18 Mayıs 2011 Çarşamba

Kelimeler

Kelimeler

Bazı kelimeler, yemek tabağında kalan artık gibi çöpe atılmayı bekler… Çöpe atılmayı bekleyen o kadar çok kelime birikmiş ki yaşamımız içine, hangisini atacağımızı bilemeyiz. Beynimizde bahar temizliği yapma zamanı çoktan geldi, geçti ama bizler hala artıkların oluşturmuş olduğu kirlilik içinde yaşamaya devam ediyoruz.

Kelimeler salonları, meydanları dolduruyor.

Miting ardından boş kalan meydanlarda çöpler bir dağ oluşturur, çöpçüler ellerinde süpürge ile çöpleri temizler ama ya kelimelerin çöplüğünü, onu kimler temizler? Kelimeler, toplumun üzerinde kara bulut gibi asılı kalır ve kirletir altında kalanı…

Meydanlar kirli kelimeler ile dolu…

Kelimelerin kirliği olur mu? Elbette, her tüketilen şeyin arkasında çöp olur. Çöp çağımızın çözülemeyen sorunudur, çünkü geri dönüşümü olduğu bilinmesine rağmen, derelerimiz, denizlerimiz, yer altımız çöp ile dolu, her gün de çöp dolduruyoruz. Yer yüz çöp ile dolarken, gök kubbede çöp ile kuşatıldı. Bugün gök kubbemiz uydular yanında kirli kelimeler ile de dolu. Gök bu kadar kirliliği ne kadar taşıyabilir bilinmez ama bizler her an kirli kelimeler ile kirletilmeye, düşünenlerimizin güzel tarafları yok edilmeye devam ediliyor.

Meydanlar artık kelimeler ile dolu, virüs gibi davranan kelimeler ise, evlere, sokaklara, mahallenin kahvehanesinde güzel olanı yok etmeye devam ediyor. Her kelime bir arada yaşam yerine, çatışmayı körüklüyor. Konuşma yerini, bağırma alıyor.

Öfke kelimelerin dışa vurumu gibi oldu. Konuşma yerini, kısa kelimeler aldı. Kelimeleri yumruklar, bıçak, silah ve atom bombaları ve de türevleri temsil eder oldu. Konuşma, anlama yerine bomba yağdırıldı. Bombaların eşliğinde kelimeler ekranlardan bütün dünyaya yayıldı. Yayılan sadece reaktörden sızan radyasyon değil, kelimelerde, çünkü o kelimeler radyasyondan daha tehlikeli, yağmur ile yeryüzüne inmiyor, hep havada asılı kalıyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan kelimeler savaşı, düşmanlığı, çatışmayı körüklemeye devam ediyor. Kelimelerin gücü ile toprak kan ile sulanıyor, radyasyon üzerini örtüyor…

Çöpe atılacak kelimeler, günümüzü, yaşantımızı ve her şeyimiz belirler konuma geldi. Kelimeler yerine bizlerin cansız bedenleri çöpe atılmaya başlandı…

Tabakta kelimeler çöpe atılmayı beklerken, bizler tabakta artık bir parça konumuna geldik... bahar temizliği kelimeler boyutunda ne yapılacak dersiniz?

İsmail Cem Özkan

Hiç yorum yok: