25 Ocak 2012 Çarşamba

Boncuk

Boncuk

Boncuk bir kuşun adıdır, hani evlerde ara sıra rastladığınız, kafeslerin içinde şen şakrak öten bir muhabbet kuş. Boncuk bizim evin bir ferdiydi, geldiğinde sağlıklıydı eve, daha sonra nedenini bilemediğimiz bir felç geçirdi ve ondan sonra uçamadı. O evin bir ferdiydi, doğal olarak veteriner veteriner dolandık, iyileşmesi için ama kimse bu konuda uzman değildi. Hatta biri koparalım başını yenisini verelim demişti. Evin bir ferdinin kafasını koparmak!
Elbette kopartmadık başını, onu olduğu gibi seviyorduk, çünkü o evin bir ferdiydi ve evde her birey birbirini olduğu gibi seviyordu, ara da sırada birbirimizi değiştirmek için mücadele eder gibi gözükse de her birey kendisine buyruk, kendisini yaşayandı. Boncuk’ta kendisini yaşıyordu, kafesinden istediği zaman iniyor, istediği zaman ses çıkararak evin zemininde dolanabiliyordu, ses çıkarmak zorundaydı, çünkü çok küçüktü ve göz ile görülemeyebilinirdi, önlemini kendisince almıştı. O her daim evin bir ferdiydi, evin içine ne canlılar gelip geçmişti, yaşadığım dönem içinde bilmiyorum ama her gelen evin bireyi olup evin yaşamı içine iz bırakmıştır.
Boncuk, şimdilerde resimlerimizi içinde yerini almış durumdadır, resimleri yanında anılarımızda, sohbetlerimizde yerini almıştır. Gerçi her sohbetimizin içinde yerini hep alırdı, o hep yanımızdaydı ve içimizden biriydi.
O bir hastalıktan aramızdan ayrılmış, telefon ile öğrendim. Ev yaşayanları ona bir cenaze merasimi yapmışlar, mezarlıkta ona ait bir mezar olmuş. Onun vücudu toprağa karışırken, bir insan için nasıl acı duyuluyorsa o acı her bireyin içinden duyduğunu biliyorum.
Boncuk, bir muhabbet kuşuydu, en çokta acıyı yeğenim Temmuz ve babamın yaşadığını düşünüyorum, çünkü her ikisinin sesini duyduğunda heyecanını ve sohbete katılışını hiç unutmayacağım.
Boncuk aramızda sesi ve anıları ile hep yaşayacaktır… ışıklar içinde kal…

Hiç yorum yok: