İnsan
derisinden abajur!
Abajur deyip geçmeyin, bir abajur var ki
insanlık tarihinde bir daha bir benzerine hiç (umarım) karşılaşamayacağınız
şekildedir.
Tesadüfler unutulmuş olan sayfaların
yeniden açılmasına olanak verir, işte bu olasılığın bir örneğini bir Katrina
Kasırgası sonrasında Amerika’da New Orleans sokaklarında
satılan eşyalar arasından ortaya çıkar.
Katrina Kasırgası bir çok şeyi yok etmiş,
evlerin bodrumları su içinde kalmıştır. İşe yaramaz eşyalar küflenmeye kokmaya
başlamıştır, sokakta satılması veya bırakılması kaçınılmazdır. İşte öyle bir
günde kimsenin o güne kadar bilmediği, tahmin dahi etmediği bir tesadüf ile
karşılaşacağını koleksiyoncu Skip
Henderson bilmiyordu.
Dave Dominici, "Yahudilerin derisinden
yapılmış. Koleksiyoncular için, 35 dolar" diye bağırmaktadır.
Dave Dominici ,
sabıkalı bir mezar soyguncusudur. 2006 yılında insan dersinden yapılma abajuru
Hederson’a 35 dolara satar.
Skip Henderson, koleksiyoncu. Felaketlerin olduğu
yerlerde gezmektedir, bu felaketler koleksiyoncular için ucuza ve kaliteli
ürünlere ulaşmak için büyük olanak sağlamaktadır. Tesadüfen bu abajuru görür ve
o an arkadaşının çocukluğunda anlattığı bir hikaye canlanır gözünde ve ona
hediye etmek amacıyla bu abajuru 35 dolara alır ve Mark Jacobson’a gönderir.
Mark Jacobson bir
gazetecidir ve Yahudi’dir. İkinci dünya savaşı sonrası Amerika’da çocuklar oyun
oynarken Yahudi Jacobson’a takılırlarmış, “seni abajur yapacağız” diye. O
dönemde Almanya’da başlayan ve bütün dünyaya yayılan bir abajur sözü
kullanılmaktaymış. Almanlar Yahudilerin ölüsünden sabun yapıyor, derisinden
abajur. Güzel dövmesi olanların derileri gaz ile öldürüldükten sonra (beklide
gaz ile öldürmeden) derileri yüzülür ve abajur yapımı için biriktirilirmiş.
İnsan derisinden ev eşyası yapmak, tıpkı ayı, aslan postundan ev eşyası gibi
yararlanılmak gibi bir şey olsa gerek. Yahudileri insan görmeyince, doğal
olarak onların her şeyinden yararlanılırmış.
Yahudi toplama kamplarına giren Amerikalılar bu
gerçek ile yüzleşmişler ama Nürnberg davalarında yüzleşilen bir çok şey
görünmeden acele ile karar verilerek Almanlar ile hesaplaşmaya noktayı
koymuşlar ama tarih öyle mi, elbette mahkeme bitti diye hesaplaşama bitmiş
sayılmaz. Bir tesadüf kor halinde yanan bir ateşin yeniden alevlenmesine sebep
olabiliyor.
Kargo ile gelir abajur Jacoson’un eline. Skip
Henderson abajuru kargo ile göndermiş ama arkasından bu kadar derin bir öykünün
ortaya çıkacağını bilmeden. Jacobson bir
süre bakar bu abajura ve çocukluğunda kendisini dışlamak ve küçük görmek için
söylenen söz canlanır bilincinde. “Seni abajur yapacağız!”
“Seni abajur yapacağız!” sözü beyninin ince
damarlarını kurcalarken abajurun gerçekten insan derisinden yapılıp
yapılmadığını bilimsel veriler ile doğrulanması için bir DNA testi için
Washington DC'deki Bode Technology'ye gönderir. Sonuç o güne kadar bir şehir
efsanesi olarak dolaşan bir sözün doğru olduğunu kanıtlamaktadır. İnsan derisi
çıkmıştır ama o derinin kaynağının hangi etnik gruba dayandığı ve zamanı
konusunda başka testlere ihtiyaç vardır, çünkü Nazilerden önce başka
kültürlerde de insan dersinden abajur yapıldığına dair söylentiler vardır.
Afrika, Asya, Amerika içlerinde bir çok diktatör öykülerinde rastlanacak
şeydir. Bakanın etini yiyen, düşmanın kafa derisini yüzen, kafatası koleksiyonu
yapan… Bir çok insanlık dışı uygulama bu dünya içinde vardır. O kadar uzağa
gitmeyelim Osmanlı imparatorluğu içinde bir çok şairin derisi canlı canlı
yüzülmüş olduğunu unutmayalım! (Nesimi, Hallacı Mansur…)
Daha sonra derinin kaynağı araştırması için
Kanada’da bulunan başka bir merkeze gönderdi ve orada derinin yaşını ve genetik
olarak bulunması gereken her türlü bilgiye ulaştılar. En son olarak abajur
kenarında yer alan püskül ve metallerden ise dönemi ve el işçiliği, kaynak gibi
şeylere bakarak nerede üretildiği bulunmuş. Adres artık nettir, Almanya Weimar
yakınındaki Buchenwald toplama kampıdır.
Kampı ele geçiren Amerikan askerleri aslında
buna benzer abajurlar sergilemiş ve hatta Nürnberg davasında kanıt olarak
sürmelerine rağmen, nasıl olduğu belli olmayan şekilde ortadan kaybolmuştur.
Bir şehir efsanesine o zaman dönüşmüştür. Var olduğu bilinen ama kanıtlanamayan
bir belge bir kasırga sonrasında binlerce kilometre uzaklıkta bir sokakta
bulunmuştur.
Mark'ın arkadaşı Skip, 2006'da lambayı sabıkalı
bir mezar soyguncusu olan ve Katrina kasırgasından sonra Dave Dominici'den
satın aldı. Bunun ne olduğunu sorduğunda Dave Skip'e, "Yahudilerin
derisinden yapılmış. Koleksiyoncular için, 35 dolar" demişti. Ve kor işte bu sözden sonra
alevlenecektir.
Abajurlara bakarken daha dikkatli olun, belki
bir tanesi sizin evinizde olabilir, çünkü o dönem ve daha sonraki dönemlerde
Almanya ile sıcak ilişki içinde olduk, hem resmi hem de gayrı resmi olarak.
Karşılıklı hediyeler verdik aldık. Belki hediyelerden biri abajur olabilir.
Mark Jacobson "Abajur:
Buchenwald'dan New Orleans'a Bir Yahudi Soykırımı Polisiye Hikayesi" adlı
kitabını yazmaya başlamış, sanırım çoktan bitirmiştir.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder