26 Mayıs 2008 Pazartesi

Saldırı her zaman karşıdan olmaz!

Saldırı her zaman karşıdan olmaz!

Güçsüz olan saldırır. Bir güç göstergesidir. Saldıran güçsüzdür ve gücünü kanıtlamak ister. Saldırgan internet dünyasında karşı olduğu görüşe ya da siteye saldırır ve her açıdan saldırabilir.

Göz görmez, sadece site ziyaret edildiğinde haberimiz olur. Günde binlerce siteye saldırı düzenlenir ve neden olduğunu kimse bilemez. Çünkü site çökertmek sıradanlaşmıştır, ilginç bir tarafı yoktur. Savaşta her an asker öldürülür ve kimse askerin ismini bilmez, bir rakam olurlar istatistiklerde. Bu saldırılara bizim geleneksel dilimizde kalleşçe saldırı denir.

İnternet siteleri arka arkaya saldırılar ile karşı karşıya kalır. O an kızdığı ya da para kazanmak istediği siteyi yok edercesine saldırı yapılır. Bazı saldırılar yabancı düşmanlığı izlerini taşır, bazılarında ise sadist bir izdüşümü görürsünüz!

Saldırıları yapanları yakalamak zor mudur? Eğer gelişmiş bir ülkede olursanız hiç zor değildir, çocuk pornosu ile ilgili yapılan bir çalışmada Konya’da bulunan birini nasıl yakaladıklarını geçmiş gazetelerin sayfalarında görebilirsiniz! ABD’de çocuk pornosuna karşı olan grup Konya’da suçluyu bulup teşhir edebiliyor, güvenlik güçlerine bilgi verebiliyor.

Bütün sitelere kimlerin tıkladığını kontrol eden bir mekanizmanın varlığı da mevcuttur, kaç kişi nereye tıkladı diye öğrenmek istiyorsanız onun ile ilgili site de mevcuttur, reklam alan siteler bu siteyi bilirler ve kendilerine bu siteyi referans olarak gösterirler. Reklam fiyatları tıklamaya göre belirlenir!

Hacker’ler gelişmiş teknolojinin açıklarını yakalarlar, yazı dilindeki ve güvenlikteki açıklar onların geçim kaynağıdır ve var olma sebepleridir. Hackerler hiçbir kurala göre hareket etmezler olarak bilinir. Fakat onların kurallarını belirleyenlerde bu olanakları verenlerdir. Yani interneti hazırlayan ve sunan firmaların yazım dilidir. Onların açtıkları alan kadar hareket edebilirler.

Yasaların açtıkları alan kadar hareket edenlerde mahkemelerdir. Onların nerede yasak veya özgürlük bırakacakları yasalar belirlemiştir. Yasalar ile sınırlı bir dünyadır, günlük yaşamımız. Her ülkeye göre değişir. Bu yasalar evrensel kurallar ile biçimlenmeye doğru yöneliyor ve yerel yasaların üstünde yasalar oluşma sürecini yaşamaktayız. İnternet dünyası ise bu gelişimin çok önüne geçmiş gözükmektedir.

Yeni bir alandır internet dünyası, bu alanda ulusal mahkemeler ulusal güvenlik gerekçesi ile müdahil olmaktadır. Resmi tarih yasalarımızı belirler. Evrensel söylem içinde resmi tarih uluslara göre olmaz! Evrensel resmi tarih oluşur, onu da egemen devletlerin çıkarları belirler.

Popüler site youtube ülkemizde arada açık kalır hale geldi. Yasaklanıyor, serbest bırakılıyor, sonra tekrar yasaklanıyor. Neden yasaklanıyor, neden serbest bırakılıyor? Yasaklanan sadece bu site mi? Evrensel olarak izlenen sitelerin yüzde kaçı ülkemizde izlenmiyor? Yasaklayan ülkeleri biliyor muyuz? Hangi ülkelerde hangi siteler yasaktır?

Yasaklanıyor, kim için? Türkiye’de kullanıcıları için! Peki, yasak evrensel olabilir mi?

Var mı bunun örneği?

Hacker’ler yaptıkları eylem ile evrensel anlamda yasaklama olarak algılanabilir, çünkü bir site artık gösterimde değildir. Kimse giremez ve göremez! Sadece isimi kalır geriye… Saldıran ortada yoktur, ne için saldırdığı belli değildir. Yani kalleşçe saldırıdır. Arkadan ve en zayıf noktadan vurmaktır.

Saldırı vardır ve o saldırı günlük yaşama yöneliktir. İnsanın yaşama hakkına yöneliktir. Düşüncelerin susturulması isteniyorsa eğer, onların iletişim ağlarını kopar yeter! Fakat tarih bu saldırıların başarıya ulaştığına şahitlik etmez! Saldıranlar her zaman yenilmişlerdir. Kitapları meydanlarda yakan Hitler nerededir? Büyük İskender nerede? İskenderiye kütüphanesini yakan nerede? Gelişim engellenemez, düşünceleri açıklama hiç bir şekilde durdurulamaz!

Uğur Mumcu öldürüldü, peki Uğur Mumcu’nun eriştiği gerçek ortaya çıkmadı mı? Güneş bir gün mutlaka doğar ve üzerine atılan çamurun etkisi hiç bir zaman gözükmez, çünkü güneşe atılan balçık ona ulaşmaz!

Hiç yorum yok: