şarkı söylediler, birlikte oynadılar ve seyirciler ile birlikte o anı yaşadılar.

Seyircilere de kısaca değinmek gerek, çünkü bedensel özürlülerin oluşturmuş olduğu bir seyirci vardı salonda. Körler, sağırlar ve zihinsel özürlüler ve de kendilerini normal sanan insanlar, değişik kıyafetlerde, değişik algılayışlar içinde. Bir arada yaşamın bir göstergesiydi salon ve sahne. Birlikte şarkı söylediler, birlikte alkış tutular ve sağırlar için birlikte teşekkür ettiler el işaretleri ile… Köşeler, yuvarlaklar sahnede nasıl yan yanaysa salonda da izleyiciler yan yanaydı.

Sahne kurgusu, dansı, müziği, ışığı ile bir bütün eğlenceli ve içinde birlikte yaşamı yücelten mesajı ile güzel seyirlik bir müzikal oyun. Yaşadığımız toplumun beklentisi değil mi birlikte yaşam, ama bir birini anlayan ve değiştirmek için zorlamayan! Ne yazık ki yaşam bu birlikte yaşamı ortadan kaldıran asimilasyon politikaları ve çatışmaları ile dolu. Birlikte yaşam yaşadığımız günün özlemi sadece…

Biri Hiçbiri ya da Hepsi
Kadro :
Yazan ve Yöneten: Yonca İnal Eğilmezbaş
Müzik: Deniz Noyan
Sahne Tasarımı: Ayhan Doğan
Kostüm Tasarımı: Zuhal Soy
Işık Tasarımı: Vahit Geyik
Efekt Tasarımı: Umut Yüzbaşıoğlu
Koreografisi: İbrahim Ulutaş
Müzik direktörü: Hüseyin Tuncel
Süpervizör: Çiğdem Aydın
Proje Koordinatörü: Gökhan Eğilmezbaş
İSÖM Proje Sorumluları: Zübeyde Vural ve Songül Çoban
İşaret Dili Tercümanı: Sema Çavuş

Oyuncular
Ömer Barış Bakova
Cem Kiremit
Barış Çağatay Çakıroğlu
Elif Doğanay
Nazan Yatgın
Tahir Varan
Burcu Çoban
Neval Kahraman
Deniz Yeşil Mavi
Şimşek Doğanalp
Hande Ören
Mehmet Tarık Kolcu
İbrahim Ulutaş
Arzu Singin
Eren Güngör
Çağlar Yavuz
İlter Burak Kalay
Erkan Başyıldız
Hüseyin Tuncel
İsmail Akar
Edip Tüzgen
Murat Karakaş
Bayram Ali Engin

Hiç yorum yok: