İmza vermiyorum!
İmza kampanyalarına uzun süreden beri
katılmıyorum, çünkü imzamı sunacağım karşımda muhatap bir kurumun olduğuna
inanmıyorum. Olayı kısaca örnekleyerek anlatmaya çalışayım; şimdi size tokat
atan adama karşı imza topluyorsunuz ve tokat atan adama imza veriyorsunuz...
İmza ne için verilir? Tokat atan adama
karşı yaptırım uygulansın diye verilir, o adam tokat attı ve sen devlet olarak
güçsüzden yana tavır al diye dilek belirtilir... Şimdi tokat atan adama
topladığın imzayı vermek demek, ben seni durduracak gücüm yok, bana ve benim
gibilere lütfen acı demek gibi geliyor...
İmza verenlerde mazlum rolü oynamış
oluyor, çünkü mazlumun halinden ancak öteki mazlum anlar...
Şimdi soru şu, tokat atan adama karşı
imza mı vermek gerek, yoksa mücadele edip gücünü artırmak mı gerek? Eğer ortada
bir kurum yoksa...
Şimdi devlet kurumu güçlüden yana tavır
alan, güçlüyü kollayan bir konumda olduğuna göre, pek fazla seçenek kalmış gibi
gözükmüyor... O yüzden ben imza kampanyaları anlamsız ve gereksiz görüyorum...
Güçsüzden yana, sınıflar arası denge konu
mu gözetilsin diye oluşturulan kurumlar günümüzde yok
edilmiştir...
Bağımsız, özerk, kendi ideolojisi olan bir devlet yapısı
olmayan yerde imza kampanyaları vicdan rahatlatmadan başka işe yarar mı????
Bütün bunların üstüne hiç bir geçerliliği olmayan sanal
imza kampanya yapan siteler var... Üzerine konuyu yaz, altına imza atacakların
mail adresini topla ve eee sonra ne oluyor?
Hadi orada milyonlarca imza topladınız baskı grubu kurma
özelliği var mı?
Kişilerin kendisini kandırmasına itirazım yok ama
başkalarını ve iyi niyetlerini ve de enerjilerini boş işler ile harcanmasına
itirazım var...
İmza kampanyalarının yerine başka yöntemler bulunmalı,
masa kurup gelen geçenden hadi imza ver demek ile bir şey olmadığını son 30
yılda yapılan tüm imza kampanyalarının sonunda gördük, o imzalar yerine
gitmiştir, yerinde de çöpe...
Emeklerinizi çöpe atmayın, mücadele meydanında yöntemler
tükenmemiştir… Biraz daha yaratıcı düşünüldüğünde tokat atan adamın karşısına
ondan daha güçlü bir ses, yürek ve vücut ile durabiliriz. O yaratıcılığı yaratacak
kadar hayal dünyamız geniş, ütopyalarımız ulaşılmaz değildir.
“Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.”
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.”
der Nazım Hikmet ama burada istenen imza günümüzde
anlamını ve içeriğini boşaltılmış imza değildir. Güçler dengesi vardır ve
güçler içinde kime sunacağını bilmektedir. Muhatap olunacak bir yeri vardır.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder