25 Nisan 2008 Cuma

Tahrik cezayı ortadan kaldırır mı?

Tahrik cezayı ortadan kaldırır mı?

Tahrik nedeniyle verilen cezadan indirim hep erkek lehine dönderilir, çünkü erkek erktir ve iktidar ondandır! Devlet erkeklere göre biçimlendirilir ve hayatta kalanlar hep masum olarak görülür, ceza verilse dahi hep iyi hali göz önüne alınarak ceza indirimi yapılır, çünkü ölen tahrik etmiştir ve artık güçsüzdür. Devletler hep güçlü olanı savunur, güçsüzün bir şey yapamayacağını bildiği içinde, her türlü hakları uygun koşullarda ellerinden alınır. Güçsüz olan köledir ve söz söyleme, itiraz etme hakkı yoktur.

Eşi tarafından her türlü eziyet gören kadınların mahkemelerine bir bakın, iyi hal gözletilerek verilen cezalar ile karşılaşırsınız. Ödüllendirme gibidir.

Adana’da eski bir özel harekatçının yaptığı katliam birkaç gündür gazete sayfalarını doldurmaktadır. Evinden çıkan silahlar ve oğlunu parçalayan bombalar. Saldırdığı evin duvarlarında oluşan silah ve bombanın yaratmış olduğu yıkıntılar. Eski özel harekatçı bu kadar silahı kendi imkanları ile alacak değil sanırım, çünkü bir kişinin bu kadar silahı finans etmesi iflas eden biri için imkansız diye düşünüyorum.

Amerikan askerleri Irak ya da başka ülkede ki çatışmalardan kaynaklanan sorunları basında yer alır. Amerikan askerleri için rehabilitasyon merkezlerinden bahsedilir. Onların ailelerine karşı yaptığı katliamlar, global olarak basına haber olarak zaman zaman düşer. Çatışmaya gitmiştir ve bir çok insanın ölümünden sorumludur, vicdanı ile hesaplaşmaktadır. Kim için ve ne için adam öldürmüştür?

Özel harekatçının geçmişi sorgulanmaz, çünkü devlet sırrı olarak açıklanmaz, konuşulamaz konular arasındadır. Rehabilite merkezlerinde tedavi görenler, gündeme gelmez, bilemeyiz kimlerin ne gibi sorunları vardır. Orada bir çatışma var, o çatışmanın sesini duyarız, kahramanların yaptığı seferlerden bahsedilir ama o kahramanların günlük yaşamı ve sonuçları ortada olmaz. Bir şeyler hep üstlerini kapatır.

Baldızının evini, savaş alanında yer alan herhangi bir eve döndermiş eski harekatçı. Can pazarının görüntüleri gazete sayfalarında arşive konacak gibi durmaktadır. Evinde yatağının üzerinde bulunduğu söylenen silahlar ve kullanılan silahlar hakkında da bilgiler mevcut gazete sayfalarında. Bir eski harekatçı bu silahları nereden bulmuş olabilir?

Sorunun başka yönüne doğru bakalım, çünkü emekli olunca eşini aldatmış ve başka biri ile yaşamaya başlamış. Eşinin evini terk etmesine içerlemiş ve bombaları ve silahları ile bir Vietnam savaşlarının Hollywood ürünü kahramanları gibi silahları kuşanmış ve evi yerle bir etmiştir. İçinde kimler var ya da yok bilmeden ellerindekilerini, içini boşaltır gibi boşaltmış. Konumuzun giriş cümlesine dönelim isterseniz burada. Güçlü olan erkek, tahrik unsuru kadın; evini terk edip kardeşine sığınmış olması. Suç belki kadın giderken yanına erkek çocuğunu almış olması. Çünkü her Türk asker doğar mantığı içinde, asker adamın oğlu asker olur! Oğlunun elinden alınmasına içerlemiş olabilir, bunu mahkeme sırasında yapacağı savunmada duyabiliriz belki. Fakat talihin kötü oyununa bakın ki ilk atılan bomba oğlunun başını ortadan kaldırmış. Bir insan nasıl olurda bu kadar büyük bir öç alma duygusu duyar, üstelik yıllardır birlikte olduğu kişileri ortadan kaldırmak için saldırır?

Tahrik konusu elbette büyük olasılıkla bu dava içinde uygulanacaktır, çünkü daha önce uygulamalar bize bunu düşündürmektedir. Şimdi tahrik konusu geniş bir kavramdır, çünkü bazı insanlar bir kadın saçından tahrik olurken, bazıları sekiz yaşındaki kızın belinin dansta biraz açılmasından da tahrik olabilir. Erkin beyninin neden tahrik olacağını önceden bilmek mümkün değildir, çünkü tahrik olmak için milyonlarca sebep yaratılabilinir. Tıpkı kahramanlar sonradan yaratıldığı gibi.

Hiç yorum yok: