27 Ekim 2009 Salı

Gündem değişirken…

Gündem değişirken…

Gündem hızlı şekilde değişime uğramaya devam ediyor. Gündem sanal ortamda yaratılıyor, hayata uygulanıyor gibi. Önceden sanki birisi geleceği yazmış ve o gelecek içinde verilen roller oynanıyor gibidir.

Gündem son haftalar içinde kaç defa değişti? AKP iktidarı ne zaman zora düşse, o an başka bir gündem kamunun önüne sürülüyor ve zor andan bir andan kurtuluyor. AKP kendi seçmeni ve Türk kamuoyu önünde, hangi konuda zor duruma düşmüştü, anımsayan var mı?

Gündemin bu kadar hızlı değişimi, elbette hangi konuda ne düşüneceğini şaşıran bir kamu yaratılır. Düşünme hızı ile gündem hızı arasında bir parelilik kurulamadan, henüz ne oluyor anlaşılmadan başka bir gündem hakkında fikir yürütülmeye başlanıyor.

Fikir yürütme yolu ile gündemi izlemeye çalışanlar ise, bir süre sonra artık onların gündemi ile uğraşmamaya başlıyor. Gençlik, apolitik diye söylenenler bir etraflarına bakmış olsalar, halkın büyük bir kesimi apolitik ve politik tavrın ne olduğunu bile tanımlayamaz konumda olduklarını görürler. Gazetelerin satışı, haber kanalların izlenme oranı bu politik duruşun istatistiki yönünü gösterir…

Gündemin bu kadar hızlı değişimi, kapı önüne bırakılan gazetelerin satış rakamlarını etkiliyor mu bilemem, çünkü gazetelerin net kontrol edilebilir satışı bilgisi konusunda da şüpheler varlığını korumaktadır. Çünkü para ile satılanları, bir bakıyorsunuz havalimanların girişinde, Petrol ofislerin bayilerinde bedava verilebilmektedir. Para ile alan hangi konuma konmuş oluyor?

Gündem değişimi paradigmaya uygun olarak devam ediyor. Dünya gündeminin ağır bir şekilde dönerken, ülkemiz içindeki gündemin bu kadar hızlı değişimi, ekonomik kalkınma ile hiç alakası olmadığı gün yüzündedir, çünkü AKP iktidarı döneminde dünya ekonomi gözlemleri içinde, yaşam kalitesinin baz alındığı araştırmalarda hep geriye doğru gidiş gözükmektedir.

Dünya düzleminde araştırma ve bilim geliştirme konusunda üniversitelerimizin adı dahi listeye girmediğini kamunun bilmesinin ne önemi vardır ki? Ama üniversiteye girmek için binlerce öğrenci ilk okula başlarken yarışa hazırlanıyorlar ve yarış içinde eğitimlerini tamamlıyorlar. Eğitim bizde sınavlar olarak algılanmaya başlandı.

Sağlık sektörümüz özelleştirildikten sonra, devlet destekli muayenelerinde bir sınıra doğru yaklaşıldığı, parası olanın, parası kadar sağlık hizmetinden yararlanacağı döneme girdik. Sağlık sektörü tamamı ile para ile alınıp satılan ve de önerilen konuma dönüştü. İlaç firmalarının kendi içindeki rekabetin sonucunu yaşayarak görmekteyiz. Peki, bizim ürettiğimiz ilaçların ne kadarı dünya standardına uygun olarak üretilmektedir ve içeriğe sahiptir? Dünya markası olarak ülkemize gelen ilaçların bazıları neden bize özgü içerik ile üretilmektedir? Dışarıda başka, içeride başka ilaçların varlığını kamunun gündemine gelir mi?

Gündemin bu kadar hızlı değiştiği dönemde, hangi ürüne ve hizmete ne kadar zam yapıldı? Neden tarım ve hayvancılık sektörümüz yok ediyor, neden hayvancılık gerektiği kadar teşvik edilemiyor? Hayvan ve tarım ürünlerinde markalaşmak ne anlama geliyor? Markalaşmak acaba yiyecek sektöründe ne anlama geliyor? Gündemimiz içinde bunlarda yok!

Domuz gribi ile birlikte bir aşı gündeme geldi, henüz piyasa verilmeden talep müthiş artırıldı. Bu durumda kim karlı çıkacak? Kim aşı olacak? Hastanelere tedavi için gidenlerin bir çoğu, bir çok tedavi yönteminden yararlanamaması acaba gündemimize ne zaman gelecektir?

Gündemimiz ıslak imza ile değişiyor, arkasından başka bir gündem gelecek… ama bu gündemler bizim günlük yaşamımıza ne kadar katkısı vardır? Siyasi gündemin değişimi iktidarı rahatlatırken, yaşam kalitemizde bir artışa sebep oluyor mu?

Grip nedeniyle İstanbul otobüsleri (belediyeye ait olanlar) ve metro ilaçlanırken, özel otobüsler ve dolmuşları kim dezenfekte edecek? Gündemimizde neden bu özel sektörün hizmetleri gelmez?

Bayramlarda ve özel günlerde belediye araçları bedava ya da yarı fiyat politikası yaparken, özel halk otobüsleri sanki özel gün yokmuş gibi hizmet etmeye devam eder! Gündeme neden onları alamayız?

Talep artınca merdiven altı ürünlerde artış olur ve hangisi gerçek hangisi merdiven altı olduğunu bilmeden tüketiriz. Peki bu denetim dışı ürünlerin yan etkileri ve sonuçları neden gündeme gelmez?

Gündem değişirken, yaşam kalitemizi yakından ilgilendiren konular olmadığını hiç dikkat ettiniz mi?

Hiç yorum yok: