2 Mayıs 2008 Cuma

1 Mayıs alanlarında AKP’nin barbar yüzü!

1 Mayıs alanlarında AKP’nin barbar yüzü!

İstanbul’da 1 Mayıs gösterilerinin tam ortasında YOL TV adına canlı olarak yayın yaptım. Durduğum nokta şişli ila taksim arasında Osmanbey Metro durağının üstüydü. Öyle bir yere durmuşuz ki, olaylar aracımızın önünde oldu. CHP İstanbul il binası hemen aşağıdaydı. Bizim ile birlikte NTV canlı yayın aracı.

Canlı yayın yapan ekibi ben ilk defa o sabah görmüştüm, birlikte sabah maceramız Altunizade’de başladı. Sabahın ilk ışıkları bizim yola çıkmamıza sebep olmuştu. Çünkü o gün 1 Mayıs’tı ve Olağanüstü hal ilan edilmişti. Gerginliğin patlayacağı gün, biz yayın aramızla yollardaydık. Yollar kalabalıktı ev adım adım ilerledik. Hedefimiz Taksim vardı, fakat oraya vardığımızda girişimize izin verilmedi. Sabah taksim bir kaleyi anımsatıyordu, surlar desteklenmiş ve yeni surlar oluşturulmuştu. Taksim hedefti ve hedefe kimse ulaştırılmayacaktı. Bizde ulaştık ama giremedik ve oradan yayın aracımız ile ayrıldık. Yürüyüşün başlayacağı alana ya da gidiş yoluna konumlanmamız gerekliydi ve tercihim yol oldu. Yolun sesini yol’dan yansıtacaktım.

Yürüyüş çizgisinin tam ortasındaydım. Şişli’den başlayacak olan yürüyüşün ortası, fakat yürüyüş olamadı, çünkü sabahın ilk ışıklarında polis DİSK gelen merkezine saldırmıştı, toplanmaya çalışanların üzerine ilk biber bombaları ile tanışmışlardı bile. Günün nasıl geçeceği belliydi, geçen seneki görüntülerin daha beteri olacağını ilk işaretini veriyordu. Gökyüzünde güneş tüm ihtişamı ile dururken, kimse güneşi görecek hali yoktu. Yeryüzü biber gazının dumanları ile doluydu.

Biber gazı çalıştığımız alan içinde hiç dinmedi, ara sokaklara iteklenen bayramı kutlamak isteyenlerin üzerine gaz bombaları ardı ardına atılıyordu. Gazın dumanı tüm alanı kaplaması birkaç saniye sürüyordu. Yayın gözyaşları ve boğazımın yanması eşliğinde başladı ve devam etti. Bulunduğumuz nokta her iki taraftan polis kontrolüne alınmıştı ve bizim alanımıza basın ve görevlilerin dışında kimsenin girmesine izin verilmedi. Yayın aracımızın teknik imkanları içinde görüntüleri vermeye çalıştık. Uyduya çıkmadan önce asıl çatışma yanımızda olmuştu, artık çatışmalar biraz daha azalırken yayındaydık. Yayınımız süresi içinde de kontrol edilmiş bir alandan olayları izlemeye devam ettik.

Yanımıza gelen sivil polisler bizi dünyaya rezil eden görüntüleri mi yayınlıyorsun demişti, ben sadece kameranın gördüklerini yayınlıyorum maalesef demiştim. Çünkü gönül ister ki, güzellikleri ve birliği dayanışmayı yansıtayım. Biber AKP’nin barbar yüzünü gösteriyordu.

AKP kimi temsil ediyor sorusu hep aklımda durdu yayın süresi içinde, çünkü işveren 1 Mayıs için tatil olsun ve onlar bayramlarını istedikleri yerde ve bayram havasında kutlasınlar açıklamasında bulunmuştu. TÜSİAD genel merkezinde çalışanlara 1 Mayıs izini dahi verilmişti. İşçiler isteklerini günler öncesinden söylemişlerdi. AKP kimi temsil ediyor?

1 Mayıs İstanbul sokaklarında biber gazının hakim olması ile sonuçlandı, bu orantısız güç gösterisi bir gün orantılı olduğunda ne olur? Umarım ki gelecek sene 1 Mayıs taksim alanında özgürce ve biber gazından yoksun bir şenlik havasında olur ve bizler de bu şenliği dünyaya yansıtırız. Gerginlik ve çatışmadan uzak, kardeşliğin, dayanışmanın, bir arada yaşamı savunan bir bayram kutlamak umuduyla…

Sonuç olarak bu baskılara rağmen isçiler gününe sahip çıkmıştır, hiçbir baskı ve zulüm bu günün kutlanmasını engelleyememiştir. Bu günün inatlaşma ile orantısız güç gösterisi ile çatışma körükleneceğine, dostluk filizlerinin büyümesine emek harcanmalıydı.

Benim ile birlikte yayını gerçekleştiren tüm emekçi dostlarıma ve konuk olanlara çok teşekkür ederim.

Hiç yorum yok: