29 Mayıs 2008 Perşembe

Gün laptop ile başlar!

Gün laptop ile başlar!

Hanıııım, laptopunu açta sohbet edelim!

Neden hayırdır caaanıııııım? Yine mi benimle chat yapmak istiyorsun?

Hayır, hatuncuk, senin ile chat değil, msn üzerinden sohbet etmek istiyorum. Hadi al laptopunu da oradan birbirimize bir göz kırpalım!

Canım aynı odadayız ya, ne gereği var şimdi!

Aşkım, bak aynı odada ikimizde dizi seyrediyoruz, hala birbirimize bir şey söyleyemedik. Neyse aşkım ben yatacağım ama işyerinden bağlanır halini hatırını sorarım!

Yatak odasına yönelir adam elinde laptopu ile birlikte. İçeriden tıkırtılar gelir, sonra ışık kapanır.
Evin içinde televizyondan gelen ses dışında ses yoktur. Sessizdir. Dışarısı Karanlık, evin içi aydınlıktır. Dizi bitmeden ekran kapanmayacaktır.

Sabah olur. Adam işe gider, kadın evdedir. Bir süre sonra oda hazırlığını yapar ve eline laptopunu alarak çıkar. Ev sessizdir. Akşam kapı anahtarı dönene kadar sessiz kalacaktır.

İşyerleri farklı yerlerdedir. Eşler işyerlerine vardıklarında önce laptoplarını elektrik fişine takarlar. Sonra açış düğmesine tıklarlar. Genelde laptoplar şifrelidir, şifresini yazar ve açılmasını bekler. Yeni laptoplar daha hızlıdır, hemen açılır, ‘yenisini almak gerek’ diyerek içinden geçirir. Kamerası kendinden olan, ses düzeni olan laptoplar ilgisini çeker ama kısa bir süre bu düşündüklerini unutacaktır. İş başlamıştır, günlük yapacaklarını planlar. Masa düzenlidir. İnternete bağlanır. İnternete bağlandıktan sonra MSN açılır. ‘İyi ki MSN icat edilmiş’ dedi kendi kendisine, ‘işler ne kadar rahat. Üstelik çokta ucuz! Konuşmak istediğin bir tık ötede. Dosya paylaşımı, iş takibi buradan daha rahat yapılabiliniyor. MSN sadece iş takibi değil, ilgi alanını da takip için önemli, oradan günlük haberlere kadar her şeyden bilgi sahibi olabiliyorsun!’

Eşi de iş yerine varmıştır. Bir ses ile geldiğini haber verir MSN. Hemen ona bir göz kırpma gönderir, günaydın canım diye yazar. Hemen yanıt gelir, günaydın aşkım! Kısalmalı konuşurlar. Her harfi yazmaya gerek yoktur. Mrb, iii gibi harfler aslında çok şey anlatır, ilk başta bir şey anlamazsınız. msn kendisine ait dil oluşturmuştur. Semboller ile konuşulur, kısaltmalar ile dertler en hızlı şekilde anlatılır. İyi ki msn keşfedildi, çağın en büyük buluşudur!

Sabah eşe gönderilen bir göz kırpma içinde başka şeylerinde kırpmasına sebep olur. Akşamları genelde erken yatar oldu. Eskisi gibi ten sıcaklığını duymaz oldu. MSN hayatına girdiği günden beri her şeyi konuşur oldu ama paylaşır olamadı. Sanki eşinden uzaklaşmış gibidir. MSN ile tanışıp sohbet ettiği, cafelere gittiği arkadaş çevresi olmuştur. MSN yeni bir dünyaya pencere açmıştır. Eski çekingenliği yoktur, daha atiktir. Bu arada MSN’e gelen diğer arkadaşlarına ‘mrb’ yazar. Karşılığında ‘as’ alır. Gün artık başlamıştır.

Gazetelere göz atar, haber sitelerinde başlıklara bakar ve orada bir haber dikkatini çeker. “Alkol bağımlılığına benzeyen "sanal seks bağımlılığı" konusunda tüm dünyada hekimlere başvuru sayısında patlama yaşanıyor.” ‘Alla alllaa’ der kendi kendisine. ‘Demek bura üzerinden de bu işler yapılıyor!’ Sonra kendi günlük yaşamını düşünür, ‘acaba’ der eşi ile ilişkilerinde ki bu soğukluk oradan geliyor olmasın? ‘Ne güzel şey şu msn ve internet, bak bütün soruların yanıtını hemen insana bulduruyor, büyük buluş, canım gerçekten büyük buluş!’ bu düşündüklerini sesli mi söyledi acaba diyerek çevresine tedirgin olarak bakar. Tepesinde duran kameraya da bakmadan edemez, şimdi patronu onu o yukarıdaki kameradan izliyordur.

İçinden ‘George Orwell isimi birilerine bir şey anımsatıyor mu? Müthiş yazardı, hele Hayvanlar Çiftliği, 1984. adamın yaşadığı zaman diliminde bugün yoktu ama bugünü yazmış, yazarlar büyük adamlar, gerçekten büyük!’ diye geçirdi. İş yapar gözükmek zorundaydı, işi başında patronuna çalışmak zorundaydı, kaytaramazdı. O iş saatlerini patronu para karşılığında kendisinden almıştı. Şimdi bu iş saatleri içinde patronun bir malı konumundaydı, insani duygulara ve eşle sohbet etmeye olanak vermiyordu. Çalışma koşulları gerçekten ağırdı, o ağırlık altında insan hasta dahi olamaz, ya işten kovulursa.

Parmakları laptopun üzerindeydi, patronu ona işi takip etmesi için almıştı. Özel görüşmeler için değil! Şimdi iş saatiydi, karısına aşkını göstermek için bir kalp sembolü göndermişti. Yanında da gülümseyen bir yüz!

Hiç yorum yok: