Sezaryen ile nüfus planlamak!
Sezaryen nüfus planlanmasında kullanılan bir araç olabilir
mi, eğer oluyorsa sezaryen yapan hastanelerin hepsi o nüfus planlama yapanların
maşası konumundadır. Kısaca birleri hastaneleri yönetiyor anlamını taşır. Hastaneleri
ülkenin nüfusu konusunda yönetebilecek ve yönlendirebilecek güç nereden
gelmektedir ve kimlerdir? Bu konuda iddiayı ortaya atan başbakan olunca elbette
elinde veriler vardır, o verileri kamuoyuna açıklamak zorundadır. Medikal Park
vb gibi özel hastanelerde yapılan n sezaryen oranı ne kadardır, bu hastanelerin
ortakları kamuoyuna şeffaf olarak açıklanmalıdır.
Uzun yıllardır kalkınmışlık ile nüfus arasında bir ilişkinin
var olduğu bilinmektedir, ekonomik ve yaşam standardı olarak kalkınmış
ülkelerde nüfus artışı geri bıraktırılmış ülkelerdeki nüfus orana göre çok
düşük hatta nüfus azalıyor anlamına gelen açıklamalar ve istatistiki veriler
mevcuttur. Demek ki yaşam kalitesi yükselen yerlerde nüfus artışı kalite ile
ters orantılıdır. Ülkemizde nüfusun azalma eğrisi göstermesi yaşam standardının
arttığı bilgisi ile karşılaşabiliriz, fakat bizdeki azalma eğiliminin yaşam
kalitesinin armasından değil, birileri tarafından bize uygulatılan sezaryen ile
olduğu açıklaması ile öğrenmiş olduk. Biz öyle bir ülkeyiz ki, birlerin hep
gözü bizim ülkenin toprağında, yer altı ve yer üstü zenginliğinde. Nüfusumuzu azaltarak
ordumuzu küçültecekler, kaliteli işsizlerimizi azaltacak ve sonra gelip
zahmetsiz bir şekilde ülkemize el koyacaklar ve bizlerde bu sefer patronu ve
bayrağı değişmiş bir ülkede yaşıyor olacağız. Bu anlayış gerçek ile ne kadar
bağlantısı var?
Ülke nüfusunun büyük olması ülkeyi büyük yapmadığını,
yapamayacağını yaşadığımız dünya ülkelerine bakarak görebiliriz. Büyüklük kavramı
görecelidir, büyüklükten ne anlamlar yüklendiğine bakmak gerek diyorsanız o
başka!
Nüfus büyüklüğü işyeri sayısının artması anlamına mı
geliyor, yani üretimde artış. O zaman nüfusu yüksek olan ülkelerde işsizlik
sorunu olmaması gerek, ama bizim ülkemizde işsizlik kronik hastalık olarak
varlığını sürekli koruyor. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkede elbette
devlet eli ile kumar oynatılan bayilerin önü hep kalabalık olur.
Tüketim çılgınlığını ve nüfusa göre planlamak için ise,
elbette tüketilen şeylerin genelde yerli malı olmadığı bir gerçek olduğuna
göre, ülke içinde var olan birikiminde hızlı bir şekilde başka yere
hortumlanması anlamına gelmiyor mu?
Nüfus kalabalık olunca ordusunda ölmeye hazır erlerin çok
olması anlamına mı geliyor, günümüzde savaşlarda artık göğüs göğse savaşa yer
yok, insansız uçaklar ile istediği yere nokta atış yapan silahlar var. Askerinde
fazlalığı bir anlam ifade etmiyor. Etmiş olsaydı İsrail Arap savaşında orantısız
güçte galip gelenler belli olurdu. Demek ki ordu içinde bir anlam ifade
etmiyor. Peki bir politikacı neden çok nüfus ister?
Bu soruya politikacının ihtiyacına bakarak yanıt
arayabiliriz!
Politikacı seçmen sayısına bakar. Çoğunluğun azınlığı ezdiği
sisteme demokrasi diyen politikacı kendisine biat edebilecek genç seçmen
sayısının fazla olması sayesinde kendisine rakip olanların üzerine yasal yollardan
genç sivil güçlerini kullanarak baskı kurma aracı olarak kullanacaktır. Yakın tarihimizde
gençlerin bir silah olarak kullanıldığını şahitlik ettik. Demek ki politikacı
için genç neslin çok olması başka anlamlar içerir.
Sezaryen bir ülkenin nüfus planlanmasında kullanılan bir
araçsa o zaman o aracı kimlerin ne amaçla kullandığını açıklamak gereklidir. Sezaryenler
hastanelerde olduğuna göre, o hastaneleri yöneten yasalar ve kuralları
düzenleyenler bu nüfus planlamasından ne kadar sorumludur?
İsmail Cem Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder