10 Mayıs 2011 Salı

Yıldızlar gökyüzünde duruyor mu?

Yıldızlar gökyüzünde duruyor mu?
Şehrin üzerine karanlık çöküyordu, sokakları neon ışıkları aydınlatmaya başlamıştı. Güneşin ışığı yok olurken, sokaklar ve evlerin pencerelerini yapay ışıklar kaplıyordu. Şehir aydınlandıkça gökyüzü karanlıklara bürünüyordu. Gün, şehri terk ettiğinde, gökyüzü karanlıkta kalmıştı.
Eskiden akşam inerdi şehre, gökyüzünü yıldızlar sahiplenirdi. Üzerimize bir yorgan gibi örterdi, yıldızların altında belki en güzel aşklar, belki en dramatik ayrılıklar yaşanırdı. Neon ışıkları sokaklara hakim oldukça, aşklar satılığa çıktı. Sokaklar, hayat kadınları ve onları para ile almak için dolaşan erkekler ile doldu. Çıkmaz sokaklar karanlık içinde, karanlıkta sesler ile doldu.
Gökyüzü karanlığa büründü gün geçtikçe, enerji savurganlığımız uzaydan görülür oldu. Uzayın en karanlık noktasında, gelişmiş şehirlerin ışıklarını görür oldu, uzaydan bakan Nasa yetkilileri.
Bin yıl öncede durduğu yerde değil belki ama yıldızlar hep orada duruyor, yıldızlar gökyüzünde hep durmaya devam ediyor.
Bizler, şehir yaşantısı içinde onları tek tek kaybettik, şimdilerde sanal alemde yıldızların duruşuna göre yarınımızı öğrenme derdine düştük.
Yıldızlardan para kazanmanın başka yolunu buldu insan, sanal olarak uydurdukları duruş noktalarına göre anlamlar yüklendi, inandırıldı insanlık.
İstanbul’da yıldızlar sokağa düşmüş, vitrin ışığı vuruyor üstüne.
Çocukluğumda yıldız kaymaları sırasında dilekler tutardım, olup olmadığına inandığım için değil, öyle olması gerektiği için dilekler tutardım, büyüdüm. Büyük şehir içinde nokta oldum, kayan yıldızları ancak magazin sayfasında görür oldum, ne dilek tuttum, ne de başka şey, öğlen yemeğinde, üzerine yemek koyup yedim, sonra çöpe attım. Tükettim, şehir tüketici ol dedi, tükettim.
Gökyüzü karanlığa büründü, sokaklar aydınlanırken…
Bizler biliyoruz ki, yıldızlar hep orada olduğu yerde duruyor, görmeyen ve yok eden bizleriz.
Gökyüzünde yıldızları görenler, güzelliği de görür.
Gökyüzündeki güzellikleri göremeyenler, yüreği güzel olanlara bakar yıldızları görür. Yıldızlar yeryüzünde gölgelerini ve izlerini bırakır. Şehir kaldırımları ise, yıldızların izini bir yağmur birikintisi içinde kanalizasyona sürükler…
Şehrin üzerine karanlık çöktü, yıldızların izi sokaktan silindi.
Şehir yıldızsız, insanlar karanlık içinde neon ışıkları ile yollarını bulmaya çalışıyorlar.
Şehirde çoban yıldızı yoktur, çoban yıldızın yerini navigasyon aldı.
Şehrin gök kubbesi karanlık, yıldız neon ışıklarının üzerinde gökte olması gereken yerde durmaya devam ediyorlar.
Karanlık, gün ışığına terk erken, yıldız gök kubbede olduğu yerde durur, şehir uyur. Kimse göremez.
İsmail Cem Özkan

Hiç yorum yok: