18 Nisan 2012 Çarşamba

Cinayeti gördüm, katilin gölgesi vardı üzerinde…

Cinayeti gördüm, katilin gölgesi vardı üzerinde…

Son yıllarda doktorları hastanelerde öldürme olayında bir artış olduğunu basını izleyen her vatandaş görebilir. Geçmişte bırakın cinayeti, doktora saygıdan dolayı onları kutsal iş yapan bireyler olarak görünürdü. Ne oldu da cinayette bir taraf oldular?
Doktorlara karşı şiddetin artmasının en önemli nedeni (bana göre) yetersiz eğitim, işlerinde yapmış oldukları yanlışlıkların artması. Yanlış tedavi, teşhis sonucunda cinayetlerin gözle görünür boyutta yükselmesi ile birlikte doktora olan güvenin sonlanması. İkincisi doktorlar hastalarını hasta olarak görmekten çıkarıp, onları bir müşteri olarak görmeleri ile birlikte sağlık için tedavi yerini para için hastalandırma veya hastalığı uzatarak daha çok ilaç ve muayene ücreti almak için yöntem geliştirmiş olmaları. Bunu da ilaç satan firmaların vermiş olduğu teşvikler ve özel hastanelerin sunduğu olanakların etkili olduğunu düşünüyorum. Doktorlar artık iş yapmak yerine daha çok ekranda gözükmek ve popüler olmak adına mesleğin tüm ilkelerini ayak altına alıp, işlerini şovun bir aracına dönüştürmeleri sonucunda mesleğin o gizemin ortadan kalkmasına da neden oldular.
Hasta, geçmişte olduğu gibi hasta ve tedavi görmek istiyor, hastalarda bir değişim olmadı, sanayileşen toplumun yarattığı yeni hastalıklar oraya çıktı, bazı hasalıkların görünme oranı birden arttı. Nasıl oldu da bazı hastalıkların görünme oranı birden çok arttı?
Bu sorunun cevabı çok yönlüdür. Sanayinin getirmiş olduğu çevre faktörü, gıda ürünlerin genetiği ile oynanması, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, radyasyonun evrende daha hızlı hareket etmesi ve sürekli radyasyon yağmurlarının altında kalınması… vb diye uzatarak gidebiliriz. Fakat işin başka bir boyutu da var, doğada olmayan bir şeyi insan daha çok para için yarattı.
Ölüm korkudur. Korku en fazla kar getirecek araçlardan bir tanesidir. Korkan insan, güvenliği için her türlü yatırımı yapar. Para kazanmak istiyorsanız korkuları besleyin, bir anda beklemediğiniz kadar para sahibi olabilirsiniz. İlaç firmaları da korkuları yönetiyorlar ve yönlendiriyorlar.
İlaç firmalarının ya da tıbbı malzeme üreten firmaların korkuları ve hastalıkları yönetmesi sonucu bir çok tedavi için kullanılan araçların da tüketimin artmasını doktorlara verilen teşviklerin de göz ile görünür şekilde artmasını beraberinde getirmiştir. Artık Hipokrat mezara gönderilmesi gereken sözden ibaret bir şey olmuştur. Doktorlar ilk cinayetlerini Hipokrat geleneğini yok ederek başlamışlardır. Cinayet para için işlenmekte ve karşılığında ceza yerine ödül alır konuma geldiler.
Kanser tedavisi, organ nakli… gibi konularda son yıllarda göz ile görülür artışa sahip olduk. Sigorta firmaları bu hastalıkların bazılarını karşılama veya karşılamama üzerine bütçelerinde görüşmeler yapmaktadır. Maliyet artmıştır, ameliyat sayısında patlama yaşanmıştır. Hastaneye giden her hangi bir hasta röntgen aracının içinden geçer hale gelmiştir. Röntgen aletlerin olduğu yer, tek yönlü otoban gibidir, sürekli birileri röntgen çekilmekte, sırada beklemedir. Ameliyat sırası, ameliyat öncesi ve sonrası hastanelerde yatak sorunu hat safhaya ulaşmıştır. Ameliyat için hastalar aylarca beklemesi artık doğal karşılanır olmuş, parası olan parası kadar tedavi alma hakkına sahip olmuştur.
Cinayet gözle görünmez şekilde de işlenir hale gelmiştir. Tedavi sırasını beklerken ölümler doğal karşılanır olmuştur.
Sağlık sektörü öyle büyük bir ekonomi çarkı içindedir ki, sınır yoktur. Hiçbir konuda sınır tanımaz. Silah üreten firmaların aynı zamanda sağlık sektörü içinde yatırım yapmış olmaları ve değişik adlar ile bu piyasada yer almaları tesadüfi değildir. Ortada çok büyük yaratılmış pazar vardır ve bu pazarda müthiş bir rekabet söz konusudur.
Rekabet cinayeti sıradanlaştırmış, her cinayetten para kazanacak yan sektörü de yaratmıştır.
Morg yakınlarında mezarlık malzemelerin satışı tesadüfi değildir. Müşteri yaratılmış, müşterinin ihtiyacına uygun malzeme üretilmiş, o yorulmasın diye ayağına yakın yerde mağaza açılmış ve hadi tüketin diye reklam afişlerini asmış. Doktorlarda bu piyasada önemli işlevleri oran çarklardan biri olmuş. Onlar yaptıkları içi kutsal göstererek, (sanki geçmişte yaşanıyormuş gibi) cinayetlerin üzerini kendi birlikleri içinde kapatmayı uygun görmüşler. Yanlış tedavi ve teşhis koyan doktorlar bugün hala birlik üyesidir ve çalışma hayatı içinde olmaktadırlar. Onları kontrol edebilecek bağımsız kuruluşlar olmadığı için cinayet Orient Ekspres cinayetinde olduğu gibi küçük cemaat içinde, her kes katili bilerek yaşamaya devam etmektedirler.
Son yıllarda bu cinayetlere isyan edenler cinayetten sorunlu gördüklerine karşı saldırı yapmaya başladılar.
Doktor ölümlerinde ve saldırıların artışında yeni yaratılmış global sağlık sektörünün parmak izinin olduğunu düşünüyorum. Sıradan vatandaş göz ile gördüğüne, canını yakana saldırır. Onu yaratan canavarı göremez.
Sağlık sektörü günümüzde cinayet işlemeye ve işletmeye devam ediyor. Öyle büyük bir organizasyon ki, insan beyninin kabul edemeyeceği veya sınırlarını zorlayan yöntemler ile hastalardan, hastalıklardan para kazanmaya devam ediyorlar ve üstelik en risksiz alan bu alan olduğunu söylemeye gerek var mıdır, çünkü onları denetleyebilecek bağımsız denetim kurumları ve mahkemeleri de yoktur.
Cinayet işlenir ama cinayetin yasada yeri olmadığı için cinayet olarak kabul edilmez.
Cinayeti gördüm, katilin gölgesi vardı üzerinde…

İsmail Cem Özkan

Hiç yorum yok: