18 Ocak 2011 Salı

Karikatürcülerin meslek örgütü var mıdır?

Karikatürcülerin meslek örgütü var mıdır?
Karikatürcüler Derneği 12 Eylül 1980 ile kapanmıştır, yerine açılan ve aynı adı taşıyan dernek, o eski dernek olmadı, hiçbir zamanda olamadı. Karikatür muhalif olmak zorundadır, muhalif olmayan şey karikatür olamaz, iktidar koltuğundan olaylara bakana karikatürist denemez, dense dense embedded denir. Irak savaşında foto muhabiri gibi davranır, onlara dikkat edilirse gazeteci ve foto muhabiri denmez, embedded denir.
Karikatürist de iktidar hırsıda olamaz, eğer iktidar hırsı ile davranıyorsa, eleştirdiği iktidar gücünden farkı kalamaz. Muhaliflik her iktidar dönemi içinde kendisini korur, çünkü karikatür ve karikatürcü iktidar koltuğundan olaylara bakar ise mizah ortadan kalkar. Mizahın olmadığı yerde karikatür yoktur, illüstratör vardır. Karikatür çizdiğini iddia edenlerin çoğu karikatür çizmediği karikatürlerine bakarak anlayabiliriz. Ele suya dokunmayan, toplum normlarını eleştirmeyen ama boş balonlar ile gülmek efekti veren çizgiler karikatür olamaz. Karikatür mizah ürünüdür ve eleştirir. Doğmayı eleştirir, politik durumu eleştirir, toplum içindeki alışkanlıkların aslında saçma şeyler olduğunu eleştirir… eleştirir, eleştirmeye de devam eder, çünkü karikatürün merkezinde çizgi varmış gibi gözükmesine rağmen mizah durur. Mizah olmayan şey çizgi olsa da karikatür olmaz. Resim sanatının bir parçasına dönüşür, ya da başka şeye…
Karikatürü eleştiri ve mizah açısından bakarak yorumlar isek, karikatürcü bu anlayışa uygun yaşam biçimini kendisine rehber eder. Villada oturarak, piyano eşliğinde viski içerek karikatür çizilemez, yaşamdan kopuk, akşamdan sabaha sabahlayarak, içki şişesinden bakarak mizah yapılamaz, yapıldığı sanılan şey ise balon gibi bir seviyeye kadar yükselir ve patlar gider. Etkisi kısıtlıdır ve zamanı bellidir. Mizah uzun soluklu ve etkisi daha geniş olandır. Makro Paşa, Malum Paşa bugünlerde anımsanıyorsa bu etkinin sonucudur.
Karikatür ırkçı olamaz, çoğunluğun penceresinden azınlıklara bakamaz, ezilenin yanında, sömürenin karşısındadır. Eğer kadını cinsel açıdan sömüren çizgi varsa, ki tarihimiz içinde vardır, o karikatür olmaz, olsa olsa desen olur. Onlara desen gözlüğü ile bakabiliriz, çünkü karikatürün eleştiri yönünü yok saymıştır, mizahi yönü her ne kadar insanlar gülüyorsa da her gülmece mizah değildir.
12 Eylül faşist darbesinde onurlu bir şekilde duran karikatür ve karikatüristtir. Ama onların üst derneği kapalıdır. Mücadele etmeyen yapı karikatür ve karikatürcüyü temsil etme hakkına sahip değildir. Karikatürcüler dayanışma adına dernekler, odalar veya birlikler kurabilir, çünkü eleştirdiği için her zaman başı belaya girebilme olasılığı vardır. Üstelik bizim gibi bir ülkede; iktidar / erk sahipleri eleştirilmeyi kaldıramıyor ama kendileri önüne gelene küfür ederken eleştirdiğini sanmaktadır. Bizdeki demokrasi anlayışı, iktidarda olan her şeyi söylebilme hakkının kendisinde görmesi, diğerlerini sessiz çoğunluk olarak görme eğilimindedir ve tek doğru gereği (iktidarda olanlar, erk sahibi olanlar için doğru tektir ve başka doğru yoktur) her şeye karşı kanunlar içinde saldırma hakkına sahiptir, kanunları kendi lehine yaptırdığını gözden uzak tutmamak kaydıyla. Adolf Hitler bile her adımını kanunlar ile atmıştır, kendi çıkardığı yasalar içinde, her adımı kanuni ve meşrudur. Karikatürcü ulusal sınırla içindeki kanunlar ile değil, evrensel hukuk ve birikimler ile kendisini biçimlendirir ve evrensel olarak olaylara ve olgulara bakar. Kanunlar ile sınırlayarak karikatür çizen kişi karikatürcü olmaz, olsa olsa bürokrat olur. Bürokrat çizer ise profesyoneldir ve profesyonel olarak eleştirme alanı bellidir, amatör ruhu yoktur.
Ülkemizde çalıştığı yere göre renk alan ve patronun çıkarı yönünde karikatür çizdiğini söyleyen birçok çizer mevcuttur. Aç kalma korkusu, işini kaybetme korkusu yüzünden her işverenin altında, işverene uygun olarak çalışan birçok profesyonel mevcuttur. Karikatürcüler Derneği işlevini dernekler yasası ile sonlandırmıştır, orası bir meslektaşların buluştuğu oda konumunda olan ve arada hasret giderilen, toplu olarak bir şeyler bahane edilerek yemek yenilen yer konumuna dönüşmüştür. Sponsorlar eşliğinde yemekler yenir, ev sahibine çaktırmadan yudumlanan içecekler eşliğinde sohbet yerine dönüşmüştür. Projeler yapılan, projeler eşliğinde juri üyeliği yapılan, davetlerde isim olarak kullanılan bir etiket konumuna dönüşmüştür. Yılda bir iki yarışma düzenlemek, yarışmada juri üyesi olmak, gelir ve gider dengesinde gelirin olduğu kadar giderinde olduğu bir çatı konumuna dönüşmüştür. Toplumsal olaylara karşı duyarsız, meslektaşlarının işten atılması karşısında sessiz, meslek kavramının yasal zeminde tanınması konusunda etkin çalışma yapılmaması sonucu dernek dedikodu üreten ve iktidar mücadelesinin olduğu bir alana dönüşmüştür. Dedikodunun olduğu yerde iş yapılmıyor demektir, olsa olsa orada kişisel farklılıkların ve hırsların mücadele alanı olma özelliğini gösterir ve bu özellik bugün açık olan yapı içinde sürekli varlığını korumaktadır. Karikatürcüler Derneği bu konumu ile karikatürcüleri temsil etmemektedir, etmiş olsaydı bugüne kadar yaşanan olumsuz olaylar karşısında derneğin çalışması ortada olurdu. Meslek olarak kabul edilmesi için bugüne kadar neler yapıldığına bakarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Meslek birliği olmuş olsaydı bugün karikatür resmi makamlar karşısında meslek olarak adlandırılmış olurdu. Karikatür çizen meslek erbaplarının olmuş olması, meslek olarak tanınmaya yetmediği karikatür mesleğine bakarak görebiliriz.
Karikatürcüler derneği içinde yaşanan tartışmalar ve iktidar mücadelesi mesleğe hiçbir şey kazandırmamış ama en azından bir grup karikatürcü yılda belirli günlerde toplu yemek yemeye vesile olmaktan başka işlevi olmamıştır.
12 Eylül sonrası oluşturulmuş ve dernekler yasası ile kendisini sınırlayan derneğe üye olmadım, olmayı da düşünmüyorum, çünkü toplumsal olaylar karşısında sesini çıkartmayan bir kurumsal ilişki karikatürcüleri temsil edemez. Karikatürcüler bugün dahi kendi haklarını bireysel olarak aramaya devam ediyorlarsa orada dernek veya başka şeyin olması önemli değildir. Karikatür mesleğini ve karikatürcüleri temsil edecek gerçek bir yapılanmaya ihtiyaç vardır. Dedikodudan uzak, iş yapan bir yapı ihtiyacı kendisini gün geçtikçe daha da hissettirmeye devam ediyor… Bugün karikatürcüleri temsil eden bir meslek örgütünün tabelasını görmüş olmama rağmen, öyle bir örgütün var olduğunu düşünmüyorum.

Hiç yorum yok: