5 Eylül 2010 Pazar

U2 konseri!

U2 konseri!

Okunuş hali ile Yutu konseri günlerdir medyada ön saflara çekildi, acaba neden?

Başbakan ve AKP kurmayları ile buluşacak olan bu grup üyeleri, her gittiği ülkede siyasi mesaj vermekteymiş.

AKP’nin görünmeyen kasası konumunda olan İstanbul 2010, bu konser için iyi bir bütçe ayırdığını düşünmekteyim. (konseri organize eden kurumlar ve firmalar listesinde olanlar, dolayı ya da direkt olarak AKP ile ilgilidir.) Kültür başkenti adı altında bizim harcamalarımızdan oluşan bir kasa oluşturdular ve İstanbul Kültür Başkenti için vergi alındı. İstanbul Kültür Başkenti 2010 yaptığı etkinlikler, bir çok açıdan AKP seçim çalışması için zemin hazırlamaktadır. Oradan beslenenler, bugünlerde genelde evet diyerek ekranlarda kendilerini gösterme yarışına girmiş konumdadırlar. Sanırım U2’dan beklenen şey ise; evet diye mesaj olsa gerek, boğaz köprüsünden başbakan ile geçerken.

Gruplar ve sanatçılar, popüler kültürün propaganda araçlardır, eğer bu propaganda çarkı içinde yer almaz ise o kişiler, elbette unuturulmaya mahkumdurlar. Gruplarda para kazanmak için, profesyonellik gereği, kim kendisi için konser düzenliyorsa, onları memnun edecek açıklamalarda bulunurlar ve onların adamları ile buluşurlar. Bazen ters mesajlar verilir ama bu gittikleri ülkenin siyasi durumu ile ilgilidir, çünkü ters cevap vermekte, aslında karşı oldukları ve para aldıkları kurumların dolaylı propagandasını yaparlar.

Popüler kültür, var olan sistemin çarkının daha iyi dönmesi için yardımcı güç olarak kullanılmaktadır. Politik hedeflere yönelik görünmeyen kurşun görevi görürler, çünkü popüler kültür global dünyanın global politikalarına hizmet ederken, kendisini geçmişten kopararak, köksüz bir gelecek hazırlamayı da kendisine görev bilir. Yerel kültürlerin üzerine yaptığı baskı sonucu bir çok köklü kültürün ve birikimin yok olmasına veya dejenere olmasına sebep olmuşlardır.

Popüler kültürün yararı yok mudur? Elbette vardır, her zarar verenin bir de yararlı işlevi vardır. Örneğin; termik santraller elektrik vererek yarlı tarafını ortaya koyarken, çevreye ve ekolojik sisteme verdiği zararlar ile başka bir işlevi de vardır. Hangi bakış açısına ve nerede duruyorsanız ona göre yararlılık kavramı değişir.

Evet kampanyası, popüler kültürün yansıması olarak bugünlerde yaşamımızın içine girmiştir. Nereye bakarsanız bakın, hangi yoldan giderseniz gidin karşınıza büyük puntolar ile yazılmış evet yazıları ile karşılaşırsınız. Bu evet kampanyası okyanus üzerinden ülkemize uygulanmış gibidir. TV programları, satın alınacak adamların alınması, (kendisini satılığa çıkaranlar tahminlerden fazla olduğu bu kampanaya ile daha da ortaya çıkmıştır.) eskiden sola bulaşmış döneklerin, daha çok söz sahibi olduğu bir kampanya yürütülürken, Kürtler için yaptığı söylenen Kürtçe kanalın çalışanları da bu kampanyada nerede durduklarını sahneye çıkarak gösterdiler. Kürtçe kanal, Kürtler için değil, AKP için olduğunu sahne şovu ile ortaya konmuştur.

AKP bütün propaganda kaynaklarını olmasa da, önemli bir kesimini devletin olanaklarını kullanarak yapmaktadır. Devlet olanağı ile yürütülen kampanyada, tehditlerin de olması doğaldır, “taraf olmayan bertaraf olacaktır, ileride önüme geldiğinizde ne diyeceksiniz?” diye sorabilmektedir. Demek ki, hükümet iş yaparken, sen hangi taraftansın diye soruyor olmalı... Seçimde kime oy verdin, tamam bana verdiysen hizmetten yararlanabilirsin, benden değilsen seni üyelerime şikayet eder, boykot ettiririm demektedir. Ki, geçmişte bir grubun gazetelerini kendi tabanına şikayet etmiştir.

Popüler kültür bütün birikimleri yok eder. Popüler kültürden beslenenler, geçmişin gömleğini çabuk çıkarır ve o gömleği yaratanların emeklerini paraya/ kariyere dönüştürme derdindedir. Bencildir, benciliği sayesinde tüm doğruları ben bilirim havasındadır. Popüler kültürün yaratmış olduğu tek doğru, diğer doğruları yok etmek için her türlü baskı aracını kullanmaktan çekinmez. Her şeyi bilenlerin yaratmış olduğu popüler kültür, global dünya efendilerine sadıktır ve o efendileri için; her türlü uşaklık yapmayı popüler onur kabul ederler. Efendisinin bilgisi dışında hareket etiğinde, azar işitmeyi peşinen kabul etmiş demektir. Efendi eğer isterse, yarattığı popüleri yok etmek için elinde her türlü olanak mevcuttur ve onu gereği gördüğünde kullanır.

Yakın tarihimiz içinde popüler olarak gelenleri, aniden yok olmaları bu şekilde açıklanacağını düşünmekteyim.

U2 popüler kültürün bir parçasıdır ve vereceği mesaj efendilerinin yani organizatörlerin izin verdiği boyutta olabilir. Çünkü grup eğer efendilerinin istemi dışında hareket ederse, yok olacağını bilmektedir. Müzik tarihi içinde popüler mezarlık gün geçtikçe kendisini büyütmektedir. U2 konseri kim için yapılmaktadır gerçekten?

Hiç yorum yok: