18 Mart 2011 Cuma

Silah tüketiyoruz

Silah tüketiyoruz

Silah ölüm demektir. Ölümün bir çok nedeni olabilir ama silah sonuçta ölümü insan eli ile yaygınlaştırmasıdır. Silah varsa eğer, orada mutlaka ölüm var demektir. Silahtan koleksiyon olmaz.

Silah üretimi ve tüketimi artan bir toplumuz ve silahtan ölümlerinde arttığı bir topraktayız, silah ile ölenlerin suladığı topraklarda çöz kumu birikirken, öç alma ve kendisini gösterme hevesinde olanlar kendilerini tatmin etmek için öldürmeye devam ediyor.

Öldürüyoruz, öldükçe öldürmeye devam edeceğiz, çünkü toprağa karışan canın karşılığı can almaktır. Bu geleneğimizde vardır, devlete bırakılmaz çoğu işler zaten devlette kendi üstüne düşeni özelleştirmiştir, özelleşme ile kanuni olarak silah taşıyan ruhsatlı insan sayısı da azımsanacak kadar değildir. Artık silah taşıma ruhsatı 18 yaşına inmiştir ama 24 yaşından önce içki içilen yerin kapsından girmesi yasaklanmıştır.

Aralarında bir nedenden dolayı husumet bulunanlar ve ellerinde silah varsa birinin katil, ötekinin ölü olmayacağı kim garanti eder? Husumet silaha sarılmanın ilk adımdır.

Tuttuğun takım, derbi de rakibini yenmiş, elinde silah varsa eğer, adam öldürmek içinde olmazsa, havaya ateş ettin. Kurşunların biri balkonda bayrak sallayan çocuğa gelmeyeceğini kim garanti edebilir. Katil olmak için değil, eğlenmek için atılan kurşun, silah taşıyanı katil yapabilir. Eğer bir insan silah taşıyorsa eğer, kullanmak için taşıyordur.

Belinde silah olan biri ormana gittiğini düşünelim, belinden silahı çıkarıp atış talimi yapmayı ister. Silah sadece belde taşınmaz, ara sıra kullanmak gerek. O sırada ormanda silahlı birinden habersiz olarak siz geziyor olabilirsiniz. Talim için atılan kurşunun sizi gelip bulmayacağını kim garanti edebilir?

Silah taşıyan biri potansiyel katildir.

Doğaya çıkmış biri, belinde silah alarak geziyorsa, doğa içinde bulunan bir tavşanı veya başka bir canlıyı avlamayacağını kim söyleyebilir. Avlanmak için yaş sınırı şimdilik 18 olmasına rağmen, silahı olan baba, çocuğuna silah kullanmayı erken yaşlarda öğretmek isteyebilir. Çocuk silahı alıp, heyecanlanarak namlunun ucunu babasına çevirmeyeceğini ya da kendisine doğru döndürmeyeceğini kim garanti edebilir. Çocuk bir anda katil olmuş olabilir.

Silah satan dükkanlar camekanlarında her türden silahı sergilemekteler. Ağır ve uzun namlulu silahtan tutun küçük silahlara kadar her türden silah bu dükkanlarda mevcuttur. Silahlar öyle sergileniyor ki, gel de alma. Ben alıcı halde sergilenen silahlar ve sağlığa zararlı ilan edilen sigara. Sigara bile silahlar gibi camekanlarda sergilenmiyor. O silahlara bakıp, kovboyculuk oynamak isteyen çocuk, bir anda kendisini mahallenin kahraman çete lideri olarak görmesine sebep olabilir.

Bir şekilde silah satın almak kolay, kolay olmasaydı, İbrahim Tatlıses’i vurmak için kalaşinkof silahı henüz cezaevinden çıkan biri nasıl oldu da ele geçirdi? Uzun namlulu silah ile şehrin en canlı yerinde ruhsatsız olarak gezip, soğukkanlılıkla ateşlenmesini nasıl açıklarsınız?

Silah, egosunu tatmin etmek isteyenlerin elinde kitle ölümlerine bile sebep olabilir. Düşünsenize bir gün İstiklal Caddesinde adamın biri cinnet geçirip sağa sola ateş ettiğini, kaç insan orada can verir?

Silah taşımanın coğrafyası olmaz, her yerde silah taşınabilinir. Ülkemizde silah taşımak hem yasal yolu var hem de karanlık yönü. Her ikisinde de sonuçta potansiyel katil var!

Konuk gelinen devlet adamlarına silah hediye edilir, hiç düşündünüz mü neden silah? Örneğin neden bir heykel hediye edilmez?

Tüketici toplumu, silah tüketmeye ve yeni kailler ve kurbanlar üretmeye devam ediyoruz. Tüketmek için, üret.

Hiç yorum yok: