Zonguldak’ta bir vekil adayı!
İşçi şehri, emekçilerin alın terinin siyaha döndüğü şehir
yıllar içinde eski görünümünü kaybetti, yerine liberal ekonominin getirmiş
olduğu tüketim çılgınlığı içinde doğanın TOKİ olduğu bir düzene doğru evrildi.
Ekonominin atardamarı ağır sanayiden inşaat sektörüne, tarımı köylülüğü yok
edeceğiz derken hepten buharlaştırdığı bir dönemde yerelin sorunlarını meclise
taşımak için genç bir girişimci adaylığını açıklıyor. Cesaret işi, çünkü
vekilliğin de para ile alınıp satıldığı, parti başkanlarının iki dudağı
arasından sızan bir isim olduğu dönemde her şeye rağmen vekil adayım, yerelin
sorununu meclise taşıyacağım demek!
Yerelin sorununu en iyi bilen o bölgede en çok gözlem yapan
ve gözlem yapmakla kalmayıp dillendiren, dillendirmekle kalmayıp nasıl
çözüleceği konusunda bilim insanları ile sohbet eden medya çalışanı bir anlamda
en iyi vekil adayıdır. Vekiller temsil ettikleri yerlerin konu mankeni ve
lideri o yerele geldiğinde gidip karşılayan birer protokol insanı değildir. Aksine
yerelde biriken sorunları meclise taşıyıp, merkezi hükümetin planları içinde o
sorunun yok edilmesi için yer almasını sağlamaktır. Ne yazık ki bu ülke hala
yerel yönetimlerin güçlü olduğu ve yerel sorunların sorunun olduğu yerde
çözülebildiği ülke değildir. Merkezi hükümetin kararı olmadan yerel bir ihale
bile yapılamayacak şekilde merkez tarafından kontrol edilmekte ve kurallara
uyuldu mu diye sözde denetimlerin yapıldığı alanlardır.
Merkezin bu kadar güçlü olduğu ülkede bazı sorunlar elbette
merkezin gözünde kaçmakta ve hatta siyasi iradenin çıkarına uygun olarak
istatistiksel olarak yeninden anlamlandırılmaktadır. Merkezi planlarda
sorunların üstü örtülüp her şey güllük gülistanlık gibi gösterilir ta ki bir iş
cinayeti ortaya çıkana kadar. İş cinayeti ortaya çıkınca artık suçlu kim diye
aramalar başlar ama gerçek suçlular gerçek anlamda ortaya çıkarılmaz.
Merkezden bakılınca olaya merkezin gözlüğü ile olaya bakılır…
Merkezin gözlüğünü takanlar yerelde hiç yaşamamış atanmış kişilerdir. Atanmış
dediğime de bakmayın parti genel başkanın seçtiği ve aday gösterdiği vekil
adaylarıdır. İktidar partisi ya da başka korku ile insanlar kötünün iyisini
seçmek adına parti seçilir ve gönül bağı kurulamayan bir süreç devam eder. Bu
süreç 12 Eylül’den bugüne kadar sistematik ve bilerek sürdürülmekte ve korku
ile seçmenin nabzı tutulmaktadır. Korkutulur ve korkulan başa gelir. Zonguldak
bugün ekonomik olarak zengin bir şehir değilse, Zonguldak’ta yaşanan sorunlara
yabancı vekillerin temsil etmesindedir. Yerel, yerelde yaşayan ve yerelin
sorunlarını iyi bilenlerindir, dışarıdan atanan vekiller ancak maaşlarını ve
kariyerlerini düşünürler.
Zonguldak’ta bir arkadaşımız vekil adayı olmuştur, o
milletin vekilidir. O Zonguldaklıların vekili olacaktır. Bu seçim ya da başka bir
seçim de mutlaka eğer isterse olur. Şimdi önseçim için aday olan ama aday
olacağını düşündüğüm Sevcan Özelli’nin vekillik yolunda başarılar dilerim.
Biliyorum ki, o doğru bir adaydır ve Zonguldak için bir şanstır, Zonguldak
kendi içinden yetiştirdiği bir değere değer verecektir.
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder