Şike temizlendi mi?
Şike davası diye bir dava açıldı, onlarca insan uzun süre yargılanmadan
demir parmaklıkların arkasında özgürlüklerinden yoksun yaşadılar. O dava bugün
sonuçlanmış, içeride yatan kalmayacak şekilde kararlar alınmış, bazı demir
parmaklık arkasında yatanlar suçlu görülmeden suçsuz oldukları anlaşılmış. Kısaca
özgürlükleri bir süreliğine gasp edilmiş insanlar oldular.
Özgürlük elden alınıyor. Özgürlükleri elinden alınanlara
kısaca “pardon, yanlışlıkla sizi demir parmaklıklar arkasına almışız,
hakkınızda bir sürü haberi basına sızdırdık, karalama kampanyaları yaptık, ne
yazık ki üzerinize suç bulaştıramadık. Sizin özgürlüğünüz için günlük olarak
yasalar ile belirlenmiş maddi karşılığı olan paranız hesabınıza yatırılacak,
lütfen buradan çıkmadan önce hesap numaralarınızı bir kağıda yazar mısınız,
size havale edilecektir.” diye bir söz
söylenmiş olabilir, bu yazı yazarken.
Özgürlükleri ellerinden alındı, ailelere büyük işkence
yapıldı, dolaylı yoldan. Ailelerin kutsal birliği bu dava ile bir çok insan
için yok edildi. Adil yargılanma ve delileri karartma bahanesi ile suçsuz
insanlar suçluymuş gibi işlem gördü ve haklarında olmadık söz, olmadık haberler
deşifre edildi ve sonuç, sonuç kara denilenler ak, ak denilenler ak olarak
kalmış oldu. Göstermelik suçlu gözükmesi gerekenler ise, yattıkları günler göz
önüne alınarak hüküm verilmiş oldu.
Türk futbolu sanayileşti, ticari anonim şirketler konumuna
geldi. Profesyonel bir lig yaratıldı. Profesyonellik ise izleyicisine hoş vakit
geçirtmek, seyircisini memnun etmek üzerine kuruludur. Seyircinin bir sahanın
etrafına toplanması için ortak bir çıkar yaratılması gerekliydi, o yaratılan
ortak çıkar kumar ile buluşması uzun sürmedi. Üstelik ülkemizde devlet eli ile
kumar yaratıldı ve o kumarın yan gelirlerinden bütçe hesaplamaları ve açıkların
kapatılmasında kullanıldı. Toto, loto, iddia gibi isimler verilen kumar
kağıtları devletin gözetimi altında milyonların elinde olması sağlandı. İletişim
araçlarının gücü kullanılarak bu sanayi için hazır müşteri tabanı yaratıldı,
tüketim çılgınlığı için her takım her sene forma değiştirmeye başladı. Her
forma, sponsor firmanın reklamı ile satışa sunuldu. Sanayi sadece yeşil saha
içinde kalmadı, ülkenin, dünyanın her tarafına yayılan bir liberal girişim olma
özelliğinden, sanayi ve çok uluslu firmaların denetiminde ve kontrolünde yapılara
büründü.
Ülkemiz içinde oynan bir oyundan, Arjantin’de kumar oynayan
biri etkilenir hale geldi. Kumar ağı o kadar karmaşık bir hale dönderildi ki, sadece
ulus devletler değil, uluslar arası areneda bulunan bir çok firma bu oyundan
nemalanır hale geldi.
Futbol, sanayi oldu, profesyonel ligin kontrolü elbette saha
içinde bulunanlar tarafından belirlenemez konuma geldi, çünkü elde edilecek bir
sonuçtan Arjantin’de kumar oynayan etkileniyorsa, oynatanda etkileniyor
demektir. O etkileyenlerin çıkarları yönünde sonuçlar belirlenmesi kadar doğal
bir şey olamaz. Şike, ulusal sınırlar içine hapsedilecek kadar basit ve düz
mantık içinde işleyen şey değildir. Şike, eğer dar alanda çözülmeye
kalkılıyorsa, orada gizlenen bir şeylerin varlığı olduğu gerçeğini ortaya
çıkarır.
Ülke içinde firmalaşan spor kulüpleri sadece uluslar arası firmaların
temsilciliği görevini görür. Onların istekleri ve ihtiyaçlarına göre yapılanması
ve sonuçların oluşturulması kadar doğal ne olabilir? Hiçbir firma ve işletme;
riski yüksek yere yatırım yapmaz.
Şike davası bitti, biten dava değildir elbette, üstü örtülen
bir şeylerin gün yüzüne çıkmasını gündemden düşürmüştür. Çünkü şike davalarının
bu kadar gündeme düşmesinin en büyük nedeni, sonucunun siyasi olmasıdır. Global
firmaların ülkeler içinde hareket etmesi için siyasi desteğe ihtiyaç duyar ve hiçbir
şekilde ekonomi kuralları tabii olamaz. Serbest piyasa kuralları futbol gibi
bir sanayi içinde yeri yoktur.
Bu dava nedeni ile ailelerinden uzakta yaşayanlara geçmiş
olsun derim, umarım bir daha göstermelik ve sonucu siyasi olan davalara konu
olmazlar.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder